Müzenin lezzetli bölümü

Bu kahve-lokanta gün boyu ve gece yarısına kadar açık. Gün boyu kahve, çay, pasta, hafif yemek imkanı var. Akşamları özel bir mönü ile lokanta olarak hizmet veriyor.Bugünlerde Sabancı Müzesi'nde nefis bir sergi var. Transilvanya kiliselerinden getirilen 400-500 yıllık Türk halıları ile Dağıstan'dan getirilen 400 yıllık Kaytak işlemeleri sergileniyor. Hem yurtdışından getirilen eserler insanı etkiliyor hem de sergilenme şekilleri çok başarılı.Zaman bulunuz. Çoluk çocuk önce müzeyi geziniz. Sonra Müzedechanga adını taşıyan kahve-lokantaya uğrayınız. Bir şeyler yer içersiniz.Akşam saatlerinde Boğaz manzaralı bir terasta, açık havada, doğru dürüst servis ile doğru dürüst bir yemek yemek istiyorsanız (müze kapalı olabilir ama lokantaya giriş serbest) Müzedechanga'ya gidiniz. Emirgan'da Sabancı'nın Atlı Köşk'ü müzeye dönüştürülünce, binanın bitişiğinde bir kahve-lokanta bölümü yapıldı. Önünde geniş bir terası olan bu kahve ve lokantanın nefis bir manzarası var. Çam ağaçlarının üzerinden Boğaz'ı ve Anadolu yakasını görüyorsunuz. Batı ülkelerinde de müzelerin kahveleri ve lokantaları ünlüdür. Çünkü müze yönetimleri bu mekanları en iyi işletmecilere vermeye özen gösterir.Sabancı Müzesi'nin içindeki kahve-lokantayı Changa Grubu işletiyor. Bu grubu, yabancı şirketlerde üst düzey yöneticilik yaparken sıkılıp lokantacılığı meslek edinen ve lokantacılık işini ciddiye alan iki genç, Tarık Bayazıt ve Savaş Ertunç kurdu. 1999 yılından bu yana Sıraselviler'de 1903 yapımı Art Nouveau stili mimarisi olan bir binada Changa isimini taşıyan lokantayı işletiyorlar. Bu lokantanın mutfağının sorumluluğunu Yeni Zelandalı ünlü şef Peter Gordon üstlendi. Uzakdoğu / Akdeniz sentezi (füzyon) mutfağı ile Changa, İstanbul'un önde gelen lokantaları arasında yer aldı. Yabancı yayınlarda övgü dolu yazılar çıktı.Yaz döneminde Sıraselviler'deki Changa tatile giriyor. Atlı Köşk'teki Müzedechanga ise yıl boyu açık. Müze binasına bitişik kahve-lokantayı Seyhan Özdemir ve Sefer Çağlar dekore etti. Ahşap ve mermer ağırlıklı mobilyalar ile ödül aldılar.Müzedechanga'da servis 10.30'da başlıyor. Hafta sonları ve diğer günler kişi başına 25 YTL'ye Türk usulü zengin kahvaltı servisi var. Gün boyu sadece pasta, çay, kahve içecekler için 15-20 YTL dolayında ödüyorsunuz. Yıl boyu açık Gün boyu soğuk tadım tabağı (Ayvalık favası, deniz fasulyesi, maş piyazı, yoğurtlu patlıcan turşusu, limonlu balık salatası) 28, karanfilli köfte (közlenmiş kırmızı biber, ızgara patlıcan ve karamelize soğanlı) 20 YTL. Bir kadeh şarap 11-13, bira ise 9 YTL.Akşam servisi 18.00'de başlıyor, 01.00'de sona eriyor. Soğuk başlangıçlar 16-18, sıcak başlangıçlar 16-19, ana yemekler 26-35, tatlılar 13-15 YTL.Müzedechanga'nın hem yemeklerinin tadı orijinal hem takdimi. Özben Saygün yönetimindeki genç servis elemanları özenle hizmet veriyor. Tarık Bayazıt ve Savaş Ertunç her zaman işlerinin başında. Mutfağı ve servisi izliyorlar. İstanbul'da iseniz veya İstanbul'a yolunuz düşerse ve de imkanlarınız müsait ise Müzedechanga'ya uğrayınız. Hem yemekten hem servisten hem de manzaradan memnun olacaksınız. Bu vesile ile müzedeki o güzelim sergiyi de gezersiniz. Özenli bir servis