05.05.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Öyle gül ya da müge çiçeği parfümü istemiyorum, daha detaylı bir koku istiyorum.” Bundan tam 97 yıl önce, Paris moda çevrelerinin fenomen isimlerinden biri olan Coco Chanel, yaratmak istediği “modern kadının kokusu”nu bu sözlerle tarif etmişti. O zamanlar taze kokular yaratmanın tek yolu limon, bergamot ve portakal kullanmaktı fakat bu kokular da kalıcı olmuyordu. Kimyagerler, yapay olarak bu kokuları verebilen aldehitleri keşfetmişti ancak bu bileşenler de o kadar güçlüydü ki parfüm üreticileri henüz kullanmaya cesaret edemiyordu. Chanel tam da bu dönemde, uzun yıllar Rusya kraliyet ailesi için çalışmış parfüm uzmanı Ernest Beaux’dan haberdar oldu. Chanel’in isteği üzerine on örnek hazırlayan Beaux, bunları 1’den 5’e ve 20’den 24’e numaralandırdı. Rivayete göre, o gün takvimler beşinci ayın beşinci gününü gösteriyordu ve Chanel’in uğurlu numarası da 5’ti. Parfümlerden No. 5’i seçti.
Yasemin, gül, sandalağacı ve vanilya kokularının öne çıktığı No.5’in formülü, parfümeride daha önce hiç kullanılmayan ve kokuları daha güçlü kıldığı ve yayılmasını sağladığı bilinen aldehit maddesini de içeriyor. “The Secret of Chanel No. 5” kitabının yazarı Tilar J. Mazzeo ’ya göre, No.5’te Chanel’i ele geçiren şey, temizliği çağrıştıran kokusuyla aldehitin bir türüydü. Chanel’in annesi çamaşırhanede çalışıyordu, kendisi de aşırı titizlik derecesinde temizlik düşkünüydü. Mazzeo’ya göre bu ayrıntı, sonraları “Aradığım şey buydu: Kadın kokan bir kadın parfümü” diye tarif edeceği No.5’in Chanel’in çocukluk anılarıyla ilişkisini ortaya koyuyor.
Chanel’in sırrı
Mazzeo’nun “The Secret of Chanel No. 5” kitabında, Chanel’in başarıları kadar ismine gölge düşüren anekdotlara da yer veriliyor. Kitapta Chanel’in, İkinci Dünya Savaşı döneminde Fransa’daki Vichy hükümetinin anti-semitik yasalarından faydalanarak Yahudi ortakları Wertheimer Kardeşler’in elindeki çoğunluk hisselerini ele geçirmek istediği belirtiliyor. Fransa’yı terk etmek zorunda kalan Wertheimer Kardeşler ise çareyi, hisselerini sanayici Felix Amiot’a devretmekte buluyor.
Ününe ün katanlar
2005’te Nicole Kidman’ın yer aldığı romantik reklam filmini “Kırmızı Değirmen” filminin yönetmeni Baz Luhrmann çekmişti. 2009’da ise No. 5 için kamera karşısına Audrey Tautou geçti. Jean Pierre Jeunet’nin çektiği reklam filmi, Paris’ten İstanbul’a bir Doğu Ekspresi yolculuğunda geçiyordu. 2014’te ise özgüveni ve sade tarzıyla süper model Gisele Bündchen marka için objektif karşısındaydı.
No. 5’in ölümsüzleşmesine katkı sağlayan isimlerden biri de hiç şüphesiz, parfümün on yıllardır neredeyse hiç değişmeyen şişesinin ipek üzerine baskısını yapan sanatçı Andy Warhol oldu. Chanel 1997’de bu baskıların kullanım hakkını satın aldı ve yıllara meydan okuyan No. 5 şişesinin mirasına bir de pop-art dokunuş eklemiş oldu.
Marilyn Monroe
No. 5’in ilk yüzü, 1937’de Harper’s Bazaar dergisine verdiği pozlarla Chanel’in bizatihi kendisiydi. Parfüme satış rekorları kırdıransa 1952’de Life dergisi röportajında “Yatakta ne giyiyorsunuz” sorusuna “Chanel No. 5” yanıtıyla Marilyn Monroe oldu. No. 5’in dünya çapında gönüllü elçiliğini yapan Monroe’nun hakkıysa ancak arşiv görüntüleriyle markanın resmi yüzü olduğu 2013’te teslim edilebildi. 1957’de model Suzy Parker “Yaşayan her kadın No. 5’i sever” sloganıyla afişlerdeydi. 1972’deyse parfümle özdeşleşen yüz Catherine Deneuve’dü.