07.01.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
Yakındır, sıkılırım herhalde. Ama şimdilik durum bu minvalde.Yurtdışından misafirlerim gelecek diye 5 çayı atıştırmalıkları bile hazırladım geçen hafta. Ebru vejetaryen diye zeytinyağlı sebze bile pişirdim. Simin'le Ralf için banyoya havlu koyarken... İşte bu, bunu düşünebilmiş olmam, benim ev kadınlığımda bir zirve! Derken küçük şef İlke aradı. "Desperate Housewives / Ümitsiz Ev Kadınları" partisi varmış Cambaz'da, gider miymişim? Kötü haber tez mi yayıldı, nedir? Benim ev kadınlığına sarmam, kötü bir haber midir?Ümitsiz miyim aynı zamanda? Ümitsiz olduğumu bile fark edemeyecek kadar ümitsiz mesela? Üstelik işyerindekiler bile fark etti durumu, beni partiye göndermeye çalışıyorlar.Ocakta yemeğim var, ne partisi!Partiye gittik tabii. Simin yolda "Kim böyle bir partiye gider ki? Türkiye'de kadınlar amma ümitsiz" dedi.Dünyanın her yerinde yapılır böyle ezik partiler, ne alakası var Türkiye'yle?Ebru "Ben gelmem" diye tutturdu. Ralf, yazık, nereye gittiğimizi anladığını bile sanmıyorum, bizi izledi. Şu sıralar kendimi acayip ev kadını hissediyorum. Bir karar aldım da yeni yılda uyguluyor değilim. Öyle denk geldi, 2006'nın ilk gününden beridir bana bir haller oldu -yemek yapıyorum. Gösteriş için 20 çeşit dizdiğim, sonra da sabaha kadar kustuğum, günlerce hasta yattığım zamanki gibi de değil. Basbayağı yemek pişiriyorum. Masayı hazırlayıp sevgilimin işten gelmesini bekliyorum. Nasıl hanım, çok hanım, fazla hanım hanımım! Girdiğimizde Cambaz'da ümitsiz Türk kadınları "Ümitsiz Ev Kadınları"nı izliyordu ekrandan. Bizimkiler gayet isteksiz -hani vardır ya, dudak kenarında küçümseme kıvrımı, gözler de hafif kısık- kıvırıp dudaklarını, gözlerini de kısıp oturdular.Dizi bitti, ışıklar açıldı, "ümitsiz ev kadınları" ayağa kalktı.Ümitsiz ev kadınları mı?Körpecik kız ayol bunlar! Simin "On yıl sonra görürüz bunları" dedi, "Hepsi şişmanlayacak. O incecik belleri kapkalın olacak."Evet, on yıl sonra ev kadını olurlar, belki şişmanlarlar da... Ama şimdi... Cambaz'da, ümitsiz ev kadını olmaya en yakın adaylar bizim masada oturuyor: Ebru, Simin, ben! Ralf bile ümitsiz ev kadınlığına bu kızlardan daha yakın görünüyor. Bunlar da ümitsizse... "Şimdi siz ümitsiz ev kadınları mı oluyorsunuz?" diye soruyorum, partiyi düzenleyenlerden Aslı'ya."Dizinin sloganı 'Ümitsiz ev kadınlarının sıra dışı maceraları' ya hani, biz daha çok o 'sıra dışı maceralar' kısmı oluyoruz" diyor. Şimdi oldu!Bu bir ev partisiymiş aslında. Her hafta içlerinden birinin evinde toplanıp birlikte diziyi izliyorlarmış. Sonra Aslı, Cambaz'da çalışmaya başlamış. "Cambaz'ın sahibi Rıza'nın (Sönmez) da böyle dizi gösterimi yapılan partiler projesi vardı. O zaman bunu bar ortamına taşıyalım dedik. Böyle oldu."Şimdi iyi oldu.Ev partisi kadrosundan Arzu "Erkeklerin sürekli PlayStation oynadıklarından bahsediyorduk bir gün" diyor. "Biz niye bir şey için toplanmıyoruz dedik. 