14.07.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Ayşim Özgür - Moda
Henüz 27 yaşında olmasına rağmen, Türkiye’den çıkıp uluslararası moda arenasında başarı kazanmış sayılı tasarımcılardan biri olabildi Dilara Fındıkoğlu. Vogue İngiltere, The New York Times, i-D Magazine gibi prestijli dergi ve gazeteler adından söz ediyor, koleksiyonları Selfridges, Nordstrom ve Luisa Via Roma’da en ünlü markalarla yan yana satılıyor. Tabii Rihanna ve Lady Gaga’nın da onun kıyafetlerini giydiğini söylemeden geçmeyelim!
İstanbul’da büyüyüp, tasarım alanında dünyanın en önemli okullarından olan Central Saint Martins’de eğitim görmek için Londra’ya giden ve okuldan 2015 yılında mezun olup Londra’da yaşamaya karar veren Dilara’ya göre başarısının arkasındaki sır, kıyafetlerini düşünceden başlayarak oluşturuşu. “Bir tasarım yaparken ‘Şöyle bir kıyafet olsun’ diye düşünerek koyulmuyorum işe. Elbette ortaya çıkanların güzel görünmesi önemli ancak önce insanları düşündürecek bir konsept ya da tema seçiyor ve her koleksiyonla bir sosyal mesaj vermeye çalışıyorum” diyen tasarımcı son günlerde ise gelinlik koleksiyonuyla gündemde. Fakat gelinlik dediysek aklınıza dantellerle, pullarla süslü, straplez beyaz elbiseler gelmesin. Çünkü geleneksel moda algısının sınırlarını zorlamayı amaçlayan Dilara, söz konusu gelinlikler olduğunda da kalıplara uymayıp; heteroseksüel çiftlerin yanı sıra lezbiyen ve gay çiftlere hatta yalnızca kendini sevmek isteyen bireylere de hitap ediyor.
Moda aracılığıyla protesto
Yedi parçadan oluşan koleksiyonda siyah bir gelinlik de var, kırmızı pantolon takım da. Çocuk gelinleri, zorla evlendirilenleri, eşcinsel olduğu halde toplum baskısı yüzünden karşı cinsle evlenmek zorunda kalanları da hatırlatıyor ve protestosunu moda aracılığıyla gösteriyor “Dünyada sadece modacı olarak var olmak istemiyorum” diyen tasarımcı. “Türkiye’de benim yaptığım işlerin tam olarak anlaşılabileceğini düşünmüyorum” dese de, bugün geldiği noktada içinde yetiştiği toplumun etkili olduğunu da görmezden gelmeyerek ekliyor: “Dünyayı değiştirme isteğim belki de Türk oluşumdan kaynaklanıyor. Savaşçı kişiliğim, düzeni değiştirme iç güdüm muhtemelen kanımdan gelen özelliklerim ve bunları değiştiremem. İstanbul ise en sevdiğim şehirlerden biri ama yaşanacak bir yer olduğunu düşünmüyorum. O kültür, tarih ve bilgi birikimini doğru biçimde kullanabilen tasarımcı da bence Türkiye’de çok ama çok az.”
Dilara’nın en büyük hayallerinden biri, Alexander McQueen, Chanel gibi büyük modaevlerinden birinin kreatif direktörü olmak ve yenilikçi bakış açısını bu markalara da yansıtabilmek. Hayranlık duyduğu isimlerin başında ise “Londra’ya gelme sebeplerimden” diye tanımladığı John Galliano ile Comme des Garçons’un yaratıcısı Rei Kawakubo var.
Gelinlikler kişiye özel dikilecek
Bu koleksiyondan giyinmek isteyenlerin illa ki evlenmesi gerekmiyor elbette. Koleksiyondaki parçalar, özel davetlerde de giyilebilir. Zaten o da bu koleksiyonu insanlara couture tasarımlar yaptığını da göstermek için hazırlamış. Dileyenler bu parçalara ya da benzerlerine, tasarımcının atölyesinden randevu alarak ve kişiye özel dikim seanslarına katılarak sahip olabilir. Tabii o da bu arada 2019 İlkbahar/Yaz koleksiyonunu hazırlamak için çalışıyor. “Bu defa da bizi şaşırtacak mısın?” soruma “Bekleyin ve görün” diye cevap veriyor!