30.06.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
Station oynarken mola almış, röportaja gelmiş. Sohbetimiz biter bitmez de onların yanına gidiyor. Oyuna devam ediyor.Son albümü çıkalı üç ay oldu, onunla "Herşey Sensin" üzerine pek çok röportaj yapıldı. Ben albüm sorularını kısa tutuyorum, ondan ilişkilerdeki Yalın'ı, evde yaptıklarını, ona en dokunanan parçasını, kadınlarda katlanamadıklarını öğrenmek istiyorum. Yeşil çay siparişi veriyor ve cevaplamaya başlıyor. Yüzünde hep bir tebessümle... Yalın çok dakik. Söylediği gibi tam saat 18.00'de karşımda duruyor. Evinde arkadaşlarıyla Play- Şu ana kadar yaptığım en iyi şarkıyı sorsaydınız cevabım "Keşke" olurdu. Ama bittikten sonra dinlediğimde beni ağlatmış tek parça var. Bu albümün 10'uncu şarkısı olan "Alışmak Zorundayım". Ağrılı, sancılı, üzüntülü bir dönemdeyken yaptım onu. Benim en damar şarkım işte o. Üç albümünüz içinde size göre en damar şarkı hangisi? Ortaya çıkış sancısıyla, hikayesiyle, sizi yaralayan, en derinden etkileyen... Sadece kadın erkek ilişkilerinde yaşanmıyor bu durum. Ben hakkını çok fazla arayan bir adam değilim. Çok canımı yakan birine "Canımı yakıyorsun" diyemem. Ama bir süre sonra birikir, ben de kaçar giderim. Bir daha hayatımın sonuna kadar görmem canımı acıtanı. Bu huyumu sevmiyorum. Yenmeye çalışıyorum. İkili ilişkilerde ise utangaç davranıyorum. Sevgimi kolay dile getiremem. "Seni seviyorum" demek benim için hiç kolay değil. Söyleyemediklerimi şarkılarda anlatıyorum. Bir röportajınızda "Söyleyemediklerimi şarkılarda yazabiliyorum" demişsiniz. Yeni albümünüzdeki "Sen Dönmeden Uyumam Bu Gece" parçasının sözü de bunu doğruluyor: "İsteyip de söyleyemediğim çok şey var." İkili ilişkilerde iletişim problemi mi çekiyorsunuz? Tabii bazen şarkıyı yapana kadar geç kalmış oluyorum, giden gidiyor. Bu da işin tatsız tarafı. Ama geç de olsa, şarkılar yoluyla da olsa en azından söylemek istediklerimi bir şekilde söylüyorum. Bir şeyleri bir türlü söyleyemediğiniz için geç kaldığınız olmuyor mu? Şarkınız bitmiş ama bir bakmışsınız kız arkadaşınız gitmiş. Şarkı sözünüz gibi "Bir bakmışsın ben yokmuşum". "İlişkimi dört nala yaşarken 'Bir dakika şarkı yazıp geleyim' diyemem" Mutlu bir ilişki yaşarken her dakikamı sevgilimle beraber geçirmek isterim. O arada şarkı yazmaya zaman bulamıyorum. İlişkimi dört nala yaşarken "Bir dakika ben bir şarkı yazıp geleyim" diyemem. Parça yapmam için kendi kendime kalmam lazım. Konsantre olmazsam benden şarkı çıkmaz. İlişki bittikten sonra hani ortada kalma durumu vardır ya... Yapayalnız. Arkadaşların da seni aramıyordur çünkü sen de kız arkadaşınla zaman geçirmek için onları aramamışsındır. İşte o yalnızlık döneminde parça çıkarıyorum. Aşk acısı çekmeseniz, güllük gülistanlık bir ilişkiniz olsa, bir albüme yetecek kadar söz ve müzik çıkar mı sizden? Kısaca siz aşk acısıyla, ayrılık acısıyla mı besleniyorsunuz? Şu an edineceğim kız arkadaşım konserden geç gelmemi anlamayabilir. Ya da basına yakalanmamak için ünlü restoranlara gitmek istememi saçma bulabilir. Lisede yaşadığım ilişkilerde daha çocuksu, daha saf bir taraf vardı. Ben ünlü bir şarkıcıyım ve işimin kurallarına uymak zorundayım. Bu kurallar ister istemez birlikteliklerime de sıçrıyor. Bu da karşı