23.12.2024 - 07:02 | Son Güncellenme:
Almanya’nın Magdeburg kentinde Noel pazarına araçla gerçekleştirilen saldırıyla ilgili tartışmalar sürerken, Suudi asıllı bir göçmen tarafından gerçekleştirilen saldırı hem ülkedeki güvenlik zaafiyetini ortaya koydu hem de aşırı sağcılar tarafından kullanıldı. Biri çocuk 5 kişinin öldüğü olayda Suudi saldırganın İslam karşıtı olması, aşırı sağcı partiler tarafından saldırının bir örnek olarak kullanılmasını engellemedi.
‘Sevmeyen terk etsin’
Nitekim saldırının ardından aşırı sağcı protestocular Magdeburg’da miting düzenledi. Yaklaşık bin protestocu, eski başbakan Angela Merkel’in “açık kapı” göç politikasına yönelik öfkenin artmasıyla birlikte, toplu sınır dışı talebiyle Magdeburg’da sokağa çıktı. Protestocular, Alman yetkililerin saldırganın Suudi Arabistanlı bir doktor olduğunu tespit etmesinin ardından göç konusunda daha sıkı kontroller talep etti. Katılımcıların “Almanya’yı sevmeyenler Almanya’yı terk etsin” ve “sığınmacıların evlerini istemiyoruz” gibi sloganlar attıkları duyuldu. Uzmanlar sağcı grupların söz konusu olayı kendi amaçları için kullanmaya çalışabilecekleri konusunda uyardı.
Magdeburg saldırısı, Almanya 23 Şubat’ta erken seçime giderken göçün kilit bir konu olmaya devam edeceğini gösteriyor. Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi, son on yılda Almanya’ya gelen çok sayıda mülteci ve göçmene karşı toplumsal tepkiyi oya dönüştürmek istiyor.
Öte yandan saldırı ülkedeki güvenlik açığını da ortaya koyarken, bununla ilgili de ciddi eleştiriler var. Özellikle saldırının şüphelisi hakkında Federal Göç ve Mülteciler Dairesi’ne (BAMF) geçen yıl ihbarda bulunulduğunun ortaya çıkması eleştirilerin dozunu artırdı. Eleştiriler sonrası BAMF’nin X hesabından yapılan açıklamada, ‘kurumun doğrudan bir soruşturma makamı olmadığı’ ve ‘bilgi veren kişinin doğrudan sorumlu makamlara yönlendirildiği’ aktarıldı.
‘Bu yüzden almıyoruz’
Eleştiriler hükümet ve Başbakan Olaf Scholz’a yönelirken, aşırı sağ AfD ve Sahra Wagenknecht liderliğindeki aşırı sol BSW, en sert eleştirileri yapanlar. Ülkenin en büyük gazetesi Bild gazetesi hükümete “Polisimiz ve istihbarat servislerimiz Suudi’yi radarlarına aldıkları halde neden hiçbir şey yapmadılar? Ve Suudi Arabistan’dan gelen ipuçları neden görmezden gelindi?” diye sordu ve seçimden sonra güvenlikte kapsamlı reformlar yapılması çağrısında bulundu.
Saldırı diğer Avrupa ülkelerinde de aşırı sağcı isimler tarafından kullanılırken, göç karşıtı tutumuyla bilinen Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Almanya’daki saldırıyı Avrupa Birliği’nin göç politikalarını eleştirmek için kullandı. Orban, Magdeburg’daki terör saldırısının Batı Avrupa’daki göç krizinin bir sonucu olduğunu, Macaristan’ın bu tür saldırıların yaşanmaması için göçmenleri ülkeye almadığını söyledi.
AB: Göçü önlemenin yolu menşe ülkelerde istikrar
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, büyük ölçekli göç akınlarını önlemek için menşe ülkelerde istikrar ve barışın teşvik edilmesi gerektiğini söyledi. Avrupa’nın güvenliği, savunması ve göç konularını görüşmek üzere Finlandiya’da düzenlenen gayriresmi toplantı sonrası konuşan Kallas, büyük ölçekli göç akınlarını önlemek için Suriye gibi menşe ülkelerde istikrar ve barışın teşvik edilmesindeki rolüne değindi.
Almanya’da son oy oranları
Almanya’da hükümetteki merkez sol SPD üçüncülüğe düşmüş durumda ve fark açılıyor. Merkez sağ CDU-CSU liderliğini sürdürse de, ikincilikteki aşırı sağ AfD’nin yükselişi dikkat çekiyor.
CDU-CSU: 32.1
AfD: 18.6
SPD: 16
Yeşiller: 13.1
BSW: 5.7
FDP: 3.9