07.05.2018 - 12:54 | Son Güncellenme:
Rusya’da 15 yaşındaki bir çocuk, sırf insan öldürmenin nasıl bir his olduğunu merak ettiği için favori bilgisayar oyunundaki senaryoyu uygulayıp genç bir kadını öldürdü. Olay, internet kullanımı ve sanal oyunların etkisini gündeme getirdi.
Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, hayatı birçok alanda kolaylaştıran internetin gençler ve çocukları birçok tehlike ile karşı karşıya bıraktığına dikkat çekti.
Davranışsal bağımlılığa dönüşüyor
“Sanal oyunlar oyunun içeriği nedeniyle şiddet davranışı olağanlaştırmaktadır” diyen Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, şunları söyledi:
“Aynı zamanda gençler ve çocukları tanımadıkları kişiler ile tanışarak istismara maruz kalabilmektedir. Sanal oyunlar bu tehlikeler ile birçok ruhsal bozuklukları da beraberinde getirebilmektedir. Saatlerce oyun oynamak obezite, uyku bozuklukları, baş ağrıları yanı sıra öfke ve agresif davranışları artırabilmektedir. Ayrıca sanal oyunlar zaman içinde davranışsal bağımlılığa dönüşebilmektedir."
Savaş rüyalarda bile devam ediyor
Sanal oyunların gerçek ve gerçek olmayan kavramların tartışılmasına ve birbirine karıştırılmasına neden olduğunu belirten Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, “Sanal oyunlarda, gerçekliğin içi boşaltılarak yaratılan yapay bir ortam, gerçeğin yerini almıştır. Yapılan araştırmalar da şiddet içeren sanal oyunları oynayan gençlerin rüyalarında savaşa devam ettiklerini ve kendilerini tehdit altında hissettiklerini bildirmektedir. Ayrıca bu oyunların, öğrencilerde sınıf içinde güven algılarını olumsuz etkilendiğini göstermektedir” dedi.
Aile içi iletişimin kalitesi artırılmalı
Anne ve babaların öncelikle kendilerini internet kullanımı, sanal oyunlar ile ilişkili olarak sorgulamaları gerektiğini belirten Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, “Ebeveynler olumlu rol model olmalıdır. Aile içi iletişimi artırmak ve birlikte geçirilen zamanların kalitesini artırmakoldukça önemlidir. Gençler ve çocuklar sosyal aktivitelerini artırmaları için desteklenmelidir. Ailece yapılacak etkinlikler, arkadaşlarla geçirilecek zamanlar arttıkça gençler bu tür tehlikelerden uzak kalacaktır.Böylelikle gençlerimizi ve çocuklarımızı sanal dünyadan çekerek gerçek dünyanın farkına varmalarını sağlayabiliriz” diye konuştu.
Oyunlar sınırlandırılmalı
Yaş grubuna göre oyunun içeriği, kullanılan süre uygun olursa sanal oyunların olumlu etkilerinin olabileceğini belirten Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, “Genel olarak yaş grubuna göre 30 dakika ile 1-2 saati geçmeyecek şekilde internet ve sosyal ağları kullanması, sanal oyunların günlük kullanımı sınırlandırılmalıdır” uyarısında bulundu.
Düzenleme yapılmalı
Dijital oyunların, içerik yönünden değerlendirilmesi ve yaş gruplarına göre sınıflandırılması için Avrupa Birliğine üye ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri kendi toplumsal değerlerini dikkate alarak Pan Avrupa Oyun Bilgi Sistemi (PEGI) ve Eğlence Yazılımları Değerlendirme Kurulu (ESRB) adları altında yaş derecelendirme ve içerik değerlendirme sistemleri oluşturduklarını belirten Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, “Türkiye’de ise böyle bir uygulama henüz yetersizdir. İvedi bir biçimde Türkiye’de de böyle bir sınıflama sisteminin geliştirilmesi ve uygulanması gerekmektedir” dedi.