15.11.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
ELİF İPEK TÜRER ipekturer@hotmail.com
“Tanrım beni bir gün döner yememekle imtihan etme”
Ali Özcan(Dönerci Ali Usta)
Merkezi Maltepe’de bulunan, Ümraniye ve Şirinevler’de de şubeleri olan Dönerci Ali Usta’nın sahibi Ali Özcan’ın bu işe atılması bir gün satılık bir el arabası görmesiyle olmuş. Satın alacak parası olmadığı için çareyi haftalık olarak kiralamakta bulmuş. Her gün Erenköy’den Ümraniye’ye arabayı iterek götürüp getiriyormuş. Önce kıyma dönerle başlamış işe, sonra yaprak dönere döndürmüş. 1985’te bir kamyonet almış, 90’larda bir çadıra geçmiş. Beyaz yakalı müşterilerinin artmasıyla birlikte ünü yayılmış. “Genel müdürlerin sıra kapmak için koşuştuğu dönerci” diye haberleri çıkmış. 2008’de şu anki merkez binasına taşınmış.
Merkezde 190’a yakın çalışanı var. 20’si mutfakta çalışıyor. Kalanı restoranda müşterilerle ilgileniyor.
Dönerde esas olarak dana but kullanıyorlar, içinde kuzu döşü ve kuyruk yağı da var.
1.500 porsiyon da paket servisleri var
Dönerin yanında içeçek olarak en çok ayran tercih ediliyor. Biber ve salatalık turşusu ile salatayı ikram olarak her masaya veriyorlar.
İskenderleri de döner porsiyon kadar satılıyor. Sonra tercih edilen dürüm döner.
Ali Usta döneri çok seviyor. “Tanrım ne olur bir gün beni döner yememekle imtihan etme!” diyor. Günde üç-dört sefer yediği bile oluyormuş.
Yaprak döneri 2-3 milimetre kalınlıkta açıyorlar. “Piştikten sonraki kesimde ise ideal kalınlık 1-2 milimetre” diyor Ali Usta.
Merkez bina 1000’in üzerinde müşteri kapasitesine sahip. Cumartesi ve pazar en yoğun oldukları günler. Günde ortalama 3 bin-3 bin 500 kişi ağırlıyorlar. Bunun haricinde bir de dışarı verdikleri ortalama 1.500 porsiyon paket servisleri oluyor.
Ali Usta “Misafirlerimizi hep haklı gördük, eleştirilere açık olduk. En büyük sırrımız bu” diyor.
“Yediğiniz dönerin ideal kalınlığı 1-2 milimetre olmalı”
“Pilavdan başka bir şey yapamazdım”
İhsan Göktürk (Maslak Pilavcısı)
Maslak Atatürk Oto Sanayi Sitesi’nin yakınındaki köprünün altında 16 yıldır arabada pilav satan İhsan Göktürk, yine aynı yerde, köprünün 500 metre ilerisinde bir dükkan sahibi artık. Beş ay önce belediyeyle bir sorun yaşayınca arabadan dükkana geçmek zorunda kalmış. Dükkan küçücük ve her dakika tıklım tıklım. İhsan Usta o kadar yoğun ki bizim sorularımızı bile yardımcısıyla birlikte pilav dağıtırken yanıtladı.
Günlük kaç porsiyon pilav sattıklarını hiç sayamamışlar. “O kadar çok ki bilemiyoruz!” diyor. Ama günde ortalama 50 kilogram kadar pilav gittiğini söyleyebiliyorlar.
Bu işte 16 yılı aşkın bir tecrübeye sahip İhsan Usta. Pilavı tercih etmesinin nedeni ise kendisinin çok sevmesi. “Pilavdan başka bir şey yapamazdım herhalde” diyor.
Pilavları nohut ve tavuk karışık olarak satıyorlar ama isteyenlere sadece nohutlu ya da sadece tavuklu da verebiliyorlar. Yanında içecek olarak ayran servisleri var; en iyi ayran gidermiş pilavın yanında, öyle diyor. Zaten porsiyonları da ayranla birlikte 4.50 liraya veriyorlar.
Kıvanç Tatlıtuğ da müşterisi
Paket servisleri yok, zaten o talebi karşılamaları da olanaksız.
Pirinç olarak Osmancık pirincini tercih ediyorlar, yağ olarak da ünlü bir markanın ayçiçek yağını.
Dükkan 10.30 ile 23.00 arası çalışıyor. En yoğun oldukları zaman ise öğlen saatleri yani iş merkezlerinin öğle tatili verdikleri zaman.
Temizliğe ve hijyene büyük önem veriyorlar. “En başta biz yiyoruz zaten, ailelerimize de yediriyoruz.
Her sabah tadına bakıyoruz nasıl olmuş diye” diyor İhsan Usta.
Her kesimden müşterileri var, arabayla gelip alan da...Arabayla satış yaptıkları zamanlarda birçok ünlü müşterileri de varmış. Söylediklerine göre Acun Ilıcalı, Tamer Karadağlı ve Kıvanç Tatlıtuğ gelenler arasındaymış.
“16 yıl boyunca arabada pilav sattım”