04.04.2020 - 03:03 | Son Güncellenme:
Ayşim Özgür
Maske üretip hastanelere dağıtan hazır giyim markaları, salgınla mücadeleye yüz binlerce euro bağışlayan tasarımcılar, sosyal medyadan fon toplayan blogger’lar, parfüm fabrikalarında dezenfektan üreten modaevleri…
Moda dünyasının koronavirüse karşı açtığı savaşla ilgili her gün yeni, umut vadedici bir haber duyuyoruz. Ancak bu büyük endüstrinin salgından ne denli etkilendiğini görmezden gelmek de mümkün değil. Şubat ayının sonunda düzenlenecek pek çok defile iptal edildi, Met Gala ve CFDA Ödül Töreni gibi önemli etkinlikler ertelendi, Nordstrom, Neiman Marcus, Macy’s, Selfridges gibi dev mağazalar ve dünyanın en önemli online alışveriş platformlarından biri olan Net-a-porter deposunun kapılarını kapadı.
Şurası kesin ki, büyük küçük fark etmeden tüm markaların bu süreçte nasıl bir pazarlama stratejisi izleyeceği çok önemli. Çünkü fırtına dindiğinde, kendilerine bir daha asla aynı gözle bakılmayabilir. Hassas nokta; insanlarda ters tepki yaratabilecek kampanyalardan kaçınmak ve bu krize bir fırsat gözüyle bakmamak. Tüketicilerin hayatın güzel yanlarını görmeye de ihtiyacı var evet ama haklı olarak “Şimdi modanın sırası mı?” diyebilirler. Marka konumlandırması yapmanın reklam yapmakla aynı şey olmadığını ve iletilecek anlamlı bir mesaj yoksa, bazen sessiz kalmanın da bir mesaj olabileceğini unutmamak gerekiyor. Aksi halde, herkesin göz bebeği olan markaların itibarı büyük yara alacak.
İkinci ele duyulan ilgi bir süre duracak
İnternet üzerindeki ikinci el satış platformları son yıllarda her modaseverin kalbinde özel bir yer tutuyor. Dünyada The RealReal, Vestiaire Collective, Rebelle; Türkiye’de ise Modacruz, Dolap gibi örnekleri var. Aynı şekilde, Davet Çok Elbisem Yok, Rent the Runway gibi lüks kıyafet ve aksesuar kiralama hizmeti sunan platformlar da yükselişte. Ancak her geçen gün daha çok insan tarafından tanınan ve “modanın geleceği” olarak görülen bu hizmetler, hijyen hassasiyetimiz böylesine tavan yaptıktan sonra da parlamaya devam edebilecek mi şüpheli. Özellikle de şimdiden pek çok moda forumunda “Kıyafet kiralamak sağlık açısından tehlikeli mi?” sorularının arttığı düşünülürse…
Düşüncem, uzun vadede tüm bunlara yeniden dönüleceği. Modanın geleceğinde gerçekten de ‘sürdürülebilir ve uzun süre kullanılabilir’ ürünler başrolde olacak ama yeniden bu alışkanlıklara dönmek biraz zaman alabilir.