Şehre festival gelir mevsim değişir

Birçok sinemasever 13. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’nin programının açıklanmasından bu yana kendi çizelgesini oluşturmak için uğraşıyor. Biletler çoktan satışa çıktı. Hatta festivalin favori iki filmi Lars von Trier imzalı “Nymphomaniac” ve usta yönetmen Hayao Miyazaki’nin son filmi “The Wind Rises”ın biletleri tükendi bile. !f İstanbul gösterimleri ve etkinlikleri İstanbul’un üç ayrı bölgesinde düzenleniyor. Beyoğlu’nda gösterimler Cinemaximum Fitaş’ta olacak. Etkinlikler ise Cezayir ve Salt Beyoğlu’nda. Yine Avrupa Yakası’nda, İstinyePark’ta da film gösterimleri düzenlenecek. Şehrin Anadolu Yakası’nda ise tek adres var: Caddebostan Kültür Merkezi’nde bulunan Cinemaxium Budak.

Sokak arası lezzetler
Filmleri Beyoğlu’nda izleyecekler için seçenek çok. Karnı aç ve zamanı kısıtlı olanlar için Beyoğlu’nun büfelerini önermekten başka çaremiz yok. Fakat zaman konusunda sıkıntınız yoksa sinema gibi lezzetin de tadını çıkarabilirsiniz. Asmalımescit’teki Mano Burger, hamburgerden vazgeçemeyenler için ideal. Tabii Beyoğlu’nda “sokak arası lezzet” çeşitleri de oldukça fazla. Kişisel favorilerim Küçük Parmakkapı Sokak’ta bulunan Melekler Dürüm ve Süslüsaksı Sokak’taki Askoroz Balıkçısı. Askoroz Balıkçısı küçük bir yer. Lezzetli balık için birazcık balık kokmayı göze almak lazım.

!f biletlerine indirim
Söylemeden geçmeyelim: !f biletlerinizle gittiğinizde indirim alabileceğiniz birkaç mekan var. Bunlar, Kurabiye Sokak’ta bulunan Muaf, Kallavi ile Zencefil, Kartal Sokak’taki Urban, Sıraselviler’de bulunan Kiki, Süslüsaksı Sokak’taki Erra Goppa ve Kallavi Sokak’taki Fıccın. İndirim oranı Zencefil hariç her yerde yüzde 20. Zencefil yüzde 10’luk bir indirimi yeterli görmüş.
Beyoğlu’nda gece eğlencesi için de seçenek çok. Tomtom Sokak’ta bulunan Tektekçi her daim kalabalık. Şişhane’deki Good Mood eğlenceli. Tabii Off Pera’yı da unutmamak lazım. Üstelik salı geceleri “Salı Sallanır” diyerek yazarımız Asu Maro DJ kabinine geçiyor. Tabii ki Cezayir ve Salt Beyoğlu’ndaki !f etkinliklerine katıldıktan sonra Karaköy’e gitmek de mümkün.

Cadde’de yürüyüş yeter
Gelelim Caddebostan’a. İstanbul’un en güzel semtlerinden biri burası. Hele havalar iyiyse sahilde çimlere yayılmak gibisi yok. Fakat havaların sağı-solu belli olmuyor şu ara. Ama en azından “meşhur Cadde yürüyüşü”nün tadını çıkarabilirsiniz.
CKM’de karnınızı doyurabileceğiniz tek yer var: Hayal Kahvesi. Fakat kendinizi CKM’nin dışına atarsanız hem Caddebostan’ın
“Barlar Sokağı” olarak bilinen İskele Sokak’ta hem de Bağdat Caddesi’nde güzel mekanlar bulabilirsiniz. İskele Sokak’ın her daim kalabalık olan mekanları Havelka ve Sheriff Bar. Karar sizin. Balık seviyorsanız yine İskele Sokak’ta çok seçenek var. Fakat biraz yürüme mesafesi olsa da Şaşkınbakkal’daki Şaşkın Balık’ı tavsiye ederiz.

