13.10.2023 - 12:05 | Son Güncellenme:
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala’nın 'derhal serbest bırakılması' kararını kabul etti. Karara göre Kavala, Ocak 2024’e kadar serbest bırakılmazsa Türkiye delegasyonu AKPM’de oy hakkını kaybedecek ve Avrupa ülkeleri Kavala’nın cezaevine gönderilmesinde rolü olanlar hakkında kovuşturma başlatacak.
DIŞİŞLERİ'NDEN ÇOK SERT TEPKİ
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM), 12 Ekim 2023 tarihinde ülkemize ilişkin olarak kabul ettiği tavsiye ve kararla, tarihi bir hataya imza atmıştır. AKPM bu girişimiyle, adli süreçleri siyasete alet etmekte ve diyalog kanallarını kapatmaya yeltenmektedir. Bu, AKPM’nin varoluş nedenini oluşturan demokratik değerlere aykırıdır.
AKPM’nin görünürlük kazanmaya yönelik bu pervasızlığı ileride hicapla hatırlanacaktır. Türkiye, kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nin istişari organı olan AKPM’nin amaç ve değerlerinden bu kadar uzaklaşmış olmasından üzüntü duymaktadır.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Tarafından Ülkemize İlişkin Kabul Edilen Tavsiye ve Karar Hk. https://t.co/3fhshQjQSi pic.twitter.com/MKb9TQpGCs
— T.C. Dışişleri Bakanlığı (@TC_Disisleri) October 13, 2023
KAVALA'YA 'ÖDÜL'
Geçtiğimiz günlerde Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde (AKPM), Gezi Parkı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala'ya Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü verilmişti.
Konuya ilişkin açıklama yapan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, şiddeti teşvik ve şiddeti azmettirmenin demokratik hukuk devletinde bir hak ve özgürlük olarak görülemeyeceğini belirtti. Bakan Tunç sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Ülkemizde Yargıtay'ca onanarak hakkındaki mahkumiyet kararı kesinleşen bir hükümlüye Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinde ‘sözde’ insan hakları ödülü verilmesi kabul edilemez. Şiddeti teşvik, şiddeti azmettirme, demokratik hukuk devletinde bir hak ve özgürlük olarak görülemez. Gezi olayları olarak bilinen, can ve mal kaybına neden olan şiddet hareketlerinin sorumluları, bağımsız Türk mahkemelerince yargılanmış ve bir kısım sanıklar bakımından karar kesinleşmiştir. Kuruluş ilkeleri arasında hukukun üstünlüğünü barındıran AKPM’nin bağımsız Türk yargısı tarafından verilen kararları görmezden gelmesi ve bir STK tarafından düzenlenen ödül törenine ev sahipliği yapması üzücü olduğu kadar düşündürücüdür. Türkiye Cumhuriyeti, bir hukuk devletidir. Herkesin bağımsız yargı kararlarına saygı duyması gerekir. Milletimizin huzur ve güvenliğine kastedenlere, demokrasi dışı müdahale girişimlerine karşı hukukun üstünlüğü çerçevesinde mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir” ifadelerini kullanmıştı.