Cumartesi“Bir daha dünyaya gelsem yine kuaför olurum”

“Bir daha dünyaya gelsem yine kuaför olurum”

09.04.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Meslekte 50 yılını deviren, ünlülerin kuaförü olarak da bilinen Muammer Yaprakgül, “Kuaförlükle berberliği karıştırmamak lazım. Ben mesleğimi çok seviyorum, bir daha dünyaya gelsem yine kuaför olurum” diyor

“Bir daha dünyaya gelsem yine kuaför olurum”

Bisiklet almak uğruna 12 yaşında başladığı kuaförlük mesleğinde 50 yılı geride bırakan bir isim Muammer Yaprakgül. Türkiye’nin de sayılı kuaförlerinden biri, hani bu mesleğin kitabını yazanlardan desek yeri. Düşünsenize mesleğe başladığında fön kavramı bile yokmuş; “Düzeltme işini maşayla yapıyorduk. Maşa da ocakta ısınıyor böyle caz cuz” diye anlatıyor o dönemleri. Sektördeki eski ya da yeni neredeyse tüm ünlü isimlerle de çalışmış. “Bir gazinoda Gönül Yazar, bir gazinoda Muazzez Abacı, öbüründe Neşe Karaböcek” demesinden anlayabilirsiniz ne kadar hareketli yıllar geçirdiğini. O zaman buyurun Yaprakgül’ün anılarını dinlemeye...

Haberin Devamı

“Bir daha dünyaya gelsem yine kuaför olurum”

- 50 yılı aşkın süredir kuaförsünüz. Nasıl başlıyor hikayeniz?

12 yaşında beni Beyoğlu’nda bir kuaföre soktular, tek derdim bisiklet almaktı.

- Çoğu insan o yaşta başlıyor ama siz çok meşhur oldunuz...

Beraber başladığımız arkadaşlarımız iki-üç sene sonra dükkan sahibi oldu. Ben tam 12 sene sonra patron oldum. Türkiye’nin değil, dünyanın en büyük kuaförüydü ustam Vecihi Gürani. Sokak arasında, pavyonların üstünde bir kuaförü vardı ama Koç’lar, Filiz Akın’lar, Hülya Koçyiğit’ler hep ona gidiyordu. Vecihi beyin kalfası askere gidince “Seni oraya sokalım. Oğlum bak başına talih kuşu kondu” dediler. Başta cesaret edemedim, sonra “Bari bir gideyim de çıkan müşterinin saçına bakayım” dedim. Bir hanım çıktı, ben de arkasında zamparalar gibi sağına soluna geçiyorum. Akşam anneme gittim, “Beni istemiş ama ben bu işi bırakıyorum! Anormal bir saç yapmış, ben normal mahalle berberiyim” diye. Ertesi günü baktım Vecihi bey bizim dükkanın önünden geçiyor. Yanına gittim, kim olduğumu söyledim. “O aptal sen misin? Sıfırdan başlamak istiyorsan yarın 9.00’da gel başla” dedi. Sabaha kadar uyumadım ve gittim. İlk müşterim de kim: Nebahat Çehre.

Haberin Devamı

“Biz bu işin çok zorluğunu çektik”

- Orada mı meşhur oldunuz?

O ara askere Ankara’ya gittim, Ankara yıkıldı. Zeki Müren geliyor, Ayhan Işık geliyor. Akşam 7’den sonra serbesttim. Gazinoya gidiyorum, Ajda Pekkan’ın saçını tarıyorum, saçı boyanacaksa o orduevine geliyor, annesi ve Semiramis geliyor. Askerde meşhur oldum yani. Döndükten altı ay sonra Divan’a girdim ve orada patladım. Öyle zamanlar bilirim ki 70’lerde, önce Emel Sayın’ın, Gönül Yazar’ın saçlarını tarıyorum gazinolarda, gece 1.00-1.30’da da Playboy gece kulübüne gidip Ajda’yı tarıyorum.

- Başladığınız dönemle şimdiki dönemi karşılaştırmanızı istesem...

Şimdiki kuaförlükle o zamanki arasında dağlar kadar fark var. Biz hakikaten bu işin çok zorluğunu çektik. Perma ilacı yoktu. Paris’ten taşıyordum bidonla. Defrize ilacını (saçı düzeltmek için), bakım kremlerini, buhar makinelerini hep kendim gidip arabayla getiriyordum. Bir maşayla ne saçlar yapıyorduk. O zaman belliydi bileği kuvvetli olan, onlar bu işi yapıyordu. Şimdi düz bir boyayla işi bitiriyorlar.

“Bir daha dünyaya gelsem yine kuaför olurum”

Haberin Devamı

- Kuaförlük sizin için ne ifade ediyor?

