Cumartesi"Kadınlar aşkta erkeklerden daha anarşist"

"Kadınlar aşkta erkeklerden daha anarşist"

06.11.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Güler Kazmacının yeni kitabı "Anarşist Bir Kadının Aşkları" çıktı. "Hepimiz biraz anarşistiz" diyen Kazmacı, "Kitabımdaki kadın ben değilim. Ben ne küfür ederim ne kavga severim. İlişkilerimde erkeği merkez alırım; o ne yer, ne sever diye düşünürüm" diyor!

Kadınlar aşkta erkeklerden daha anarşist

"Anarşist Bir Kadının Aşkları"nda (Nokta Kitap) aşkı arayan radikal bir kadını anlatıyor. Entelektüel ve eşitlikçi görünen ama yatağa girdikten sonra maço yüzü ortaya çıkan erkekler, "anarşist kadın"ın hicivlerinden nasibini alıyor.Kazmacı kitabının önsözünde ve röportajda özellikle vurguluyor, "Romandaki kadın ben değilim, gerçek anarşist kadınların yaşamından yola çıkarak yazdım!" diye. Güler Kazmacı yeni kitabı Romandaki "anarşist kız" gerçek, saf aşkı arıyor. Çıkara dayalı, evlilik sigortası gibi olmayan ilişki istiyor. Aşağıladığı bir erkek tipi var: Kadınları sadece yatmak için gören, yattığında kimliğini geliştirmiş gibi övünç duyan. Tepkisi, kadınlara sadece yatakta avlamak üzere bakan erkeklere. Kitabınızdaki radikal kadın sosyoloğun erkekleri ağır eleştiren ifadeleri, insanın aşka olan inancını sarsmıyor mu? Kadın ve erkek arasında cinsellik yoksa, aşktan bahsedilemez ki. O arkadaşlık olur ya da platoniktir. Eğer bir adamla sevişiyor, cinsellik yaşıyorsan ilişkidir. Cinselliği konu etmeden bir aşkı, bir hayatı anlatmak mümkün değil. İlginç olan, kadınlar bir adamla çıkmaya başlarken, kaprisli, umursamaz olurken; yattıktan sonra beklentisi artıyor. Çünkü ele geçirildiğini düşünüyor. Erkek de yattığı kadını elde etmiş sayıyor. Anarşist kadın cinsellikle aşkı karıştırıyor mu? "Önden kuyruklu" lafının patenti bana ait değil, Oriana Fallacinin "Doğmamış Bir Çocuğa Mektup" kitabında geçer. Anarşist kadın elbette çok öfkeli, ikiyüzlü ilişkilere ve evliliklere karşı. Sevmediği erkek tipine kızgın. Romandaki sözler de anarşist kadının. Ben ne küfür ederim ne kavga severim. Ama "anarşist kız"ın içindeki öfke öylesine büyük ki, birlikte olduğu erkeklere "önden kuyruklu" gibi ağır sözler sarf etmekten çekinmiyor. 10 yıl önce tanışmıştım. Benden çok gençti. Zaman zaman görüştük de. Çok dinledim onu. Ancak roman baştan sona ona ait değil. Sayısız anarşist kadından da kolajlar var. Kitabınızın önsözünde bu kadından söz ediyorsunuz... "Aşkı ne kadar çok bilirsen o kadar korunursun diye bir kural yok" Durun daha neler çıkacak. Bu kadar yılı boşuna yaşamamaya çalıştım. Kimsenin görmediğini görür, depolarım. Senelerce psikoloji ve sosyal psikoloji okudum. Zaten felsefi temelim var. Gençliğimde sol örgütlerin içindeydim. Benim de sisteme, köhne, çirkin, insanın özünü aşağılayan, duygularını yok eden, güzel yanlarını iğfal eden şeylere karşı çıktığım noktalar var. Hepimiz bir miktar anarşistiz bence! 