08.10.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Senem Aydın - senem.aydin@milliyet.com.tr
Demet Kutluay ekrana dönmek için çocuklarının büyümesini bekledi. Bu arada da boş durmadı, sağlıklı yaşam ve spora yöneldi. Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez’le işbirliği de hep devam etti. İkili “Fark Etmeden Diyet’le Sorular, Cevaplar” kitabından sonra NTV’de “Tam Zamanı” programına başladı. Şimdi de zayıflama kamplarıyla adlarından söz ettiriyorlar. Kutluay’la yeni projeleri için buluştuk, annelikten yapmak istediklerine her şeyi konuştuk.
- Selahattin Dönmez’le yollarınız nasıl kesişti?
Ömer’i doğurduktan sonra vermem gereken beş kilo vardı. Diyetisyen kontrolünde zayıflamak istedim. Bunun için Selahattin’in kapısını çaldım, dostluğumuz da bu şekilde başladı. Şimdi hem iş ortağım hem de televizyon partnerim. Bir de birlikte içinde beslenmeyle ilgili tarifler olan, benim zayıflarken tecrübe ettiğim deneyimlerin yer aldığı bir başucu kitabı çıkardık. Çok güzel sattı. İnsanlara daha sağlıklı beslenerek hayatlarını sürdürebileceklerini göstermek istedik. İkincisi de yolda.
- “Tam Zamanı” programı nasıl hayata geçti?
Kitabı yazdıktan sonra insanlara daha fazla ne verebileceğimizi düşündük. Aklımızda bir televizyon projesi vardı. Sonrasında yollarımız NTV ile kesişti. Yıllardır sağlıklı beslenerek yaşıyorum, Selahattin’in de işi bu ve çok bilgili biri. Hal böyle olunca projeyi hayata geçirmeye karar verdik. NTV ekibiyle buluşup, organize olduk. Programın içeriğine beraber karar verdik. Yazın da “Tam Zamanı” isimli programımız başladı.
- Sırada bir kamp projeniz var sanırım...
Kamp projemiz hep vardı. Televizyonda insanlara yaptığımız işi gösterdikten sonra bu projeyi hayata geçirdik.
“En güzel dönemim”
- Diğer zayıflama kamplarından farkınız ne olacak?
Danışanlar ofise geldikleri andan itibaren her şey Selahattin Dönmez’in kontrolü altında olacak. Harika bir ekip kurduk. 10 kişiyle başlıyoruz. Önce tetkikler yapılacak. Evlerine her gün taze aldığımız malzemelerle yapılan yemekleri göndereceğiz. Eftan Metin’le de haftada bir gün spor yapacaklar. Zamanla bunları tekrarlayıp kendileri yapmayı öğrenecekler. Her gün yürüyecek, sadece bizim gönderdiğimiz üç ana öğün ve bir ara öğünle beslenecekler. Haftanın bir günü de Neslihan İskit’le yoga yapacak, yine bir gün Fatma Yağcı’dan psikolojik danışmanlık alacaklar. Ben de motivasyon koçu olarak her aşamada yanlarındayım. İnsanın sevdiği ve içinde
bulunmaktan haz duyduğu işleri yapması kadar güzel bir şey yok.
- Evde de motivasyon koçu siz misiniz?
Evde buna pek gerek kalmıyor. Armut dibine düşer durumu söz konusu. Çocuklar doğduklarından beri böyle bir hayat tarzıyla büyüyorlar. O yüzden hiç zorlanmıyorum. Önemli olan bu yaşam tarzını ve beslenme şeklini, başkalarına gösterebilmek.
- Hayatınızda nasıl bir dönemdesiniz?
Yaş aldıkça değişmek, belli kırılma noktalarıyla kırılmak ve kendinizi eğitmek güzel. Topluma faydalı olduğumuzda, başka insanlara elimizi değdirebildiğimizde insan olmayı öğreniyoruz. Ben de maddi ve manevi olarak elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Yaşadığım en güzel dönemim diyebilirim. Bir kadının bence en iyi hissettiği yaşlardayım. Yıllar içinde sakin kalmayı, pozitif ve mutlu olmayı öğrendim.
“Podyumda bulutların üstündeydim”
- Tekrar oyunculuk yapmayı düşünüyor musunuz?
Çok meşakkatli bir iş, o yüzden düşünmüyorum. Fakat keskin ve katı konuşmamak gerek, hayat insana ne sürprizler getirir bilemeyiz.
- Podyumdan kopamıyorsunuz ama...
Evet, podyumdan vazgeçemiyorum. Büyüsü çok farklı, bana rüya gibi geliyor. Podyumda bulutların üstündeydim adeta. “Keşke bir tur daha atsam” diye düşünüyorum, tabiri caizse içim eriyor.
- Cildinize nasıl bakıyorsunuz?
Sigara ve alkol kullanmıyorum. Yaz-kış güneş koruyucu ürünler kullanıyorum. Onun dışında düzenli cilt bakımı yaptırıyorum. Cilt ürünlerimi sık sık değiştirmemeye özen gösteriyorum. Çekimler dışında pek makyaj yapmıyorum. İyi görünmesinin sırrı, biraz da genetik tabii ki.
- “Botoks yaptırıyor” yorumları için ne diyeceksiniz?
O yorumlara gülüyorum. Botoksu olan şu an yaptığım mimiği yapabilir mi, yapamaz. Bunları gizleyen, saklayan biri değilim.
“Çocuklarım önceliğim, mesleğim sonra geliyor”
- Sağlıklı yaşam kuralları sizin için hep önemli miydi?
Tabii ki. Ama 10-15 sene öncesine kadar böyle bilinçli değildim. Gün boyunca bir elma veya küçük bir salatayla idare ediyordum. Kendimi birçok şeyden soyutluyordum. Kan şekerim düşünce de “Acaba bir pizza mı söylesem?” diye düşünüyordum. Şimdi böyle bir durum olmuyor çünkü hem ruhum hem de bedenim doyuyor.
- Yoganın hayatınızdaki yeri nedir?
11 yıldır haftanın üç günü Neslihan İskit’le yoga yapıyorum. İlk olarak İrem’e hamile kaldığımda başladım. Neslihan hoca bütün hamileliğim boyunca yanımdaydı. Sonrasında bir daha ayrılmadık. Yoganın asıl amacı, bedeni ve ruhu aynı seviyeye getirebilmek. Eskiden hayata daha katı bakardım,
şimdi çok olgunlaştım. Bunda yoganın da etkisi var diye düşünüyorum.
- Ekrana dönmek için çocuklarınızın büyümesini mi beklediniz?
Benim ilk doğdukları zamandan beri hayalim buydu. Her anlarında yanlarında oldum. İçime sinerek onları büyüttüm. Artık kendi aktiviteleri ve çevreleri var. Tabii ki bana ihtiyaç duydukları anlarda yanlarındayım, işlerimi ona göre ayarlıyorum. Ekibim de bu konuda çok anlayışlı. Çocuklarım önceliğim, mesleğim sonra geliyor. -