08.01.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
Çiğdem Yılmaz- Afganistan’da Taliban’ın yönetimi ele geçirmesinin ardından kadınlar evlere hapsedilirken, okula giden kız çocuklarının eğitimi de yarıda kaldı. Afganistan’da kız öğrencilerin ikinci seviye eğitim alması yasaklandı, kız liseleri ve ortaokulları Taliban’ın emriyle kapatıldı. Eğitim hayatı sona eren binlerce kız çocuğundan bazıları ise Taliban yönetiminden gizli bir şekilde, kurs merkezlerinde eğitimlerine devam etmeye çalışıyor. Kadın ve erkek öğrencilerin bulunduğu alanların katı kurallarla ayrıldığı, kadın öğrencilere sadece kadın öğretmenlerin ders verebildiği üniversitelerde de kadınların eğitim alması tamamen yasaklandı. Yasağı, geçen Aralık ayında Taliban Yüksek Eğitim Bakanı, yazılı bir açıklamayla duyurdu. Eğitim imkanlarına son verilen üniversiteli Afgan kadınlar, yaşamlarındaki değişimi Milliyet’e anlattı.
Kadın olmak suç mu?
Ekonomi son sınıf öğrenci olan 22 yaşındaki A.K., “Taliban’ın yönetimi ele geçirmesiyle birlikte biz kadınlar için her gün yeni bir yasak gündeme geliyordu. Son olarak da, kadınların üniversiteye gitmesi yasaklandı. Üniversitelerde de kadınların eğitim hakkına son verildiğini duyduğum gün, güneşsiz kara bir gün ve aysız bir gece gibiydi. Bütün emeklerimizin bir kararla boşa gittiğini öğrenmek çok üzücü. Kadın olmanın neyi suç, neyi yanlış? Bu karardan sonra, ‘Keşke erkek olarak doğsaydım’ dedim. Keşke bu topraklarda kız çocukları dünyaya gelmese... Çünkü kızlara acıdan başka bir şey yok. Bize yaşatılanlardan dolayı haykırmak istiyorum ama boğazım düğüm düğüm oluyor. Artık bu topraklarda yaşamaya dair umudum kalmadı. Buradan tüm dünyaya sesleniyorum, ‘Afganistanlı kadınları yalnız bırakmayın, sesimizi duyun. Eğitim hakkımız bize verilsin’. Ben de, burada yaşayan tüm kadınlar da özgür yaşamak istiyor” dedi.
‘Tahammülümüz kalmadı’
Veterinerlik Fakültesi son sınıf öğrencisi A.M. (23) de eğitim hakkının ellerinden alınmasının Afganistan toplumunun yarısının yaşam hakkının elinden alınması anlamına geldiğini belirterek, “Bu hüküm hiçbir dinde yoktur. Eğitim hakkını ellerinden almak bir ülkeyi karanlığa sürüklemek demektir. Onların bu hükmü Kuran-ı Kerim ve Peygamber sünnetinin dışındadır. Bu kararla peygamberden ve Kuran’dan daha çok şey bildiklerini ve peygamberden daha Müslüman olduklarını iddia etmiş oluyorlar. Akla, bilime göre hareket etmedikleri kesin. Afgan kadınların da artık dayanacak gücü yok. Bizlere yaşatılan bu zulme artık tahammülümüz kalmadı. Bu şekilde devam ederse biz de ülkeden gitmek zorunda kalacağız” diye konuştu.
‘Afganistan’da kalırsam ruhum çürür’
Mühendislik Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi olan 21 yaşındaki K.M. de, karara çok üzüldüğünü belirterek şunları aktardı:
“Kendi ülkemde, kendi topraklarımda haklarım dikkate alınmıyor. Afgan kadınlar kendi ülkelerinde ikinci hatta üçüncü sınıf olarak görülüyor. Tüm siyasi ve uluslarası örgütlere, dost ülkelere, nüfus sahibi olan herkese bir kadın olarak değil bir insan olarak sesleniyorum: Afganistan’da haklarından mahrum bırakılan kadınların ellerinden tutun. Her zaman ülkem için bağımsızlığı savundum, şimdi daha özgür olmamız gerekirken daha da tutsak olduk. Her zaman ilerleme ve gelişme peşinde koşan ruhumun bir kafese gömülmesini istemiyorum. Ülkeyi terk etmeyi şimdiye kadar düşünmesem de, fikrim değişti artık gitmem gerektiğini düşünüyorum. Kalırsam ruhum çürür. İnsanca yaşayabileceğim bir yere gitmek istiyorum.”
‘Kendi ülkemizde tutsağız’
Eğitim hakkı elinden alınan 24 yaşındaki yüksek lisans öğrencisi K.J. de şunları söyledi: “Karar bütün kadınlar için büyük bir haksızlık. Eğitim hakkımızın elimizden alınmasını kabul etmiyoruz. Ancak her geçen Afganistan kadınlar için daha da yaşanılmaz bir yer haline geliyor. Eğitim hakkının olmadığı bir yerde tutsaksınız. Biz şu anda kendi ülkemizde tutsağız. Özgür ve eşit bir yaşam istiyoruz.”