10 yıl önce tanıdığınız bir kadının hikayesinden yola çıkarak roman yazma fikri ne zaman aklınıza geldi? "Bir erkeğe şöyle davrandığımda hizaya getiririm, böyle yaparsam aşık ederim" diye ne kadar iddia ederse etsin, sonuçta hiç beklemediği bir anda kendi de aşık oluyor. Çünkü "aşkı ne kadar çok bilirsen, o kadar korunursun" diye bir kural yok. Bence aşkın kendisi anarşist! Çünkü aşık insan hayatında her türlü değişikliği, yıkımı yapabilir. Evli olan ayrılır. "Şunu yapmam" diyen yapar. Hem kadınlar erkeklerden daha anarşist bence! Aşkın kuralı var mı? Anarşist kız, kendince yöntemler geliştirmiş ama sonra kendisi mağlup oluyor, aşka düşüyor... Evlilik iyi gitmiyorsa düzeltmeye çalışan kadındır, gidişatı önceden görüp yıkan, bitiren yine kadındır. Kadınların yüzde 99u erkeği değiştirmek üzere yola çıkar; hayatı değiştirmek, daha konforlu ve iyi hale getirmek için çalışır. Gerektiğinde ailesine ve topluma kafa tutar. Anarşist kadın tipi nasıl olur? İlk sevgilisi alttan alıp ne istese yapıyor, sonrakiler kadını av olarak gören, seks için araklamaya çalışan olarak davranıyor. Onu anlıyorum. Çok entelektüel, kadına değer veriyormuş gibi davranan ama birlikte olduğunda seni de bir çetele olarak kenara yazan adamlar; ona tepkisi. "Anarşist kadın"ın erkeklerden beklentisi nedir? "İnsanları sarsmak, rahatsız etmek, düşündürmek istiyorum" Aşkı iyi yazanlar, kötü yazanlar var. Ama genelde romantik bir söylem tutturuyorlar. Kişilik çözümlemeleri, aşk, ayrılık acıları gibi. Ben kadın erkek ilişkilerinin hayatın temeli olduğuna inanıyorum. Bunun için, buradaki arızalara, çürümüşlüklere, köhnemişliklere parmak basmazsak iyileşeceğine inanmıyorum! İnsanları sarsmak, rahatsız etmek ve düşünmeye sevk etmek istiyorum. İlk kitabım "Arızalı Erkekler" yerine romantik aşk öyküleri de yazabilirdim. Ama başka bir kulvarda yazıyorum. Çünkü kadın-erkek ilişkisi sağlıksız toplumlar, sağlıklı hale gelemiyor. Sizi, romanınızda genel aşk romanlarından farklı tarzda yazmaya iten sebep neydi? Ne Doğulu ne Batılıyız, arada kalmışız. Batıda bir adam "yattım" diye bir kadını av olarak kabul etmez. Ya da "Oh yaşasın, seni de götürdüm" havasında davranmaz. Kültürel yapı da bundan çok etkileniyor. Sağlıksızlık çok olduğunda evlilik de çocuk yetiştirme de sağlıklı olmuyor. Kadın-erkek ilişkilerini genelde sağlıksız mı buluyorsunuz? Yazma kapasitem hep vardı ama TRT izin verir miydi, bilmiyorum. Pek bilinmez ama TRTde mizah oyunları da yazdım. Türkiye beni konuşurken tanıdı ama ben konuşmadan önce yazıyordum. Ölünceye kadar yazmak istiyorum. TRTde çalışırken de böyle bir kitap yazabilir miydiniz? "Evliyken iyi bir eş olurum, ilişkimde dominant değilim" Evlilik seven bir kadınım. İki kez evlendim, iki de gayri resmi ilişkim oldu. Aşık olsam yine evlenirim. Sevgi ve saygı duyduğum insanla birlikte oldum, bittiğinde ayrıldım. Yine, sevgi saygı duyduğum biri olunca birlikte olurum ama bu kez ilişkimin sürekli olmasını isterim. Hayat arkadaşlığı benim için çok önemli, onunla yaşlanmayı da dilerim. Evlilikle ilgili görüşleriniz neler? Fazlasıyla iyi bir eş oluyorum. Erkeği merkez alırım; o nasıl mutlu olur, ne yer, ne içer, neden hoşlanır, hoşlanmaz diye bakarım. İlişkide dominant değilim. Kendinizi eş olarak nasıl tarif edersiniz?