27.09.2019 - 12:22 | Son Güncellenme:
Çocuk Gastroenterolojisi Uzmanı Doç.Dr. Necati Balamtekin, "Büyüme çağındaki çocuklarda özellikle kemik kalsiyum ihtiyacının yeterince karşılanması ve ileri yaşlarda oluşabilecek kemik hastalıklarının önüne geçilebilmesi bakımından, okul çağı çocuklarında düzenli günlük süt tüketimi çok önemlidir." dedi.
Doç. Dr. Necati Balamtekin, "Dünya Okul Sütü Günü" dolayısıyla yaptığı açıklamada, sütün doğadaki tüm canlıların dünyaya gözlerini açtığında hayata tutunmasını sağlayan ana besin kaynağı olduğunu ifade etti.
Balamtekin, sütün, bebekler için önemli bir besin kaynağı olmasının yanı sıra her yaşta ve her gün belli miktarda sağlıklı yaşamın sürdürülebilirliği için tüketilmesi gerektiğini dile getirdi.
Teknolojik gelişmelerin meyve suyu, enerji içecekleri gibi farklı içeceklerin sofralara ulaşmasına imkan sunduğunu ifade eden Balamtekin, "Bu içeceklerin pek çoğu rafineri ürünü olup başta sindirim sistemi olmak üzere vücudumuzda pek çok sistemde alerji, inflamatuvar hastalıklar gibi patolojilerin ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadırlar. Bu bilimsel gerçekler, sütün, insanlar için içecek olarak her yaşta en önde gelen içecek olması gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur." dedi.
Doç. Dr. Balamtekin, sütün besin olarak karbonhidrat, protein, yağ gibi ana besinlerin kaynağı olduğu gibi önemli bir kalsiyum kaynağı olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
"Büyüme çağındaki çocuklarda da özellikle kemik kalsiyum ihtiyacının yeterince karşılanması ve ileri yaşlarda oluşabilecek kemik hastalıklarının önüne geçilebilmesi bakımından okul çağı çocuklarında düzenli günlük süt tüketimi çok önemlidir. Şehir yaşamı, yoksulluk, bilinçsizlik gibi pek çok nedenle okul çağı çocuklarının yeterince süt tüketmediğini anlamış olan ülkeler, gelecek nesillerinin daha sağlıklı olması için okullarda tüm çocuklara ücretsiz süt verilmesi uygulaması başlatmışlardır. Bu muhteşem besinin tüm çocuklara sağlanıyor olması, gelecek nesillerin bugünden daha sağlıklı olacaklarının garantisidir."
Bazı çocuklarda süt şekerine karşı intolerans olabileceğinin unutulmaması gereken bir nokta olduğuna dikkati çeken Balamtekin, bu durumdaki çocuklara süt vermemek yerine rahatsızlığı bulunanlara, bağırsaklarının sindirebileceği özel işlemden geçen sütlerin verilmesi gerektiğini belirtti.
Balamtekin, okullarda çocuklara sağlanabilecek süt desteği uygulamasının da toplum sağlığı bakımından önemli olduğu vurguladı.