190 yaşında, 199 kilo! Resmi tatil ilanı gündemde...
İnsanlardan ve gürültüden uzakta, dünyanın en ücra adalarından birinde yaşıyor. Son zamanlarda oldukça medyatik hale geldi. Sebebi ise yaşı... Dünyanın gelmiş geçmiş en yaşlı kaplumbağası unvanına sahip olan 199 kilogram ağırlığındaki Jonathan'ın şaşırtan hikâyesi.
Derleyen: Can Şişman / milliyet.com.tr - Savaşlar, salgınlar, imparatorlar, krallar, insanlar... Her şey değişti ama bir tek o aynı kaldı. Üstelik çevresinde olan bitenden haberi yok. 199 kilogram ağırlığındaki Jonathan adlı dev kaplumbağa son günlerin en medyatik yıldızlarından biri. Tüm dünya basınının ilgi odağı haline gelmesinin sebebi ise yaşı... Jonathan, dünyanın gelmiş geçmiş en yaşlı kaplumbağası unvanına sahip. Çünkü Jonathan geçtiğimiz günlerde 190'ıncı yaşını devirmeyi başardı.
'O ASLINDA DAHA YAŞLI...'
Dev kaplumbağa Jonathan, 140 yıldır dünyanın en uzak adalarından birinde yaşıyor. O şimdilerde Birleşik Krallık'a bağlı, Atlas Okyanusu'nun güneyindeki Saint Helena adasında 190 yıllık sakin hayatına kaldığı yerden devam ediyor.
31 Saint Helena valisi ve 39 ABD başkanı eskiten bu hayvanla ilgilenen 64 yaşındaki bakıcısı Joe Hollins ise Jonathan'ın aslında 190 yaşında olmadığını, çok daha yaşlı olduğunu düşünüyor. Hollins, "Dürüst olmak gerekirse onun daha yaşlı olduğundan şüpheleniyorum ama bunu asla bilemeyiz" dedi.
ADAYA SEYŞELLER'DEN 1882 YILINDA GELMİŞ
Jonathan, hayatının çoğunu -tabiatı gereği biraz yavaş da olsa- Saint Helena'da, diğer üç kara kaplumbağasıyla birlikte geçirdi. Jonathan, Hint Okyanusu'ndaki Seyşeller'den Saint Helena adasına 1882 yılında geldi. O döneme ait mektuba göre Jonathan o dönemde aslında hiç de küçük bir yaşta değildi.
Yetkililer, bu mektup sayesinde 'tamamen büyümüş' olarak adaya gelen Jonathan'ın 1832 yılında yumurtadan çıktığını düşünüyor. Uzmanlar, kaplumbağalara göre bu 'tamamen büyümüş' olmanın en az 50 yıla tekabül ettiğini belirtiyor.
BİR KÖPEK GİBİ SESİNDEN TANIYOR
Jonathan'ın bakıcılığını üstlenen Joe Hollins, 1882 ila 1886 yılları arasında çekildiği düşünülen bir fotoğrafın, Jonathan'ın St. Helena valisine hediye olarak sunulduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Joe Hollins, dev kaplumbağa hakkında oldukça ilginç bilgiler de paylaştı.
Jonathan'ın tıpkı bir köpek gibi sesini tanıdığını ve sesini duyar duymaz hemen yanına doğru hareket etmeye başladığını aktardı. Veteriner, bu durumun aslında klasik koşullanmayla açıklanabileceğini söylüyor. Hollins'e göre Jonathan onun sesini duyar duymaz yanına geliyor çünkü veterineri yemekle ilişkilendiriyor.
'BİR VETERİNER İÇİN BÜYÜK BİR ONUR VE AYRICALIK'
Yenilmedikleri takdirde kaplumbağaların dünya çapında diplomatik hediyeler olarak kullanılmalarının oldukça geleneksel bir davranış olduğunu söyleyen Joe Hollins, 190 yaşındaki Jonathan'a 13 yıl önce bakmaya başladı. Hayvanla ilk karşılaştığında sağlığının kötü olduğunu ancak zaman içerisinde Jonathan'ın toparladığını söylüyor.
Veteriner, Jonathan'a bakmaktan zevk aldığını belirtiyor. Hollins, "Bir veteriner için dünyanın bilinen en eski yaşayan kara hayvanının ihtiyaçlarını karşılamak büyük bir sorumluluk. Aynı zamanda bir onur ve ayrıcalık" diye konuştu.
RESMİ TATİL İLAN EDİLMESİ BİLE GÜNDEMDE!
Jonathan, yaşadığı bölgede dayanıklılık ve hayatta kalmanın da simgesi olarak görülüyor. Yaşadığı adada ikonik bir statü kazanan Jonathan anısına şimdiden bir pul bastırılması hatta onun için bir resmi tatil günü ilan edilmesi bile gündemde. Ancak yaşı gereği artık ne yazık ki görme yetisini kaybetmiş durumda.
Hayvanın koku alma duyusunu da kaybettiği tahmin ediliyor. Ancak bütün bu olumsuzluklara rağmen iştahı yerinde. Onu elleriyle besleyen Hollins, salatalıkları, elmaları, muzları hayvanın ağzına bırakırken onun keskin gagasından korunmak için kalın kaynakçı eldivenler giyiyor. Tüm bu önlemlere ve zorluklara rağmen Hollins, 13 yıldır Jonathan'a bakmaktan çok memnun. Çünkü onun özel bir hayvan olduğuna inancı tam.
'ŞİMDİDEN HAZIRLIKLIYIZ AMA ÖLDÜĞÜNDE...'
Jonathan gününün büyük bir vaktini çimenlerde geçiriyor. Çimenlere yayılıp güneşlenmeyi çok seviyor. Bu güneş banyosu zamanlarında onu görmek isteyen ziyaretçileri güneşin altında hareketsiz yatmasından ötürü korkutmuşluğu bile var... Guinness Dünya Rekorları, Jonathan'ın şimdiye kadarki en yaşlı kaplumbağa olduğunu 12 Ocak'ta duyurmuştu.
Bu rekor daha önce 1777 yılında bir kraliyet ailesine hediye olarak verilen Tu'i Malila adında bir kaplumbağaya aitti. Bu hayvan 1965'te öldüğünde yaklaşık 188 yaşındaydı. Hollins, üzücü sona yaklaşıldığının farkında. "Şimdiden hazırlıklı olmamıza rağmen onun ölümü zor olacak" diyor. Jonathan'ın 200'üncü yaşını görüp göremeyeceği ve elde ettiği rekoru daha da geliştirmeyi başarıp başaramayacağı ise merak konusu...
