Dünya70 yıldır stilin de kraliçesiydi

70 yıldır stilin de kraliçesiydi

11.09.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Hayata vedasıyla da dünyanın gündemine oturan İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth, giyim stiliyle de bir ikondu. Aynı renk tonlardaki elbise, manto ve şapka üçlüsünden vazgeçmez, çantasıyla ayakkabıda çizgisini bozmazdı.

70 yıldır stilin de kraliçesiydi

Pelin Aykın - 8 Eylül’de 96 yaşında hayatını kaybeden İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth, 70 yıllık saltanatı sırasında aynı zamanda dünyanın tanıdığı en büyük moda figürlerinden biri haline geldi. Gökkuşağı renklerine güvenen kraliçe, tepeden tırnağa aynı renkte giyinmesiyle biliniyordu. Fikirlerini gizlemesiyle tanınan kraliçenin hangi rengi sevdiği bilinmezken, sarı, kırmızı, pembe, mor, mavi veya yeşil gibi iddialı renklere bürünmekten çekinmezdi. Aynı renk tonlardaki elbise, manto ve şapka üçlüsünden genellikle vazgeçmeyen, çeşitli renklerde giyinen kraliçe aslında hayatı boyunca neredeyse aynı kıyafetleri tercih etti. Genellikle bu üçlü takımı sol bileğinden sarkan bir el çantası, eldivenler, blok topuklu ayakkabıları, sol yakasında bir broş ve boynunda üçlü inci kolyeyle tamamladı. Stiline sadık olan kraliçe, uzun yıllar boyunca belirli markalara da sadakatini gösterdi.

Haberin Devamı

200 Launer çanta

Elizabeth, Londra merkezli Launer markasından 200 adet çantaya sahipti. Markadaki en sevdiği çanta, 2 bin sterlinlik siyah renkteki “Traviata” adlı tasarımdı. Bir diğer favori çanta markasıysa İtalyan Bellini’ydi. 50 yıl Londra merkezli ayakkabı şirketi Anello&Davide’nin ayakkabılarına bağlı kalan kraliçe, hep markanın benzer stildeki tasarımlarını tercih etti. Ayrıca yeni aldığı bir ayakkabının herhangi bir davet veya görüşmede ayağını acıtmaması için bir süre bir saray görevlisine giydirdiği de iddia ediliyor. Kraliçe genellikle spor ve açık hava etkinlikleri için eşarbı tercih etti ve her kıyafete uygun eşarbı vardı. Koleksiyonunda, 1960’ların grafik baskıları, geleneksel çiçekler ve evcil hayvanlarına atıfta bulunan köpek desenli eşarplar vardı. Eşarp, herhangi bir kıyafete karakter dokunuşu getirmesinin yanı sıra, Elizabeth’in özenle şekillendirilmiş saçlarını rüzgâr, yağmur ve kardan da koruyordu. Fransız moda devi Hermes, kraliçenin eşarpta en sevdiği markaydı ve eldivenlerini yapan tasarımcı Cornelia James’in bazı parçalarını da kullandı. 80’li ve 90’lı yıllarda Elizabeth’in en sevdiği şapkacılardan Phillip Somerville, hiçbir zaman şapkasız kalmayan kraliçe için yılda 50 şapka yapıyordu. Diğer vazgeçilmezleri arasında Genevieve Lawson imzalı eldivenler, inci küpeler, kolyeler ve broşlar bulunuyordu. “Kuş kafesi” denilen kubbeli şeffaf şemsiyelerin de kraliçenin imzası niteliğinde olduğu biliniyor. Kraliçe, kuş kafesi şemsiyeleri Arnold Fulton’dan alıyordu. Kraliyet ailesinin modacısı Sir Norman Hartnell, Kraliçe Elizabeth’in gardırobunu “sansasyonel olmayan bir zarafet” diye nitelendirerek, hükümdarın stilinde istikrar olduğunu söylemişti. Hartnell, kraliçenin gösterişli kıyafetler yerine renkli elbiseler ve günlük mantolar tercih ettiğini söylemişti. Eleştirmenlere göre kraliçe giyim stiliyle de halkın saygısını kazanmıştı.