135 yıllık binada çağdaş sanat galerisi

Arkadaşlığınızı iş ortaklığına taşıma fikri hanginizindi?
Derya Demir: Berlin Münster’deki sergiyi hazırlarken Leyla ile tanıştık. Sonra çok sık görüşmeye başladık. Bir sergi için birlikte mekan arayışına girdiğimizde harika bir daire bulduk. Ama ev sahibi “Bir aylığına kiraya vermem. En aşağı bir yıllık kontrat yapalım” dedi.

Leyla Gediz: O an “Tamam mı, devam mı?” dercesine birbirimize baktık. Şimdi Splendid’in açılacağı daireyi işte böyle kiraladık. Burada ne yapabiliriz diye düşünürken, keşfedilmemiş yeteneklerin eserlerinin yer alacağı bir galeri açmaya karar verdik.

“Galerim beni kazıklıyor mu diye düşünmüyorlar”

Galerinin açılacağı dairenin en cazip yanı neydi? Daha tam olarak ne yapacağınız bile belli değilken sizi onu kiralamaya ne itti?
Derya D.: Mimarisine bayıldık. Dairenin tavan yüksekliği dört metre. Süslü Saksı Sokak’taki apartman 1874’te yapılmış. Yaşı, Çiçek Pasajı’ndan bile büyük.

Galerinin ismini bulma aşaması sancılı oldu mu, yoksa bir çırpıda mı çıktı Splendid?
Leyla G.: Epey düşündük. İlk Öpücük de adaylar arasındaydı. Parıltılı, büyüleyici gibi kavramlara karşılık gelen bir kelime arıyorduk; Splendid’i bulduk.

Büyük ve ünlü galeriler keşfedilmemiş sanatçıların sergileriyle vakit harcamak istemiyor mu?
Leyla G.: Onlar risk almaya açık değiller, biz açığız. Biz sanat çevreleri tarafından tanınmamış yeteneklere yer vereceğiz Splendid’de. Bilindik bir galeriyle çalışmak için de henüz yolun başında veya ortasında olanlara fırsat tanıyacağız.

“Yurtdışındaki ilk sergimde eserim satılmayınca bunu hezimet olarak yorumladım”

Biriniz sanatçı diğeriniz küratör... Bu, keşfedilmemiş sanatçılarla iletişim kurmanızda işinize yarayacak artı bir puan mı?
Leyla G.: Bu durum çalışacağımız sanatçılarla aramızdaki iletişimi kolaylaştırıyor. Bize güveniyorlar. Böylece galerim beni kazıklıyor mu, hakkımı tam olarak veriyor mu gibi sorularla boğuşmuyor, paranoyaya kapılmıyorlar. Şimdi biz Splendid’de yer verdiğimiz yeteneklere kefil oluyoruz. Bu camiadaki güvenilirliğimizi onlar için aracı ediyoruz.
Bizim risk almaya yanaşma nedenlerimizden biri de destekçilerimiz. Her şeyi kendi başımıza toparlamadık. Canan Pak yardım etti, Noa Mimarlık sponsorluk yaptı. 1000 Volt tasarım ofisi afişleri, web sayfasını hazırladı. Kayra da içecek sponsorumuz oldu.

Leyla hanım siz de sanatçısınız. Sizin de umudunuzun kırıldığı olmadı mı? Eserlerinizin satılmadığı zamanları nasıl atlattınız?
Leyla G.: Yurtdışında sanatçı olarak katıldığım ilk sanat fuarında tek bir eserim satılmıştı. Bunu hezimet olarak yorumladım. Beni Galerist’in sahibi Murat Pilevneli sakinleştirdi: “Seni tanımıyorlar bile. Tekrar tekrar fuara katılınca seni fark edecekler.” Gerçekten de sonraki fuarda tüm eserlerim satıldı.
İlk sergide tüm eserlerim satılmalı düşüncesi fazla hayalperest. Koleksiyonerlerin sizi fark etmesi için sabırlı olmak gerek. Üstelik artık çağdaş sanata yatırım yapmak belli kesimler arasında trend haline geliyor. Koleksiyonerler genç sanatçıların eserlerini takip ediyor ve eskisinden daha fazla satın alıyor.

Fetişizm konulu serginin mekanları arasında Robinson Crusoe Kitabevi ve şapkacı Katia da var

Splendid 19 Kasım’daki fetişizm konulu “The Bitch is Sleeping / Uyuyan ID” adlı sergiyle açılıyor. Nasıl bir sergi olacak bu?
Derya D.: Independent Scholars adlı grup Türkiye’deki farklı üniversitelerde çalışan akademisyenleri bir araya getiren bağımsız bir topluluk. Geçen yıl “Buffy The Vampire Slayer” adlı bir konferans düzenlediler. Bu yılki konuları da fetişizm. Bu konferansa paralel bir sergi düzenlemek istediler. Karşı Sanat’da gerçekleşek serginin küratörlüğünü üstlendik. Galeri Splendid’i ve Taksim’de fetişleştirdiğimiz dükkanları da sergi mekanı olarak ekledik: Robinson Crusoe Kitabevi, Kelebek Korse, şapkacı Katia, İpek Mağazası... Sergiye eklenen dükkanlarla “Uyuyan ID” mini bir bienal havasında geçecek. Sergiye katılacak sanatçılar arasında farklı alanlarda tanınan isimler de var. Örneğin aksesuar tasarımcısı Emel Kurhan ve kompozitör Erdem Helvacıoğlu.