'Desperate Housewives'ı da hepimiz seviyoruz. Onu birlikte izleyelim, böylece daha sık görüşürüz oldu." Şimdi daha iyi oldu.Koşup; dudaklarındaki küçümseme kıvrımını birayla açan, müzik de başladığı için coşan, gayet eğlenmekte olan arkadaşlarıma meselenin aslını anlatıyorum. Türkçe müzikten nefret eden çünkü ne zaman bir yerde Türkçe müzik çalsa, bizim şarkıcıyı bastıran bet seslerimizi dinlemek zorunda kalan Ralf "PlayStation oynayan erkekler nerede?" diye soruyor, "Adresi alsan, ben de oraya gitsem..." PlayStation'a rakip Tuvalete gitmek için önümüzden geçen bir hatun, diziden konuştuğumuzu duyup "Bahçıvan! Bahçıvan!" diye çığlık atıyor. Dizideki karakterlerden biri kocasını bahçıvanla aldatıyor ya, e bahçıvan da hiç fena değil...Tuvalet dönüşü onu yakalayıp bir de ona soruyorum diziyi, partiyi, burada dönen hadiseyi. Deniz diziyi niye sevdiğini anlatıyor: "Hepsi arızalı, kişilik sorunları olan kadınlar. Hayatla sorunları var, ilişkileri sorunlu... Gerçek hayat da böyle. Senin kişilik sorunların yok mu?"Olmaz mı! Mesela şu anda bir peçeteye Zeki Müren'den "Bahçevan" yazmak, sonra onu DJ'e vermek istiyorum. Takıldı bir kere şarkı kafama. Yılmaz Morgül bile kabulüm, o derece! Bu, kişilik bozukluğu değil mi? DJ'den reca: Bahçevan "Herkesin birkaç kirli çamaşırı vardır" diyor Ezgi, ki o da Aslı'nın ev partici arkadaş kadrosundan. Arzu "Biz dizideki kadınlardan daha yakınız" diyor, "Gabrielle araba modelliği yaptığını sakladı, Bree kocasıyla ilgili birçok şeyi gizliyor. En çaresiz durumumuzda bile biz 'Abi çok sefilim' falan diye her şeyi dökülürüz."Biz de öyle. Bizim kızlara sefaletimi itiraf ediyorum: "İçimden sürekli 'Deh deh düldül'ü söylüyorum." "Sen düldülsün, ben bülbül" diye tamamlıyorlar. Birlikte söylüyoruz:"Bah-çe-van geldi..." Abi acayip sefilim Ev kadını oldum, ıspanak pişireyim ister misin hayatım, yok gece çıkmayalım, içki de içmem, çay demleyeyim, TV'de ne varmış bu akşam, mısır da patlatalım... Artık mazbut bir hayatım var derken, Tempo'daki haberi gördüm: "Telefonda seks yapan ev kadınları anlatıyor."Alo seks hatları kapatılmıştı ya, meğer bunun üzerine telefonda seks hadisesi sabit hatlardan cep'lere kaymış. Şimdi bu kadınlar aynı hizmeti cep telefonları ile vermekteymiş. Hem de bu kadınlar arasında, bu işi kocasından gizli yapan mazbut ev hanımları da varmış.Benim mazbutluğum buraya kadar. Parasızlıktan şikayet edip duruyorum kaç zamandır. "Bari" dedim sevgilime, "bir yolunu bulup bu işe gireyim. 20 civarı şirket varmış, 2 bin kadın çalışıyormuş. Üstelik çocuk sesliyim ben. Sübyancıların gözdesi olurum. İyi de para kazanırım. Ne dersin?"Sevgilim bu akşam yemeği dışarıda yememiz konusunda -niyeyse?- çok ısrarlı. "İtiraz istemem, hazırlan, dışarıda yiyoruz bu akşam" Ev kadınlığının depresif bir şey olduğunu sanırdım. Oysa hayatıma heyecan getirdi. Bu akşam ne pişireceğim, pişirebilecek miyim, beğenecekler mi... İnanmazsınız, beni azıcık tanıyan hiç kimse kolay kolay inanmaz buna ama alışverişe bile çıkıyorum. Markette domates seçip hangi sebzeler taze diye tahmin yürütüyorum. Koca kadın oldum, kendimi ilk kez bu kadar büyük hissediyorum. Kızıl bir peruk da aldım... Ben şu sıra manik değilsem eğer, kesin çıldırıyorum. tubakyol@yahoo.com manik depresif köşe