13.06.2020 - 03:04 | Son Güncellenme:
Ayşim Özgür
Moda tasarımcılarının geçmişten ve farklı dönemlerdeki ikonlardan esinleniyor olması yeni değil. Ancak belki de ilk kez bu sezon podyumlarda bambaşka dönemlerin, bambaşka stillerdeki karakterlerine böylesine belirgin bir biçimde rastlıyoruz. Üstelik bu defa yalnızca kıyafetlerin ruhu değil, onları taşıyan modellerin fiziksel özellikleri, saçları, makyajları da bu ünlü isimlere benziyor; tasarımcılar ilham perilerinin kimliğini açıkça ortaya koymaktan çekinmiyor. Örneğin 2020 İlkbahar/Yaz defilesine mekân olarak New York metrosunun Bowery durağını seçerek, konuklarını yer altına davet etmişti. Böylece içinde her zaman birbirinden özgün stiller görebileceğiniz New York metrosuna bir de lüks bir modaevinin eli değdi ve bu seçimin sebebi modeller podyumdaki yerini almaya başladıkça daha iyi anlaşıldı.
Tom Ford bu koleksiyon için, Andy Warhol ve Edie Sedgwick’in New York’ta rögar kapağından çıktıkları meşhur fotoğraftan etkilenmiş. Defilede yürüyen Gigi Hadid, Kaia Gerber gibi ünlü modellerin, 1965’te çekilen bu fotoğrafın kahramanlarını andırıyor olmaları da işte bu yüzden.
Prenses Diana’nın takımları, incileri
Yaz koleksiyonu için zaman yolculuğuna çıkan kreatif direktörlerden biri de Nicolas Ghesquière. Tasarımcının Louis Vuitton için hazırladığı koleksiyonda hem Paris’in 1800’lerdeki Belle Époque döneminden hem de 1970’ler Londra’sından izler görmek mümkün. ‘70’lerde Londra’nın en ünlü butiklerinden biri olarak modaya yön veren Biba’nın kampanya çekimlerine ilgi duyan modaseverler, o karelerdeki stillerin modern versiyonları için Louis Vuitton defilesine göz atabilir. Yok, “Ben ‘80’leri seviyorum” diyorsanız sizi Tory Burch’e doğru alalım. Özellikle son sezonlardaki feminen çizgileriyle öne çıkan Burch, nostalji hakkını ‘80’lerden yana kullanıyor ve ilham perisi olarak stiliyle bugün bile geniş kitleleri etkilemeye devam eden Prenses Diana’yı seçiyor. Bu defilede Diana’nın çiçekli elbiseleri, beyaz ceketleri, incileri ve hatta yana taradığı saçları bile var.
2000’lerden “Amerikan Sapığı” ve Beyonce
Elbette tasarımcılara bu yaz için fikir veren yalnızca “gerçek” kişiler olmamış. 1980’lerden 2000’lere doğru ilerlediğimizde podyumda, oldukça güçlü bir kurgu karakterin izlerini görüyoruz: “Amerikan Sapığı” filminin başkahramanı Patrick Bateman. Proenza Schouler’in tasarımcıları Jack McCollough ve Lazaro Hernandez, kimi zaman güçlü formlardaki takımlar kimi zaman da geriye taranmış saçlar ve siyah güneş gözlükleri gibi detaylarla Bateman’e selam yolluyor ve maskülen stilleri sevenlerin kalbini çalıyor. Son olarak Balmain’in de rengârenk elbiseler ve denim takımlarla Beyonce’nin 2003’teki stillerine gönderme yaptığını söylemeden geçmeyelim. Sizin ikonunuz kim?