26.09.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Sefa Karahasan
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki Moon, Kıbrıs sorunun yıl sonuna kadar bir evreye gelmesi için devreye girdi ve Kıbrıslı liderlerle geniş katılımlı bir zirvede bir araya geldi. New York’ta BM’nin 38’inci katında yer alan toplantıya KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis ve heyetler katıldı. Akıncı ile Anastasiadis daha önce Ban ile ayrı ayrı da görüşmüştü. Ban, liderlerle görüşmeye başlandığında elindeki mektubu okudu ve sürece destek çıktı. Bir buçuk saat süren toplantının ardından ortak açıklamayı okuyan Moon, “Liderler 2016 yılı içerisinde kapsamlı bir çözüme ulaşmayı öngörüyorlar. Kararlılık ve bağımlılıkla müzakereler devam ediyor Ben de uluslararası alanda katkıya hazırım. Kıbrıs için çözüm gerekliliktir artık” dedi.Cumhurbaşkanı Akıncı ise “Genel Sekretere zaman unsurunun önemli olduğunu anlattık. Bugün 2016 çözüm hedefi bugün de yapılan açıklama ile teyit edildi” dedi.
Ekim ayından itibaren yoğunlaştırılmış bir müzakere süreci içerisine gireceklerini anlatan Akıncı, “Kıbrıs’ta özlenen barışın koşullarını sağlarız” diye konuştu. KKTC Lideri, Kıbrıs’taki süreci geciktirmek anlayışının kimseye yarar getirmeyeceğini kaydetti ve “Toprak ve Güvenlik başlıklarını da uluslararası bir konferansta ele alacalarını” söyledi. Anastasiadis de, “Çözüm için çabalarına devam edeceklerini” söyledi. Müzakerelerde son durum şu şekilde:
Güvenlik ve Garantiler
- Rum tarafı Türkiye’nin ‘etkin ve fiili garantisi’ni kesin bir dille reddediyor. Ada’ya uluslararası güçlerin de dahil olacağı Jandarma Gücü öneriyor.
- Türk tarafı, Türkiye’nin Garantisinin olmazsa olmaz olduğunu savunuyor ancak 1960 Garanti Antlaşması’ndaki gibi olmayabileceğini belirtiyor. Ankara ve KKTC yönetimi, ‘Garantiler tabu değil’ anlayışında.
Toprak
- Rum tarafı, Annan Planı’ndan daha fazla toprağın kendilerine iade edilmesini savunuyor. KKTC’deki toprakların yüzde 80’ine kadarını geri istiyor. Güzelyurt ve Maraş’ın iadesini şartlar arasında.
- Türk tarafı, Annan Planı’nın üzerinden yaklaşık 13 yıl geçtiğini belirtiyor ve “Güzelyurt başta olmak üzere birçok yerin geri iade edilemeyeceğini” kaydediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Güzelyurt’un Rumlara verilmemesi gerektiğini savunmuştu.
Mülkiyet
- Rum tarafı, 1974’ten önce Kuzey’de kalan tüm mülklere dönüş hakkı istiyor. Ancak Türk tarafının, önerdiği çözüm formüllerine de yakın.
- Türk tarafı, Mülkiyet’in ‘tazminat, takas ve iade’ ile çözülmesini istiyor. Türk tarafı, Mülkiyet’in daha çok tazminat ile çözüleceğini savunuyor.
Yönetim ve Güç Paylaşımı
- Federal hükümette kamuda yer alacak personel oranı yüzde 33 Türk, yüzde 67 Rum olacak. Bu başlıkta, temsil konusunda değil süreler ve yönetmede sorun var. En kritik ve krize neden olan konu ise Dönüşümlü Başkanlık. Rum tarafı, “Dönüşümlü Başkanlığı kabul etmeyiz” derken, Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bu siyasi eşitlik için olmazsa olmaz” açıklaması yapıyor.
AB ile ilişkiler
- Bu başlıkta taraflar arasında fazla sorun gözükmüyor. Neredeyse başlık kapatılmış durumda. Ancak AB Bakanlığı ve ya AB’deki işleyişlerle ilgili bir iki pürüz bulunuyor.
Ekonomi
- Ekonomide de liderler ve heyetleri büyük bir mesafe kat etmiş durumda. Bu başlık kapanmış olarak değerlendiriliyor.