2012’nin en çok konuşulan 10 moda olayı

1- Çok bilinmeyenli tasarımcı denklemi

Dior’un kreatif direktörü John Galliano 2011’de sarf ettiği Yahudi karşıtı sözlerin (“Hitler’i seviyorum”) ardından işinden olunca, moda dünyasında önemli taşların yerinden oynacağı belli olmuştu. 2012’de ise önce Dior’a Jil Sander’ın baş tasarımcısı Raf Simons geldi, ardından Jil Sander kendi markasının yönetimini yeniden ele aldı.
Bu arada Yves Saint Laurent’in kreatif direktörü olarak Stefano Pilati’nin yerine geçen Hedi Slimane asırlık modaevinin adını değiştirmeye karar verdi ve ‘Saint Laurent Paris’ yaptı. Ancak sandalye kapmaca oyunu bunlarla da sona ermedi. 15 yıldır Balenciaga’nın kreatif direktörlüğünü yapan ve markayla fazlasıyla özdeşleşen
Nicolas Ghesquiere görevinden ayrıldı. Onun yerine gelen isim ise genç tasarımcı Alexander Wang oldu. Şimdi Wang hem kendi adını taşıyan markası için hem de Balenciga için çalışmaya devam edecek. Ancak söz konusu moda olunca merak edilecek şeyler hiç bitmiyor. Sıradaki soru şu: Nicolas Ghesquiere şimdi ne yapacak?

2- Her yerde Cara var
Dergi kapakları, sayısız defile, Burberry gibi önemli markaların reklam kampanyaları, ödüller... 2012’nin en meşgul modeli hiç şüphesiz Cara Delevingne’di. 20 yaşındaki model İngiliz Moda Ödülleri’nde Yılın Modeli seçilip bir de Victoria’s Secret podyumuna adım atınca rüştünü iyice ispatladı. Sarı saçları, kalın kaşları ve mavi gözleriyle dikkat çeken Cara, kendisi gibi model olan ablası Poppy Delevingne’nin izinden gidiyor diyorduk ama görünüşe bakılırsa boynuz kulağı çoktan geçmek üzere.

3- Moda dünyasının anneleri

Gisele Bündchen, Alessandra Ambrosio, Adriana Lima,
Lily Alridge... Leylekler bu yıl moda dünyası için çok çalıştı. 2012’de doğum yapan ünlü Victoria’s Secret mankenlerinin yanı sıra sırada bir de hamile modeller var; Lara Stone ilk, Eva Herzigova ise üçüncü çocuğunu bekliyor. Bebek bekleyen tasarımcıları da hatırlatmadan geçmeyelim. Gucci’nin kreatif direktörü Frida Giannini ve Alexander McQueen’in kreatif direktörü Sarah Burton da anneliğe hazırlanan isimler arasında.

4- Güçlerini birleştiren isimler

Tasarımcıların ve ünlülerin farklı markalarla işbirliği yapmalarına alıştık. 2012 ise özellikle beklenmedik isimlerin hazırladığı koleksiyonlar açısından verimli bir yıl oldu. Maison Martin Margiela gibi varlığını yıllardır sessiz sakin sürdüren bir modaevi H&M için koleksiyon hazırladı. Çağdaş sanatın en ilginç isimlerinden Yayoi Kusama’nın Louis Vuitton’la yaptığı işbirliği ise sanat-moda ilişkisini iyice güçlendirdi. Kenzo ve Vans, Jeremy Scott ve Longchamp, JW Anderson ve Topshop derken bu güç birleşimleri modaseverlerin yüzünü güldürdü.

5- Greenpeace raporu

Çevre Örgütü Greenpeace, geçtiğimiz haftalarda yayımladığı raporla Zara, Levi’s, Mango gibi markaların ürünlerinde tehlikeli kimyasallar olduğunu ortaya koydu. Kansere ve hormon bozukluğuna neden olduğu söylenen kimyasallarla ilgili markalara çağrı yapıldı ve ‘Detox’ isimli bir kampanya başlatıldı. Kimyasalları açığa çıkaran tek marka ise Zara olarak açıklanmıştı. Sonunda Zara 2020’ye kadar tedarik zincirinden ve ürünlerinden zehirli kimyasalları çıkarmaya söz verdi.

6- Dünyanın en şanslı kedisi

Karl Lagerfeld’in kedisi Choupette, 2012’de hem sosyal medyayı hem de moda blog’larını etkisi altına aldı. Bu sevimli kediyle ilk kez Lagerfeld’in attığı tweet sayesinde tanışmıştık. Choupette fotoğrafta iPad’le oynuyordu! Sonradan öğrendik ki şanslı olduğu tek konu teknoloji değilmiş. Lagerfeld, bir röportajda Choupette’in öğle ve akşam yemeklerini kendisiyle yediğini ama yemek seçtiği için yalnızca kendi maması tercih ettiğini söyledi. Dadıları ve kendisi için tutulan bir günlüğü olan kediciğin kendine ait Twitter hesabı da var: ChoupettesDiary.

7- Rengarenk bir stil ikonu

Vogue İtalya başta olmak üzere pek çok dergi için kendi köşesini yazan modanın efsane kalemi Anna Piaggi geçtiğimiz Ağustos’ta hayata veda etti. Bir röportajında “Giyinmek benim için bir trans hali, hipnoz evresi” diyen bu eğlenceli kadın 81 yaşındayken bile fantastik şapkalarından, rengarenk makyajından vazgeçmemişti. Moda dünyasına onun özgür ve eksantrik bakış açısı miras kaldı.

8- First lady’lerin şıklık yarışı

Amerika’daki başkanlık seçimi aylar boyunca dünya gündemini etkisi altına alırken, kampanyaları süresince kocalarını destekleyen kadınlar cephesinde de durum farklı değildi. Michelle Obama ve
Ann Romney katıldıkları her etkinlikte şıklıklarını yarıştırırken, zaman zaman benzer stilleriyle de dikkat çektiler. Romney canlı renkler ve güçlü desenlerle cesur davrandı. Michelle Obama ise parlak broşları ve iri kolyeleriyle aksesuarları öne çıkardı. Seçimler ikinci kez
Barack Obama lehine sonuçlandı ama modaseverler hangi first leydi adayının daha şık olduğuna tam olarak karar veremedi.

9- Modanın altın madalyaları

2012 Londra Olimpiyat Oyunları’nda spor kadar moda da konuşuldu, gözler ünlü tasarımcıların sporcular için hazırladığı formalara çevrildi. Ralph Lauren, Salvatore Ferragamo, Prada, Armani gibi ünlü markaların yerlerini aldığı stil yarışının birincisi ise kesinlikle Stella McCartney oldu. Beatles üyesi Paul McCartney’nin kızı olan tasarımcı, İngiltere Olimpiyat Federasyonu’nda görev alan personelden tutun 46 dalda yarışan sporculara kadar herkesin formalarını bizzat hazırladı. Böylece ev sahibi İngiltere’nin stil performansı da artmış oldu.

10- Rus moda mafyası

2012’nin stil ikonları bugüne kadarki tüm önyargıları yerle bir ederek Rusya’dan çıktı. Defilelere giderken giydikleri kıyafetlerle sokak modasının yıldızı olan Rus moda editörleri ve modeller özellikle Instagram’da çok takip ediliyor. Miroslava Duma, Ulyana Sergeenko, Vika Gazinskaya isimlerini sık sık duymaya hazır olun.