25.11.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
SELAY SARI - selay.sari@milliyet.com.tr
Her yıl malları çenemizi yorsun diye farklı kategorilerde zenginlerin listelerini yayımlayan Amerikan ekonomi dergisi Forbes’un geçen hafta açıkladığı “En Çok Kazanan 30 Yaş Altı 30 Ünlü” listesinin ilk üç sırasını müzik sektörü kapattı. Listede birçok Amerikan futbolu, beyzbol, basketbol ve futbol oyuncusu, sinemayı temsilen bir kişi (Emma Stone), müzikten ise Rihanna, Ed Sheeran ve Taylor Swift’in aralarında yer aldığı zebille isim bulunuyor. Üçüncü sırada İngiliz diva Adele, ikinci sırada elektronik müziğin en prestijli vokali olma yolundaki ilerleyişini saygıyla karışık bir korkuyla izlediğimiz Kanadalı diva Justin Bieber, ilk sırada ise yine Kanada’dan, geçtiğimiz sene çıkardığı üçüncü stüdyo albümü “Starboy”la R&B krallık tacını takan The Weeknd yer aldı.
Para konserlerde
Evinde kendi imkanlarıyla ve eşi dostuyla yaptığı ilk albümlerini 2011 yılında bir üçleme şeklinde resmi sitesinden bedava dağıtan The Weeknd’in bugün vergiler hariç yılda 92 milyon dolar kazanan bir yıldıza dönüşmesi onun adına takdire şayan bir durum. Kolay tanınan tenor vokalini erotizm ve (ne yazık ki) cinsiyetçilik dozu yüksek sözler, sözlerdeki erotizmin notalara bire bir yansıdığı kalburüstü besteler ve “Starboy”da Daft Punk prodüksiyonuyla birleştiren genç sanatçının başarısı, saydığımız öğelere bakılırsa şaşırtıcı değil elbette. Bu yıl albüm için düzenlenen, 95 konserlik “Starboy - Legend of the Fall” dünya turnesi için 75 milyonluk avans anlaşması yaptı, konser başına ortalama bilet satışının ise yaklaşık 1 milyon 100 bin dolar olduğu tahmin ediliyor. Bu arada tüm albümlerini internet üzerinden bedavaya dağıtan 24 yaşında ABD’li rapçi Chance the Rapper’ın konser geliriydi, Apple ve benzeri markalarla reklam anlaşmasıydı derken kazandığı 33 milyon dolarla Forbes
Kapalı devre ilişkiler
The Weeknd ile Justin Bieber’ın 9 milyon dolar farkla listede altlı üstlü durmasının farklı bir magazin değeri de var. Zira kendileri, sonsuz bir çember halinde birliktelikler yaşayıp yaşayıp ayrılan, o onunla orada görülen, bu bunun evinden çıkarken fotoğraflanan bir genç ünlüler ekibinin üyeleri. İkiliyi birbirine bağlayan kişi ise listede olmamasının tek açıklaması bu yıl geçirdiği böbrek nakli nedeniyle sahneden uzak kalan pop yıldızı Selena Gomez. İkisi de 10’lu yaşlarındayken beraberlikleri başlayan, hem ikisinin de aşırı ünlü olması hem de ayrılıp barışmaya büyük meraklarıyla sağladıkları malzeme nedeniyle Bieber ve Gomez, dünya magazin camiasının her gün şükür duası etmesi gereken bir çift. Bieber’dan ayrı olduğu zaman zarfında adı Orlando Bloom gibi isimlerle anılan Gomez, Bieber-dışı en ciddi ilişkisini ise yazımızın konusu The Weeknd beyle bu senenin başından itibaren yaşadı. Ancak The Weeknd’in de kendine göre bir “alınyazım, kaderim”i vardı. İkisi de model olan Hadid kardeşlerin küçüğü, ablasına göre daha alışılmadık, “dünyadışı” yüz hatlarıyla alternatif sevenlerin gözdesi olan Bella Hadid, 2015’in başından beri The Weeknd ile yine magazinin gözbebeği olan bir ilişki yaşıyordu; tek sıkıntı yeterince sık ayrılıp barışmamalarıydı. Geçtiğimiz yıl kasım ayındaki ayrılıklarından sonra, Bella Hadid de elini büyük oynayarak The Weeknd’le ara sıra birlikte de çalışan, yine Kanada eşrafından Drake ile beraberliğe başladı. Bu yazı yazılırken bulunduğumuz nokta ise çember metaforumuzu doğrular nitelikte - herkes köyüne döndü, Bieber ve Gomez, The Weeknd ve Hadid yeniden beraber.
Ünlü ve zenginlerin ilişkilerindeki “Aman yabancıya gitmeyelim, şurada kendi aramızda geçinip gidelim” muhafazakarlığının bir özetini okudunuz. Acaba yabancı ve yerli magazin sayfalarını sürekli meşgul eden bu kapalı devre ilişki müsabakaları ne zaman biter? Artık ilgilenmediğimiz zaman mı?