26.01.2021 - 12:39 | Son Güncellenme:
Sabah uyandığında yattığı yerden kalkmaya çalışırken tüm vücudunun iplerle yere bağlandığını ve küçücük insanların etrafında koştuğunu fark etmiş.
İçlerinden biri merdiven yardımıyla kucağına çıkmış ve:
-Koca adam burası Liliput ülkesi. Seni şimdi kralımıza götüreceğiz, sakın yanlış bir hareket yapma, demiş.
Güliver aslında istese onların ellerinden rahatlıkla kurtulabilirmiş ama niyetlerini merak etmiş.
Küçük insanlar onu, altına tekerlek taktıkları tahta bir kızağa zorlukla yüklemişler. Şehre doğru zorlukla onu çekmişler. Şehre girdiklerinde bütün halk korku ve merakla onu incelemeye başlamış. Sonunda kralın yanına varmışlar.
Kral, Güliver’i görünce:
-Kusura bakma koca adam ama sana ihtiyacımız var. Bize yardım eder misin?
-Beni çözerseniz ederim, aksi halde kendim koparabilirim bu ipleri, demiş.
Onu hemen çözmüşler. Kral, ona komşu ülke kralının çok kötü biri olduğunu ve ülkesine savaş açtığını anlatmış. Maalesef kralın ordusu güçsüzmüş ve kendilerini koruyamıyormuş. Güliver, bu küçük adamların ülkesini çok sevmiş ve onlara yardım etmeye söz vermiş.
Yapamadıkları işleri yapıyor ve her gün onlara yardım ediyormuş. Sonunda komşu ülkenin kötü kalpli kralı onlara saldırmaya başlamış. Kalabalık ordusuyla üstlerine gelmeye başlamış. İyi kalpli kral onları uyarmış ve geri çekilmelerini istemiş ama nafile.
Sonunda Güliver karşılarına çıkmış ve ordusuna doğru üfleyerek onları uzaklaştırmış. Korkan kral ve ordusu onlardan özür dilemiş ve bir daha Liliput krallığına hiç yaklaşmamış.