03.12.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
Ayşim Özgür/aysimozgur@ gmail.com
Yüzyıllarca lüks, güç ve itibar simgesi olarak görülen kaftanlar son zamanlarda yine gündemde. Geçtiğimiz haftalarda Suzan Sabancı Dinçer’in, Mehmet Çolakoğlu ve Selin Özsüer’in düğününden önce verdiği kına davetine neredeyse tüm ‘sosyete’ bindallı giyerek katıldı. Emel Sayın sahneye 500 yıllık bir kaftanla çıkıyor, dekorasyon dünyasında da durum farklı değil. Kaftan şeklinde objeler, kaftanlı tablolar yok satıyor. Yani bu gösterişli giysinin modasının ve etkisinin aslında hiç eskimediği bir kez daha kanıtladı. Tabii bütün bunlarda kuşkusuz ki “Muhteşem Yüzyıl” dizisinin estirdiği Osmanlı fırtınasının ve popüler tarih kitaplarının etkisi oldukça fazla.
“Zevksiz bir kaftan folklor kıyafeti gibi durur”
Adnan Çakarız / Khaftan Antika ve Sanat Galerisi Ortağı
* Kına gecelerinde özel kıyafetler giymek çok eski bir gelenek. Anadolu’da günümüzde bile yöresel kıyafetler kullanılıyor, gelinlik kızlar yöresel adetlere göre süsleniyor. Ancak bu kıyafetlerin ismi kaftan değil, bindallı.
* Son zamanlarda davetlerde sık sık modernize edilmiş kaftanlar görmemiz. bunun bir trend haline gelmesi dokuma kültürümüze ait desenleri, nakışları da yeniden hayatımıza sokuyor. Bu açıdan çok sevindirici bir gelişme. “Bunun aynısından ninemin çeyizinde de vardı” diye burun kıvırdığımız şeylerin ve el sanatlarımızın değerini yeniden anlıyoruz.
* Kaftan seçiminde dikkat edilecek noktalar; kumaşı, desenleri ve işçiliğidir. Kalitesiz desenlerle hazırlanmış, zevksiz bir kaftan, güzel görünmekten ziyade folklor kıyafeti gibi durur.
“Herkes sahip olamaz, giyen ‘ulaşılmaz’dır”
Ozanay Omur Armaggan Doğal Boya Tekstil Proje Danışmanı
* Bir kaftanın kalitesini anlamak için, ilk olarak desenlerinin doğru olup olmadığını kontrol etmek gerekiyor. Röprodüksiyon olup olmadığını anlamak ise ancak laboratuvar testleriyle mümkün. Gerçek bir kaftan, doğal boya kullanılan ipek ipliklerle dokunmalıdır. Oysa günümüzde röprodüksiyonların ipliklerini boyamak için sentetik, asit boyar maddeler de kullanılıyor.
* Büyüklük, zenginlik, liderlik ve bilgeliğin simgesi olan kaftan, herkesin sahip olamayacağı özel bir giysidir
ve giyenin ‘ulaşılmaz’ görünmesini sağlar.
* Biz Armaggan olarak eski kaftanları yeniden üreterek bugüne taşımanın yanı sıra, kemha kumaşları ile güncel tasarımlara da imza atıyoruz. Koleksiyonlarımızdaki kaftanlar 600 yıl öncekilerle aynı. Bir kaftanın üretimi, çalışma programımıza
göre yaklaşık 1-1,5 yıl arası sürebiliyor ve bu süreçte
20 kişi görev alıyor.
“Şişmanlar ve kısa boylular giymesin”
Ayşenur Usta Ankara Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü
* Osmanlı döneminde kullanılan kaftanlar da padişahların gücünü gösteren büyük bir sembol olmuştu. Sultan kaftanları yalnızca siyasi gücün değil, o dönemlerin zevkine Osmanlı sanatı ve yaratıcılığının da zenginliğinin göstergesiydi.
* Kına gecesinde kaftan giyme modasının engin kültürümüze sahip çıkmak ve onu genç kuşaklara aktarmak amacıyla oluşturulduğunu düşünüyorum. Umarız uzun süre devam eder. Bizim koleksiyonumuzda Osmanlı döneminde haremde giyilen Baş Kadın, Haseki Sultan ve Valide Sultanın ve cariyelerin giydikleri kaftanlardan esinlenildi. Kaftanlar okulumuz öğretmenleri tarafından tasarlandı ve dikilip işlendi. İşleme süreci kaftanın modeline göre üç ay ile bir yıl arasında değişti.
* Kaftan herkese yakışmaz. Çok kilolu ve kısa boylu insanlar kaftan giymemeli. Uzun boylu, zayıf kişilerde daha güzel durur.