21.01.2015 - 09:29 | Son Güncellenme:
Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Cevit, bebeklik çağında sık görülen "öpücük hastalığı"nın çocukta ileri ki yaşlarda birçok soruna yol açabileceğini belirterek, ailelere çocuklarını "öpmeden sevmelerini" önerdi.
Cevit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "epstein-barr" denilen virüsün neden olduğu "öpücük hastalığı"nın (infeksiyöz mononükleoz) çocuklarda deride döküntüye yol açabileceğini söyledi.
Bazı yıllarda "epstein-barr" virüsünün çok sık görüldüğünü belirten Cevit, çocukların yüzde 30'unun bu virüse mutlaka maruz kaldığını ancak rahatsızlığın klinik bulgu vermediğini ve sessiz seyrettiğini dile getirdi.
Cevit, hastalığın yanaktan öpmeyle geçme ihtimalinin düşük olduğunu ifade ederek, "Hastalığın çocuğa geçmesi için yanakta çizik olması ve virüsün derinin içine nüfuz etmesi lazım. Özellikle de ıslak öpücüklerde ya da ağızdan öpmeyle bu hastalık çocuğa geçebiliyor. Özellikle yabancıların öpücüklerine dikkat edilmeli" diye konuştu.
Prof. Dr. Cevit, virüsün yenidoğanda (0-25 günlük bebek) görülebileceğini ve anneden de geçebileceğini belirterek, şunları söyledi:
"Çocuk veya bebekte bulgular, deride genel olarak döküntüyle ortaya çıkabilir. Direkt virüsün kendisi daha az oranda döküntü yapıyor ancak öpücük hastalığı olduğu bilinmeden viral enfeksiyon olduğunu düşünülerek, antibiyotik ve penisilin gibi ilaçlar verildiğinde deride döküntüyle daha çok karşılaşılıyor. Çok tehlikeli gözükmeyen bu hastalığa ailelerin dikkat etmesi gerekiyor. Öpücük hastalığı, çocuklarda bademcik iltihabına, karaciğer, dalak ve lenf bezlerinde büyüklüğe neden olabilir. Çocuklarda bu bulgulara rastlandığı zaman öpücük hastalığı akla gelmelidir. Onun için biz slogan olarak 'sevin ama öpmeyin' diyoruz."
Her türlü deri hastalığının yakın temas ve öpücüklerle geçebileceğine dikkati çeken Cevit, "Bu hastalıkların artmasını önlemek ve daha sağlıklı nesil yetiştirmek istiyorsak öpmeyi biraz daha azaltmamız lazım" dedi.
Cevit, hastalığın 5 yaşında daha sık görüldüğünü ama ergenlikten sonra görülme sıklığının azaldığını belirterek, "Bu virüsün bulaştığı kişilerde kronik yorgunluk sendromu olabilir, özellikle ileri yaşlarda kanserlere altyapıyı da oluşturabiliyor. Aileler, bu hastalığa karşı çok dikkatli olmalı" uyarısında bulundu.