tarafı yıpratıyor. Kıskançlık, peşinizdeki kameralar, kadın hayranlarınız... Yalın olmak birlikteliklerinizi nasıl etkiliyor? Şöhret olmadan yaşadığınız ilişkilerle şimdikilerin bitiş hikayesi benziyor mu? Evet. Bitirdi. Bu kurallar ilişkinizi bitirdi mi hiç? Bakımsız bir kadına katlanamam. "Fiziksel özelliklere önem vermem" gibi bir yalan söylemeyeceğim. İlk başta dış görünüşü etkiler beni. Ama bu da yeterli değil. Ortak paydalar olmalı. Anlaşmalıyız. Yalandan nefret ederim. Kadının zekisini severim. Beni anlasın isterim. Kişiliği olan kadınlar çekici gelir bana. Hayatta bir değeri, kuralları, doğruları, amacı, bir görüşü olmalı. Amaçsız yaşayan bir kadın cezbetmez beni. Bir de yüzü gülsün isterim. Suratsız kadın sevmem. Kadınlarda hoşunuza giden ve katlanamadığınız şeyleri sıralar mısınız bize? Hayranlarınız not etsin. Benim yaptığım üç albümde de arkamda dansçılar ve hip-hopçular olamazdı. Albümlerim elektro gitar ağırlıklı olduğu için pop müzikten biraz uzak. Rock müziğe yakın duruyor. Ancak bir-iki yıl öncesiyle kıyaslanırsa artık sahnede daha çok dans ediyorum. 29 Temmuz'daki Harbiye Açıkhava konserinde dansçılar da çıkacak sahneye. Belki ben de onlarla dans edeceğim. Sürprizlere hazır olun. Bir gün sizi bir konserinizde etrafınızda dansçı kızlarla seksi figürler yaparken görecek miyiz? "Bir aşk hikayesinin kahramanları ne hissediyorsa albümün içinde hepsi var" Yalnızlık. Şarkıların çoğunu iki yıl önce Londra'da yaşarken yazdım. Sevdiklerimden uzaktaydım. Yalnızlığın ve mesafelerin verdiği duygusallıkla, isyankarlıkla yazdım parçaları. Bir aşk hikayesinin kahramanları ne hissediyorsa albümün içinde hepsi var. Kırılma, hır çıkarma, isyan, üzüntü... Filmi başa saralım. "Herşey Sensin"deki parçaları ortaya çıkarırken başınızdan neler geçti? Yaşadıklarınız sonucunda şarkılara ağırlıklı olarak hangi duygu hakim oldu? Yakın arkadaşlarım da sordu bu soruyu. Şehir çok kasvetliydi ama ben kasvetine kapılmadım. Havaya takılmadım. Kendimi dinledim, duyduklarımı yazdım. Sevdiklerime çok güzel şeyler söyleyen şarkılar yaptım. Londra'nın o kasvetli havası sizi nasıl etkiledi? Sizi karamsar bir söz yazarına dönüştürmedi mi? Yoo etmem. 27 yaşındaki olgunluk albümüyse 50 yaşına geldiğimde yaptığıma ne diyeceğim bu sefer? Şarkıcıların kariyerinde genelde üçüncü albümler hep önemli olmuştur. Bu albümde, bu fikrin getirdiği stresle uğraştım ben. Ama çok içime sinen bir çalışma oldu. "Herşey Sensin" sizin üçüncü albümünüz. Şu sıralar şarkıcılar arasında çok popüler bir laf var: "Bu benim olgunluk albümüm." Siz henüz 27 yaşındayken bunu iddia etmeyeceksiniz herhalde... "Evde parti veririm. 'Lost' izlerim. Arkadaşlarımla maç yaparım" d) Hepsi. Üçü de tuttu. Arkadaşlarımla PlayStation turnuvası yaparız. Ayrıca evdeki minyatür kalelerimde futbol oynarız. "Lost" en büyük tutkularımdan biri. Gece bir kulübe gitmektense evimde parti vermeyi tercih ediyorum. Yalın şarkı yapmazken, albüm hazırlamazken ne yapar? a) Play Station oynar b) Evde parti verir c) "Lost" izler... En büyük tutkum jean. Düz, siyah ya da beyaz tişörtleri seviyorum. Adidas fanatiğiyim. Her çıkan modeli alıyorum. Dolap o kadar doldu ki aradıklarımı bulamıyorum. Giyim konusunda vazgeçemediklerinizi sayar mısınız?