01.12.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
Sıla Acaracarsila22@gmail.com
Diş hekimliğinden karikatüristliğe geçme kararını nasıl aldınız?
Diş hekimliğini yedi sene kadar yaptım. Üniversitede amatör şeyler çiziyordum. Bir dergide biraz çizdim. Dergi kısa bir süre sonra kapandı. Ama ben karikatürcülüğe devam etmeye karar vermiştim. Sonra tüm enerjimi ona verdim.
İlk iki kitabınızda büyük bir başarı elde ettiniz. Üçüncü kitabın satışları nasıl gidiyor?
Tüyap’ta çok iyiydi satışı. Bu kitap da ilk ikisine yetişecek gibi görünüyor. Kitap çıkardıkça satışları da artıyor. Hiç dergi almayıp Fırat’ı kitaptan okuyan da çok aslında.
“Artık kitap çıkarmanın vaktidir” kararını nasıl veriyorsunuz?
Karikatürler bir kitap çıkaracak kadar birikmiş mi diye bakıyorum. Bir de eski kitabın renginden sıkılıyorum (gülüyor). Çok kötü olmadığı takdirde de tüm karikatürlere yer veriyorum. Ayrıca her kitapta farklı bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Mesela bunda Bahattin’i çizdim ve elle boyadım.
“Nohut adam Fırat bazen dört, bazen altı yaşında”
Kim bu Fırat? Nasıl çıktı ortaya?
Aslında zorunluluktan çıktı. Uykusuz’un birinci sayısında Umut’un hazırladığı bir köşe vardı. İkinci sayıda orası boş kaldı. Bana “Bir şeyler çiz” dediler. Zaten eski karikatürlerimde de çocuk çiziyordum. Sonra Fırat’ı çizmeye başladım. Fırat televizyonlardaki büyümüş de küçülmüş çocuklardan değil, gamsız ve travmaları yok. Başlarda daha şizofrenik bir çocuktu. Çizmesi de okuması da eğlenceli bir çocuk.
Fırat kaç yaşında?
Çok değişken. Bazen dört yaşında, bazen altı. Hatta bazen çok daha küçük.
Anneden dayak yemeye devam mı?
Bu aslında çocuğa şiddet gibi bir dayak değil, “anne tokadı” denilen şey. Bir anda sinirlenen bir annenin o anki tepkisi ve biraz sonra elinde bir elma ile gelmesi gibi...
Karikatürlerde çubuk krakeri kullanmak nereden çıktı?
Çocuklar, çubuk kraker ile çok vakit geçiriyorlar. Sigara olarak kullanıyorsun, ağızına yan sokuyorsun, kemiriyorsun... Çocuklar için en iyi icatlardan birisi ve komik. O yüzden de kullanıyorum.
Salçalı ekmek...
Salçalı ekmek benim çocukluğumdan. Çok yedim. Aslında ben Fırat’ı 80’lerden gibi çizmeye başladım. Bazen günümüze gelse de genelde 80’lerde bir çocuk. Salçalı ekmek de o dönemlerden geliyor. Çünkü o zamanlarda orta sınıf için dondurma çok kolay bulunabilen bir şey değildi.
Bahattin...
Bahattin, Fırat’ı netleştiren bir karakter. Daha fakir, ailevi problemleri olan, içli şarkılar söyleyen, sigara içen bir tip. Duygu durumu da çok gitgelli, bazen çok duygusal oluyor bazen de çok manyaklaşıyor.
“Fırat’ın babası yok çünkü bence erkekler çok sıkıcı”
Fırat’ın babasını hiç görmedik, annesinin de sadece ayakları var. Bunun özel bir nedeni mi var?
Kameranın hep altta dolaşması aslında Walt Disney’in de kullandığı bir teknik. Çocuk dünyasını anlatmak için kameranın altta dolaşması doğru bir şeymiş çünkü yukarıya çıktığınız zaman çocuğa da üstten bakmış oluyorsunuz. Babayı koymamamın nedeni de şu; erkeklerin dünyası bana çok sıkıcı geliyor (gülüyor). Baba matematiksel düşünüyor, o yüzden oradan espiri çok zor çıkıyor.
“Bir-iki saat içinde bir şeyler bulmak lazım”
Dergide işler nasıl yürüyor?
Çok fazla geyik dönüyor. Bu bazen iş yapmamızı bile engelliyor. Konsantre olmak, masaya oturmak ve bir-iki saat geçirmek çok zor çünkü bu süre içinde bir şey bulamazsan kendine olan güvenini de kaybediyorsun.
Fırat’ın en sevdiği yiyecek olan salçalı ekmek Uğur Gürsoy’un çocukluğundan geliyor.