Kadıköy’e geçip eğlenin
Anadolu Yakası’nda biraz kafa dağıtmak ve eğlenmek için de birkaç seçenek var. Caddebostan İskele Sokak’ta seçim hakkı sizin. Birçok farklı mekan bulabilirsiniz. Fakat kısa bir dolmuş yolculuğuyla Kadıköy’e gitmek de mümkün. Bu ara Kadıköy’ün en popüler mekanları Moda Caddesi üzerindeki Zeplin ve Ayı. Haberiniz olsun.

Arada bir de sergi gezin
Beyoğlu’ndaysanız film aralarını sergi gezerek değerlendirebilirsiniz. Pera Müzesi’nde Picasso sergisi var örneğin. Picasso’nun İspanya, Malaga’daki doğduğu evden, Museo Casa Natal Koleksiyonu’ndan derlenen seçkiye bir göz atın. Yine Pera Müzesi’nde bir de “Aurora-Kuzey Ülkelerinden Çağdaş Cam Sanatı” başlıklı bir sergi var. Arter’de ise yeni bir sergi açıldı bugün. İngiliz sanatçı Marc Quinn’in 2000’den bu yana ürettiği 30’dan fazla eser “Aklın Uykusu” başlıklı sergi de sanatseverlerle buluşuyor.

Partiler de unutulmasın
!f İstanbul’un en önemli özelliklerinden biri de imza attığı partileri. Bu yıl da festival kapsamında iki parti var. Festivalin açılış partisi
15 Şubat’ta Garajistanbul’da düzenlenecek. Artık geleneksel
hale gelen !f Gökkuşağı Partisi ise
21 Şubat’ta The Hall’da.

“İki film arası pizza”
Mehmet Tez (Müzik yazarı)
Caddebostan’da onlarca yüzlerce “ekranda spor kanalı açık biracı, tavukçu, hamburgerci” vardır. Bence maç delisi değilseniz ya da iddaa falan oynamadıysanız bunlardan uzak durun. İnsan film arası maça gitmiş gibi oluyor. Caddebostan civarında
iki film arası ya da filminizi beklerken Kirpi’ye uğrayabilirsiniz. Hem yemek yemek için hem de bir çay söyleyip etrafa bakıp dergi gazete okuyup birileriyle laflamak için makul bir yer. Ben klasikleri de sevdiğimden az ileride barlar sokağındaki Il Padrino’ya gidip pizza, makarna eşliğinde oranın ev şarabını içmeyi de severim. Beyoğlu’nda film trafiği arasında soluklanmak için eskiden beri Urban isabetli bir yerdir.

“Kitapçılar da festival takipçilerini bekliyor”
Nil Kural (Sinema yazarı)
!f İstanbul’un film aralarının yemek mekanlarının başında festival döneminin vazgeçilmezleri olan Urban ve Gölge geliyor. Vejetaryen menü sunan Parsifal ve Zencefil’i listeye eklemek mümkün. Ancak zamanınız kahve veya çay içebilecek kadar sınırlıysa Türk kahvesinin en lezizlerini sunan Mandabatmaz’ı önermek lazım. Hazır filmden çıkmışken özellikle de müziğe bu kadar önem veren bir festivalde plak almak isteyenler olacaktır. Tünel Meydanı’ndaki Lale’nin yanı sıra Deform ile Kontraplak’a göz atılabilir. Kültür alışverişi için ayrıca İstiklal’de sayıları gün geçtikçe azalan kitapçılar da festival takipçilerini bekliyor.

İstinye’den seçmeler
ÇAĞDAŞ ERTUNA (Yaşam yazarı)
İstinye Park, !f İstanbul kitlesi için nispeten yeni. İki film arasında hızlı bir şeyler yemek için Shake Shack iyi bir seçim. Bir kahve molası için Le Pain Qutodien ’e gidilebilir. Biraz daha uzun zaman varsa şehrin en iyi suşisini yemek için İstinye ’deki Ioki yerinde bir seçim. Festivali Caddebostan’dan takip edecekler için ise güzergah, Cadde’nin en şenlikli bölümü Caddebostan-Suadiye arası. İster İskele Sokak’ta salaş görünümlü balıkçılar, ister Benzin Cafe’ler, ister Cadde klasikleri tercih edilebilir. Örnek verelim, Han’da köfte, Barış Büfe ’de dilli kaşarlı tost, Çiftehavuzlar ’da 35 yıllık Flamingo Büfe’de yıldız döner...