07.06.2024 - 12:26 | Son Güncellenme:
İHA
Sudan'da ordu ile paramiliter güç Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasındaki çatışmalar bir yıldan fazla süredir devam ediyor. Sudan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, RSF'nin Çarşamba günü Gezira eyaletine bağlı Wad el-Noura köyüne saldırdığı, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu en az 180 silahsız insanın hayatını kaybettiği bildirildi.
Tüyler ürperten katliamın kınandığı açıklamada, bu tür saldırıların uluslararası toplumun RSF'ye ve onun yabancı paralı askerlerin karşı eylemsizliğinden kaynaklandığı belirtildi.
Açıklamada, “Bu, 1994'te Ruanda'daki soykırım katliamlarında izlenen yaklaşıma benziyor. Bu sebeple Sudan hükümeti, bu katliamın uluslararası toplumun RSF’ye bakış açısında bir dönüm noktası olmasını ve tüm insanlık için tehdit oluşturan bir terör örgütü olarak görülmesini talep ediyor” denildi. Ayrıca sosyal medyada paylaşılan korkunç görüntülerde ise, hayatını kaybedenlerin cansız bedenlerin yan yana dizildiği görüldü.
Ordu ile RSF arasındaki gerilim, 5 Aralık 2022’de sivil hükümete geçişin ve demokratik seçimlerin önünü açması amacıyla imzalanan 'çerçeve anlaşmada' RSF’nin tamamen orduya entegre edilmesini içeren reformdan kaynaklanıyor.
Ordunun başındaki Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan isyancılarla savaşmak için kurulan RSF’nin bağımsız bir güç olarak hareket etmesini engellemek amacıyla orduya katılması gerektiğini belirtirken, RSF lideri Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalo ise bunun sivil bir yönetimle gerçekleştirilmesi gerektiğini savunuyor.
İki taraf arasında yaşanan gerginliğin 15 Nisan 2023'te çatışmaya dönüşmesiyle şu ana kadar 10 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Altyapıda büyük hasar meydana gelirken, açlık krizi daha derinleşti.
Çoğu komşu Çad ve Güney Sudan'a olmak üzere yaklaşık 8.3 milyon kişi ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Sudan'ın batısında kontrolü ele geçiren RSF, şu anda ülkenin merkezine doğru ilerlemeye çalışıyor.