Cumartesi“Erkekler ilk yıl Ezel, sonra Ali Kaptan gibi”

“Erkekler ilk yıl Ezel, sonra Ali Kaptan gibi”

29.01.2011 - 01:00 | Son Güncellenme:

Son günlerde genç bir iletişim uzmanı çıktı sahneye: Aşkım Kapışmak. Lafın gelişi değil; gerçekten sahneye.

“Erkekler ilk yıl Ezel, sonra Ali Kaptan gibi”

Davranış bilimleri ve iletişim uzmanı Kapışmak, deneyimlerini Türkiye’de ilk kez kadın-erkek ilişkilerinin anlatıldığı psikomedi türünde bir stand up gösterisine taşıdı. Sonuç: Deyim yerindeyse “ortalığı yıkıyor.”
Kadın ve erkekler arasındaki ilişkiyi, aşkı, cinsel hayatlarını, vücut dil ve diyaloglarını mizahi bir dille sahne gösterisine dönüştüren Kapışmak, yıllardır özel şirketlere, ailelere ve okullara kişisel gelişim eğitimleri veriyor, danışmanlık yapıyor. Amacı, pozitif yaşam temelinde doğru iletişim ve motivasyon sağlamak.
“Ebeveynlik Cüzdanı” isimli ilk çalışmasının ardından, geçen hafta piyasaya çıkan “Kadınlar Sağdan, Erkekler Soldan” isimli yeni kitabıyla yeniden çözümlediği ilişkilere ise yeni pencereler açıyor...

* Kitabınızın adı “Kadınlar Niye Sağdan, Erkekler Niye Soldan?”...
Beynimizde görünmeyen bir iletişim sistemi var. Bilimsel çalışmalar da kadın beyninin sağ tarafını, erkeklerin ise sol tarafını daha baskın kullandığını gösteriyor. Erkek, çağ ne olursa olsun, dışarıda avlanan bir karakter. Sol tarafını kullanınca, hedefe odaklanabiliyor, korkusuz bir şekilde avlanabiliyor. Kadına bahşedilen sağ beyin ise mağarayı düzenleyen bir karakter, gözlem becerisi yüksek, kaygılar ve korkular taşıyor.

* Yani duygu sağda, mantık solda mı?
Evet; kadınlar duygunun yönettiği sağ tarafı, erkekler mantığın yönettiği sol tarafı yüzde 65 oranında daha yoğun kullanıyor. Erkek risk almayı sevmez, daha net ve düzdür. Hata yapmak istemez. Bireysel yaşamı çok sever. Bir sorun yaşadığında “Bir arkadaşımı arayayım da dertleşeyim” diye düşünmez. Bunu yapan kadındır.

* Erkekler neden aldatır?
Bir kadın erkeğe “Bana yetmiyorsun” mesajı verirse, o erkeğin gözü dışarıda olur. Ve dikkat edin, genelde çok güzel kadınlar aldatılır. Erkek için ise güzellik bir süre sonra önemini yitiren bir şeydir. Ancak kadın bunu görmez. Sürekli kendisiyle uğraşır. Oysa temel mesele, kadının erkeğe verdiği “Bana yetiyorsun” mesajıdır.

* Şehirli, eğitimli kadın erkeğin dilini daha iyi anlıyor mu?
Bu tip kadın, erkeğin dilini değil, kendi dilini daha iyi anlıyor. Kadın hep kendiyle uğraşıyor, saçıyla, görünümüyle. Erkeğin beğenmesi yetmiyor. Estetik yaptırdıkça, kendini değiştirdikçe mutsuzlaşıyor.

* Kadının iş hayatında ne yaparsa yapsın, eve dönüp geleneksel rolüne bürünmesi gerektiğini düşünüyorsunuz siz?
Aynen. Günlük hayat, evin dışında kalmalı. Dışarıda başka kadın ve adamsın, ama eve girdiğinde kendini unutup, ilişkine odaklanman lazım. Kadınlarda son yıllarda “Ben böyle istiyorum, benim istediğim gibi yapacaksın” dayatması var.

* Kadınlar nasıl bir erkek istiyor?
Türk kadınları erkeklerin ilk bir yılki hallerini seviyor. Çünkü hakikaten erkekler ilk bir yıl Ezel gibiler, ikinci yıldan itibaren hepsi Ali Kaptan oluyor. İlk yıl çiçekti, güzel sözdü, mucizeler yaratıyorlar. Kadın “Bu adam evlenebileceğim adam” zannediyor. Oysa erkekler, kadını elde edene kadar böyledir. Sonra mağara adamı hallerine dönerler. O yüzden son zamanlarda kentli kadınlar sıkça sevgili değiştirir hale geldi.

“Bu ilişki banane kazandırıyor?”
* Mutlaka tartışılmalı, yoksa sadece yemek saatinde, yatak saatinde bir araya geliniyorsa yürümez. İlişki paylaşmak demektir. Ancak paylaşırken “ben” mesajı kullanıyorsa, mesela “Ben bunu yaptım, sen bunu yaptın” noktasına gelmişse bir ilişki bitmiştir. “Biz” denmeli.
* Her ilişkinin kendi içerisinde nedenleri ve sonuçları var. Bazı ilişkiler, kesinlikle bitmiş, ya da bitmeli, ancak hastalıklı bir adam ya da kadın yüzünden devam ediliyor. “Bu ilişkinin bana kazandırdığı ne?” diye mutlaka sormak lazım.

Yazarlar