11.09.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
axcum021.jpg Hande Bozdoğan New Yorkdayken yediği çilekte bir şey fark eder. Parlak, canlı renklere sahip, harika bir görünen çilek ağzına attığında damağında hatırlanacak bir tat bırakmaz. Sonra her meyvanın aslında mevsiminde güzel olduğunu düşünür. Oradan da aklına her mevsimi yaşayan kendi ülkesi Türkiye ve onun yemek kültürü gelir. Batıda Türk yemek kültürü üzerine büyük bir boşluk olduğunu fark eder. Bunun üzerine kendine has kokuları, estetiği ve görüntüsüyle Türkiyede sokakta satılan yiyecekler üzerine bir kitap hazırlamaya karar verir. İki yıl boyunca, kitaptaki tüm fotoğrafları çeken Ahmet Tozar ile dolaşır. Rastlayabildiği, sokakta satılan yemekleri kaydeder, bazen satıcılarıyla röportaj yapar. Kendi çocukluğunda gördüğü tatları da ekleyerek "Flavours of the Street-Turkey"i hazırlar. En fazla çeşit Güneydoğu Anadolu bölgesinde Bozdoğan kitabın önsözünde Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde sokak tatlarının çok az olduğunu söylüyor. Asıl hazine Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve Egede saklı. Tüm yemekler mevsimlere göre ayrılmış. Burma tatlısı, turşu, midye dolma, boza, şerbet, karpuz çekirdeği, kelle, mırra ve daha birçok lezzet bu kitapta bulabilecekleriniz arasında. Kitabı hazırlarken karşılaştığı sokak satıcılığı kültürü Bozdoğanı çok etkilemiş. Kendisi aslında ekonomi mezunu ama 1994ten beri yemek sektörünün içinde. Planları arasında Times Edition tarafından yayımlanan bu kitabın Türkçesini hazırlamak var ama bir yıl gibi kısa bir süre içinde bile kitaptaki bazı sokak tatlarının da kaybolacağını düşünüyor. "Flavours of the Street-Turkey" sadece bir yemek kitabı değil, fotoğraflarıyla beraber Türkiye kültürünün bir parçasını anlatan belge niteliği de taşıyor.