Ben hep “Berber olmayın, kuaför olun” derim. Kuaförlükle berberliği karıştırmamak lazım. Kuaförün kendi zevki olacak, titiz olacak, açık görüşlü olacak... Sadece para kazanmak değil yani... Bir de kuaförlük hep ileri dönük bir meslek, hiç sonu yok! Sonu olmadığı gibi değişiklikleri de takip etmek mecburiyetindesiniz. Ben mesleğimi çok seviyorum, bir daha dünyaya gelsem yine kuaför olurum. Tabii bunda eşimin de çok büyük rolü var. Kendi de sanatçı olduğu için beni anladı, çok çilemi çekti. Hayat felsefemde de şu var benim: Hayatı iyi yaşamak, iyi yaşamak için de çok çalışmak lazım. Ben eşek gibi çalışıp bey gibi yemeyi yeğlemişimdir. Çoğu insan tersini yapar, ben ise şu yaşımda hâlâ çalışıyorum.

“Topuz ustamdan kalma bir becerim”

- Pek çok ünlünün saçını yaptınız. Sizi zorlayan oldu mu aralarında?

Haberin Devamı

Her yere seminerlere gidiyorum. Oralarda hep söylenen bir şey var, “Hocam niye kitap yazmıyorsunuz?” diye. Çünkü hepsinden ekmek yedim, hepsini çok seviyorum. Mesela Gönül Yazar’ın kaç kere gelin başını yaptım. Muazzez Abacı, Gönül Akkor, Bülent Ersoy öyle... Bülent Ersoy her zaman bana abi der ağzından başka laf çıkmaz. Hülya Koçyiğit, Filiz Akın hep dostum. Beraber büyüdük, ailemden bir parça gibiler. O yüzden kimseye yanlış bir şey kullanamam, yakışmaz.

“Bir daha dünyaya gelsem yine kuaför olurum”
- O dönemin saç modası akımlarında da etkiniz olmuştur...

Tabii hep oldu. Mecmuayı getiriyorlar, bir bakıyorum benim kestiğim saç. Mesela Filiz Akın’ın saçları uzun, sapsarı, röfleli, dibi koyuydu. O zaman röfleyi kimsenin bildiği yok, meç yapılıyor. Herkes beğenirdi onu. Ya da Gönül Yazar’a bir topuz sarardım, herkes o topuzu isterdi. Seçil Heper’e bir topuz sardım bütün kuaförler gidip onu seyrederdi gazinoda nasıl yapılmış anlamak için.

- Sizin en beğendiğiniz saç stili ne?

Bir kere topuz benim ustamdan kalma benim bir becerim. Herkes bilir ki Muammer dendi mi topuzdur. Topuzu çok sevdim, kısa saç kesmeyi çok sevdim, röfle, balyaj çok sevdim.

Haberin Devamı

“Gönül Yazar’la senelerimiz geçti”

- Gönül Akkor çok büyük bir sanatçıydı.

- Türkan Şoray çok nazik bir insandır. Çok heyecanlıdır.

- Filiz Akın o kadar kibar, o kadar iyi bir insandır ki... Saçlarını başka kimseye kestirmezdi. Herkes Paris’te kestiriyor zannederdi. Setine gider tarardım.

“Bir daha dünyaya gelsem yine kuaför olurum”

- Hülya Koçyiğit’le ilk sahneye çıktığından bu yana hep beraberdik, heyecanlarını tattık, ailece görüştük.

- Bülent Ersoy çok vefakardır.

- Gönül Yazar’la senelerimiz geçti.

- Fatma Girik dünyanın en şeker insanıdır. Şişli belediye başkanıyken de hep saçını taradım.

- Kadir İnanır’ı çok kestim. Kartal Tibet, Tarkan’ı oynuyordu, ona peruk yapıp, kestim. Barış Manço’nun saçını ilk ben boyadım. Rahmetli Ayhan Işık’a mesela beyaz meç atıyordum ki beyazlaşmış gibi dursun.

- Gülben Ergen’i bana Canan Yaka yollamıştı. Çok güzel topuzlar yaptım ona sahneye çıkarken. Çok iyi bir dostumdur.

- Muazzez Abacı Afyon’dan gelir saçını boyatırdı.

Yaprakgül’den öneriler

- Bu sene kısa, çok kısa, uzun ama kahküllü bob saçlar var. Uzun saçlarda örgüler, dalgalar, dağınık maşalı modeller... Daha genç saçlar yani.

- Erkeklerde yanları ve arkası kısa, önleri uzun modeller olacak.

- İç açıcı renkler, uçları balyajlı, sıcak tonlar daha yaz renkleri moda. Daha dore sarılar, diplerde hafif bakırlıklar olabilir ama uçlara doğru rengi açılan saçlar...