Cumartesi“Nedense bana hep fettan kadın rolleri geliyor”

“Nedense bana hep fettan kadın rolleri geliyor”

27.09.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:

Helin Avşar adama “Hah bir bu eksikti” dedirtiyor, bir meslek koluna giriyor ötekinden çıkıyor. Son vukuatı elektronik müzik albümü ve moda programı. Bir sitcom dizisinde oynamayı da kafaya koymuş: “Bana hep fettan kadın rolleri geliyor. Oysa günlük hayatımda da komik bir insanım, sitcom’u iyi kıvırırım”

“Nedense bana hep fettan kadın rolleri geliyor”

Röportajdan önce fotoğraf çekimini bitirmek istiyor. Yanında iki-üç tane yedek kıyafet getirmiş. Hangisi daha uygun diyerek fikrimizi alıyor. Siyah V yaka bir tişörtte karar kılıyor. Makyajını tazelemek için dudak parlatıcımı kullanıyor.
Arada sözlerini kendisinin yazdığı “Müzik Bitti” şarkısını mırıldanıyor. Söylendiği gibi Sezen Aksu’dan şarkı almamış. Albümünün tarzı elektronik. “Aslında bir şarkıda Hülya ile düet yapmak isterdim ama ablamın elektronik müzik söylediğini düşünemiyorum” diyor gülerek. Albümle ilgili tüyoları bu kadar: “Tek kelime daha edersem menajerim Özgün Aras’la birbirimize gireriz. Beni paralar, öldürür!”
Röportaj sırasında Helin Avşar‘ı biri ısrarla arıyor. Sonunda telefonu açıyor. Karşı taraftaki ona şarkı vermek isteyen bir kadın hayranı. Bir süredir ona “musallat olmuş”. Neyse ki Avşar kibarca “atlatıyor” onu. 

Oyunculuk, moda tasarımcılığı, internette haber sitesi, yapımcı, model, emlak işi, şimdi de şarkıcılık. Nedir bu maymun iştahlılık?
Herkes gibi tek bir işle ilgilenmemi istiyorlar. Kusura bakmasınlar, ben pek çok işe el atmayı seviyorum. 50 yaşıma geldiğimde de çocuklarıma şunu da yaptım, bunu da yaptım demek istiyorum. Aklımda yapmadığım hiçbir iş kalmamalı. 50’me geldiğimde belki bir holding açarım, belki siyasete atılırım.
Dükkanıma taktılar. Dükkanı kapattığım sırada tekstilde kriz vardı. Akıllıca bir iş yaptım. Ama “Yine başaramadı” dediler. Bence en mantıklısı buydu, kim ne dersin hiç umrumda değil.
Emlak işi de şu. Bir arkadaşımın satacağı evlerin açılışına gittim. Orada bir anlaşma yaptık. Miami’deki evlerin satışını yaparsam yüzde alacaktım. İş üstüme kaldı. Dünyada mortgage krizi var, ev satılmadı. “Helin Avşar bunu da beceremedi” oldu. 


“Mesleğim, her şeyin ucundan azıcık” 


Kartvizitinizde mesleğiniz ne olarak geçiyor? İlk tanıştığınız birine işinizden bahsetmeniz gerektiğinde ne diyorsunuz?
Sorarlarsa serbest meslekle uğraşıyorum cevabını veriyorum. Mesleğimi açmamı isterlerse her şeyin ucundan azıcık işte diyorum. 

Bundan sonra da ucundan azıcıklar devam edecek mi? Sizin asıl yapmak istediğiniz iş nedir?
Edecek ama benim asıl yapmak istediğim iş televizyon programı. Kendi programımın sunucusu ve yapımcısı olacağım. İnternet sitem devam edecek. Tanıtımlarda yer alacağım. Ablamla sadece beyaz tişört satacağımız mağazalar açacağız yakında. Albüm de çıkaracağım. İstediğim gibi bir rol gelirse oyunculuğa da devam edeceğim.

Nedir istediğiniz rol? Başrol teklifi mi gelmiyor yoksa?
Derdim başrolü kapmak değil ki. Nedense bana hep fettan kadın rolleri geliyor. Oynadığım ilk önemli rol nasılsa, sonrakiler de aynısından olur diye çekiniyorum. Aslında ben sitcom’da yer almayı istiyorum. Günlük hayatımda çok komik bir insanım, sitcom’u iyi kıvırırım.

Moda programınız için çektirdiğiniz rastalı saçlı fotoğraflarınızı aylar önce gazetelere dağıttınız. Yeni yayın dönemi başladı ama sizin programdan ne ses var ne seda. Yattı mı o iş?
Yatmadı. O program sadece moda üzerine kurulu olmayacak. “Gezelim Görelim”in biraz modaya uyarlanmış hali 
olacak. Kasım gibi yayımlanması planlanıyor. Üç kanalla görüşüyorum, içlerinden birini seçeceğim.


