19.05.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ - İsrail’in son dönemde Gazze’ye yönelik saldırılarını “meşru müdafaa hakkı” diyerek destekleyen ABD yönetimi, diğer taraftan da bölgede artan gerilimi azaltmak için diplomatik girişimlerini sürdürüyor. ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesinde, bölgede bir ateşkesin sağlanmasını desteklediğini bildirdi. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada “Biden, masum sivillerin korunmasını sağlamak için İsrail’i elinden gelen çabayı göstermeye teşvik etti” ifadesine yer verildi. İki liderin, İsrail’in Gazze’deki diğer örgütler ve Hamas’a yönelik askeri operasyonlarını da değerlendirdiği aktarılan açıklamada, “Başkan Biden, bir ateşkese olan desteğini dile getirdi, bu sona giden yolda ABD’nin Mısır ve diğer ortaklarıyla diyaloğunu ele aldı” bilgisi paylaşıldı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ise, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları bitirmek için ABD yönetiminden 2-3 gün süre istediği öne sürülüyor. İsrail basınına göre, ABD’li yetkililer, Netanyahu’dan Gazze’ye yönelik saldırıları sonlandırmasını istedi; Netanyahu ise İsrail ordusunun, Gazze’deki hedefleri vurarak yürüttüğü operasyonu tamamlamak için 2-3 güne ihtiyacı olduğunu söyledi. Kaynaklar, söz konusu bilgilere rağmen yine de İsrail’in Gazze saldırılarının çarşamba ya da perşembe günü kesin biteceğini teyit edemedi. İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz da, ülkesinin Gazze’de ‘halen vuracağı binlerce hedef olduğunu’ açıkladı.
Pelosi’den taraflara çağrı
Öte yandan İsrail’in “Walla News” gazetesi muhabirlerinden Barak Rafid da dün CNN kanalında, İsrailli yetkilileri kaynak göstererek benzer bir bilgi paylaştı. İsrailli yetkililerin Gazze operasyonunu tamamlamak için 24 ila 48 saate ihtiyacı olduğunu, daha sonra saldırıları durduracağını aktaran Rafid, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin İsrail’e mesajının, “operasyon süresinin dolmaya başladığı” yönünde olduğunu kaydetti.
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi de, İsrail ve Filistin’e ateşkes çağrısı yaptı. Pelosi yaptığı açıklamada “Bir haftadan uzun süredir devam eden çatışmaların ardından şu anda bir ateşkesin gerekli olduğu çok daha aşikardır. Şiddeti sona erdirmek ve hem İsraillilerin hem de Filistinlilerin haklarına saygı göstermek için iki taraf üzerinde ciddi bir çaba gösterilmelidir” dedi.
Üçlü görüşme
Öte yandan dün Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi ile bir görüşme gerçekleştirirken, görüşmeye Ürdün Kralı Abdullah da konferans yöntemiyle katıldı. Üç liderin bölgede bir ateşkes sağlanabilmesi adına çalıştığı ifade edildi. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, İsrail’in 10 Mayıs’tan bu yana düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 63’ü çocuk olmak üzere 217’ye çıktığını açıklamıştı.
Biden parti içinde zor duruma düştü
ABD Başkanı Joe Biden, Demokrat Parti içinde İsrail konusunda yaşanan görüş ayrılığı nedeniyle baskı altında. CNN’de yer alan haberde, Biden’ın, İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırıları nedeniyle partisi içindeki görüş ayrılıkları ile mücadele etmek durumunda kaldığı belirtildi. Haberde, “Biden, İsrail-Filistin çatışması nedeniyle kendi partisinde kızgın bir sürtüşme ile karşı karşıya” ifadeleri kullanıldı. Demokrat Parti içindeki Liberal kanat, geleneksel olarak Filistin’e yakın bir siyaset güderken, son dönemde özellikle New York vekili Alexandria Ocasio-Cortez ve Michigan Vekili Rashida Tlaib’in İsrail karşıtı sert söylemleri dikkat çekiyor. Biden yönetiminin İsrail’e 735 milyon dolar değerinde silah satışını onaylaması da Demokratlar arasında ayrılıklarına neden oldu.
Arap ülkelerinin İsrail’le ‘normalleşme sessizliği’
Son dönemde İsrail ile normalleşme sürecine giren Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Fas ve Sudan’ın, İsrail ile Filistin arasında yaşanan çatışmalara karşı sessiz kalması nedeniyle yeni bir krizle karşı karşıya kaldığı belirtiliyor. “The Guardian” gazetesinde yayınlanan makalede, söz konusu ülkelerin, İsrail’e tepkili olan kendi halklarıyla bir ayrışma içinde olduğu vurgulanırken, bölgesel birliğin de bu konu nedeniyle adeta “parçalandığı” öne sürüldü. Arap-İngiliz Anlayış Konseyi direktörü Chris Doyle, “Özellikle BAE’nin olup bitenlere neredeyse tek bir eleştiri getirmemiş olması olağanüstü. Hamas’ı desteklemeden Filistinlilerin yanında olduğunu ifade etmek için pek çok yol vardı, ama kullanılmadı” dedi. Öte yandan, uzmanlar sessiz kalarak kendi haklarıyla zıt düşen söz konusu ülkelerin, İsrail ile henüz bir “barış anlaşması” imzalamadıkları, ancak gelecekte bunu yapmayı düşündüklerine dair ipucu verdiklerini belirtiyor.