07.09.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
Yani Babylon böyle medeniyetin en karanlık yüzünü temsil ederken siz açtığınız kulübe neden bu adı koyarsınız? Üstelik reggaeyi seviyor, rastaların inandıklarını destekliyorsunuz... Üç buçuk yıldır İstanbulun "en iyi müzik vaat eden kulübü" olan Babylonun ortakları Ahmet-Mehmet Uluğ ve Cem Yegüle göre mekanları; kalabalık, gürültücü ve yıpratıcı olan ama yine de eşsiz güzelliklere sahip olan İstanbulun bu garip çelişkisini temsil ediyor. "Burası kurtarılmış bir kale" onlar için. Dünyanın dört bir yanından ünlü ünsüz; caz, hip hop, acid jazz, elektronik, Latin grubunu; DJleri İstanbula getiren; festivallere ev sahipliği yapan Babylon 25 Eylülde dördüncü sezonu açıyor. Rasta inanışına göre Babylon (Babil), birlik ve sevgi (love and unity) felsefesine karşı olan her şeyi temsil eden, bu gibi değerlerin var olmadığı bir simgesel kenttir. Babylon köleliğin, baskıcılığın, doğanın tahrip edilişinin ve savaşın temel sebebi olarak gelişmiş Batı toplumunu görür. Kökünü rastadan alan reggae müziğindeki şarkı sözlerinin çoğunluğunda "Babylonun yıkılmasından" bahsedilir. Yıkılmadan önce Babylonu terk edip vaat edilen topraklara, Kutsal Zion Dağına gitmek isterler. Pek çok rastaya göre Zion, Etiyopyadır. Rastaların adını aldıkları Ras (Prens) Tafarinin memleketi... En iyi 100ün içinde... Bu yıl Babylonun programı dışında mimarisi de yenileniyor. Bu konuda en büyük destek mekanı çok seven mimar Emir Urastan geldi. Kulüpte üst kattaki barlar başka bir bölüme, girişteki tuvaletler yeni yapılan alt kata taşınıyor ve giriş genişliyor. İki aydır tadilatta olan mekanda ses ve ışık sistemi de yenilendi. Şimdi bu yenilenmiş Babylonun ilk konukları 25 Eylülde çalacak olan DJ Nicola Conte, 26 Eylülde çalacak Laço Tayfa ve Mavi Müzik Günleri kapsamında 27 ve 28 Eylül geceleri sahneye çıkacak olan Mich Gerber. Bu konuklar yeterince ilginizi çekmedi mi? Bir de gelecekleri kesinleşen isimlere bakın o zaman. Fujifilm World Music Week-ends kapsamında Azymuth (18-19 Ekim), Mavi Müzik Gecelerinde Mouse on Mars (25-26 Ekim), Garanti Caz Yeşili konserlerinde Eddie Palmieri (7-8 Kasım) ile John Surman & Jack De Johnette (19-20 Şubat), The British Council sponsorluğunda Jah Wobble & Deep Space (28-29 Kasım) ve Koop (21-22 Aralık) önümüzdeki aylarda Babylonda. Ayrıca Babylon, 12. Akbank Caz Festivalinin de bazı konserlerine ev sahipliği yapacak. Festival kapsamında Patricia Barber, Cleveland Watkiss & The Source, New Cool Collective, Jimi Tenor Band, Coscia & Travesi Duo, Arto Lindsay Group, ICP Orchestra, Timuçin Şahin Trio, Ernst Reiseger ve Şenol Küçükyıldırım burada çalacak. Babylonda çalacak tüm bu grup ve sanatçılar arasından Jah Wobble, Arto Lindsay, Koop, Nicola Conte, Eddie Palmieri, New Cool Collective, Patricia Barber, Jimi Tenor, Cleveland Watkiss ve Şenol Küçükyıldırım Trioyu sakın kaçırmayın. Bu konserlerden 12. Akbank Caz Festivali kapsamında olanlarla ilgili ayrıntılı bilgiyi önümüzdeki günlerde bu sayfada bulacaksınız. Diğerlerine gelelim.1978den beri müzik yapan ve ünlü grup Public Image LTDın (PIL) esas adamlarından biri olarak tanınan Jah Wobble ("Jah" rasta inanışında tanrı demek) gruptan ayrıldıktan sonra da inanılmaz işler yaptı. "Bas canavarı" Wobble bugüne dek U2dan The Edge, Brian Eno, Andrew Weatherhall, Björk, Primal Scream, Sinead OConnor, Massive Attack ve Gavin Friday gibi sayısız ünlüyle çalıştı. Ve cockney dubının komik adamı yıllar içinde tüm dünyada saygı duyulan bir avangard müzisyene dönüştü. Koop ise yeni bir süper ikili. Elektronik müzik ve caz birleşimi bir müzik yapıyor ama "caz etkili elektronik" demek onları küçümsemek olur. Aslında elektronik müzikle işlenmiş caz bu. Büyüleyici bir müzikleri var. Son albümleri "Waltz for Koop" onları tanımak için mükemmel bir fırsat ve yılın en iyilerinden biri. Geçen sezon ünlü Amerikan caz dergisi Downbeat, Babylonu "Dünyanın en iyi caz dinlenebilecek 100 mekanı" listesine koymuştu. Türkiyeden yalnızca bu kulüp vardı. Bu kulübün İstanbulun kültür, sanat ve eğlence yaşamını "nasıl kurtardığını" ve uluslararası başarısını ispatlıyor. Açılış İtalyan DJden... Ve açılışta çalacak olan Nicola Conte için son yıllarda İtalyadan çıkan en yaratıcı DJ diyebiliriz. "Fez" adlı projesinde (bir oluşum ya da hareket demek daha doğru aslında) 60 ve 70lerin görsel ve müzikal akımlarını bugünün moda akımlarıyla birleştirdi. Film müziklerini, caz samplelarını kullandı. Bossa novayı cazla ve elektronik müzikle birleştirerek İtalyada yeniden uyandırdı. nAdres: Şeyhbender Sokak No:3, Tünel-Asmalımescit- Beyoğlu - İstanbulBilgi: (212) 292 73 68 (12:00-21:00 arası) Eddie Palmieri 37 yıldır Latin caz ve salsa orkestralarının liderliğini yapıyor. Usta piyanistin aralarında ilk verilen En İyi Latin Albümü de bulanan tam beş Grammysi var. 30dan fazla albümü bulunan Palmieri daha önce aynı grupla İstanbula iki ya da üç kez gelmişti ve bunlardan biri de Akbank Caz Festivali içindi. 66 yaşındaki piyanist bugün hâlâ günümüzün popüler Latin müzisyenlerinden biri. Çok iyi bir sahne performansı sunuyor, virtuoz bir piyanist ve yaratıcı bir besteci. Grubun da Brian Lynch (trompet), Conrad Herwig (trombon), Oscar Cartaya (bas) ve Jose Claussell (timbal) gibi New York ve Porto Rikodan çok iyi müzisyenler var.