“Nedense bana hep fettan kadın rolleri geliyor”



“Şu anda sarı saçlı birine bakamıyorum bile, nefret ediyorum sarışınlıktan”


Sarışınlıktan kumrallığa geçişiniz yeni program şerefine mi?
Hayır, sıkıldım. Şu anda sarı saçlı birine bakamıyorum bile, nefret ediyorum. Sarışınlardan özür diliyorum ama tik geldi bana ne yapayım? Şu sıralar koyu tenli, kara kaşlı, Pocahontas gibi bir esmer bir kadın olmak istiyorum. 

Yaz başında sizi spor salonunda pilates yaparken gördüm. Makyajsızdınız, terlemiştiniz, altınızda bir eşofman vardı. İçimden “Ekranda göründüğünden daha hoşmuş” dedim. Sonra Almanya’ya, estetik cerrah Serdar Eren’in muayenehanesine ameliyat olmaya gittiğinizi öğrendik. Yüzünüzle derdiniz nedir Allah aşkına? 
Ay çok mersi. Abartı bir şey yaptırmadım valla. Burnumda deviasyon vardı, nefes alamıyordum artık. 


“Burnumu düzelttirdim,  dudaklarımı şişirttim”


Burnuna estetik yaptıran tüm ünlülerin mazereti de “Burnumda deviasyon var”, size nasıl inanalım şimdi?
Haklısınız, herkesin yalanı da bu. Ama benimki doğru. Altı yıldır nefes alma sorunu çekiyordum. Bu yüzden gittim Eren’e.

Ama belli ki iş deviasyon ameliyatıyla kalmamış.
Kalmadı. Gerçekten güzel burnum vardı. Küçükken annem beni emzirirken bir tıkanma yaşamışım, burnumun kemiğinde küçücük bir yamukluk oluşmuş. Serdar Eren bu işin sihirbazı, küçük kusurumu yok etti. Türkiye’ye döndükten sonra dudağımı şişirttim ama onun etkisi de geçti. Bende yalan yok, hepsi bu kadar. 

Ablanız ne dedi bu operasyonlara? O yıllardır estetik yaptırmamak için direniyor, “Benim hiç ihtiyacım yok” diyor.
O hayatta yaptırmaz. İhtiyacı da yok gerçekten. “Madem sorun yaşıyorsun, yaptır” dedi. Bana karışmaz o, sağolsun. 

“Beni beceriksiz sanmasınlar. Mantı açarım, imambayıldı yaparım”
Haftanın üç günü pilates yapıyorum, tenis oynuyorum. Allah’tan minyon yapılıyım. Yemeğime dikkat ediyorum. Akşam 20.00’den sonra yemek yemem. Ne kadar doğru yapıyorum bilmiyorum ama proteinlerle karbonhidratları aynı anda tüketmiyorum. Ağzıma asla çikolata, pasta, tatlı koymam.
Anna Sui mağazalarına gözüm kapalı girerim. Her zaman iyi koleksiyonlar çıkarıyor. Türklerden Cemil İpekçi, Tuvana Büyükçınar, Siren Ertan, Emel Acar ve Melek Bilgin’i başarılı buluyorum.
İçimde ukde kalan bir şey var: Bale yapamamak. Sekiz yıl yaptım ama arka çapraz bağlarım koptu. Devam etmeyi çok isterdim. Bir balerin olmak hayalimdi.

“Aşık olma ruh halinde değilim. Bir yıldır hayatımda bir erkek yok”
Şu aralar aşık olma ruh halinde değilim. Bir yıldır hayatımda bir erkek yok. Spor yapmak ve çalışmaktan başka bir sosyal hayatım kalmadı. Aklımda hep iş var.
Bana iş sahibi, dürüst, heyecanı seven, monotonluktan kaçan, spor yapan, ailesine çok değer veren bir erkek gerek. Ailesine değer veren bir sevgili bana da değer verir çünkü.
Yurtdışında beş yıl yaşadım. Her işimi kendim yapıyordum o dönem. Beni beceriksiz sanmasınlar. Mantı açarım, imambayıldı yaparım.
Yeniköy’den, Bebek’ten dışarı çıkmam pek. Passion Cafe, Koru Kahve, Kıyı’ya gitmeyi seviyorum. Bir de Belgrad Ormanı’nda ailece mangal yapmayı.

“İnci jean ile bile gidiyor”
Helin Avşar, Uğur İnci’nin yeni yüzü oldu. Marka 2009 kataloğunu Avşar’la çekti. Avşar “Mücevherle aram pek yoktur ama inci takmayı çok severim. İnci her yaştaki kadının mücevher kutusunun olmazsa olmazı, inci takmanın yaşı yok. Jean ve tişört giydiğim zaman bile üzerine uzun modelde bir kolye takıyorum” diyor.

“Nedense bana hep fettan kadın rolleri geliyor”

KEŞFETYENİ
Fred ile sahaya geldi, Talisca ile poz verdi! Ünlü ismin oğlu çıktı
Fred ile sahaya geldi, Talisca ile poz verdi! Ünlü ismin oğlu çıktı

Cadde | 07.04.2025 - 07:24

Fenerbahçe - Trabzonspor ile karşı karşıya geldi. Gülen taraf 4-1'lik skorla Fenerbahçe oldu. Seremoni sırasında ise Fred'in elini tutan çocuk, ünlü ismin oğlu çıktı.

Yazarlar