YER ALTINDAN, ROOF’LARA YÜKSELEN HİP-HOP

Eskinin ‘alternatif’ müzikleri bildiğimiz popüler kültürü alternatif bırakmak üzere! Müzik sektöründeki hip-hop ve rap eğilimi eğlence kültürünü de derinden etkilemiş durumda. Artık bu eğlence yer altı kültüründe değil, şehrin en pahalı roof’larında kendine kimlik buluyor. Popüler kültürün alternatife teslim oluşunu en geç medya fark etti. Bu yaz 4 bin kişilik Harbiye Açıkhava konserlerini dolduramayan genç kızların sevgilisi (!) popstarlarla aynı anda, 200 metre aşağısındaki Küçükçiftlik Park’tan adına aşina olmadığımız isimler 15 bin kişiyi yerinde zıplatıyordu! Bu kültürün gece eğlencesine yansıması aslında çok yeni bir olay değil. 2000’lerin ilk yıllarında Taksim Riddim’de daha yer altı kültüründe olan bu eğlence Gayrettepe’deki büyük gece kulüplerinde pazar günlerini doldurmak için parti konseptinde denendi. Önceleri sadece şehirdeki basketbolcu ve onların peşindeki ekip gelirken genç nesil de bu tarza ayak uydurdu.

Big G’nin müzik listesi

Son iki yıldır bu yükselişin en iyi gözlemlendiği yer Vogue! Şehrin ikonik manzarasını en iyi gören roof’lardan biri olan ekol mekan o romantik konseptinden cumartesi günü hip-hop eğlenceleriyle çıkıyor. Gelen kitleyse İstanbul eğlence hayatındaki en iyi eğitimli, sosyalleşmeyi bilen kitle. Hepsi DJ Big Ganin ritimleriyle sallanmayı seviyor. Big G’nin çalmak için seçtiği şarkılar yurt dışında da daha zengin kesimin sevdiği tarz hip-hop olunca şehirdeki katılımcılar da buna uygun profil oluyor. Vogue’daki bu partilerin ekol olmasında mekanın işletme prensipleri kadar DJ başarısı iyi eğlenen kitlenin de formülü. Gözlemlediğim kadarıyla buraya herkes iyi müzik dinlemeye ve olaysız dinlenerek evine gitmeye geliyor. Yer altı kültürü olarak yorumlanan hip-hop manzaralı çatılara...

Kıbrıs’a gastronomi müzesi

Kıbrıs’ın turizmindeki algının ‘casino’ odaklı olması maalesef adanın harika özelliklerini gölgeliyor. Bu odakta yavru vatana gelen turist profili de temsiliyet olarak adaya bir şey katmaktan ziyade çok şey götürüyor. Neyse ki KKTC de, Türkiye de bunun farkında. Algıda Kıbrıs’ın muhteşem güzelliklerini, kültürünü göstermek için çaba sarf ediyorlar. Adanın önde gelen ailelerinden Çangar’lar da gastronomi anlamında harika bir hazırlık içerisinde. Ülkü Çangar, Kıbrıs gastronomisine bir müze restoran hediye etmek için kolları sıvadı. Kıbrıslılar’ın en sevdiğim birçok tartışması da böyle son bulacak belki de! Şeftali kebabı ‘Şef Ali’den mi yoksa Şeftalya’dan mı geldiği, ilk hellimin nasıl olduğu, ceviz macunu gibi birçok Kıbrıs Türkleri’ne özel lezzet bu restoranın menüsünde olacak. Müze restoran Girne’de MC Palace Otel’in içerisinde yer alacak.

Ronaldo’nun -110 derecelik ritüeli

Mark Wahlberg gibi uyan, Ronaldo gibi motive ol, Putin gibi yaşa, Kobe gibi düşün… Sağlıkla alakalı o kadar motivasyon ve sistem var ki; teknolojiler de buna dönüşüyor artık. Sağlıklı yaşam artık tamamen teknik, bilimsel bir konuya dönmüş durumda. Neredeyse jübile yapması beklenen Cristiano Ronaldo’nun performansında en ufak bir düşüş bile yok. Kendine özel ritüelleri olan sporcunun en sıra dışı metotlarından biri, sabahları evindeki Ice Lab’e yani buz kabinine girmesi! Bu ritüeli Vladimir Putin de uzun yıllardır yapıyor. Türkiye’de yaygınlaşması beklenen bu teknik Antalya Gloria Sports Arena’da var şimdilik. Ben de bunu 2020 Tokyo Olimpiyatları’na hazırlanan Ramil Guliyev ile aynı anda spor yapan bir arkadaşımın gözlemlerinden duymuştum. Merak bu; ağır gribal enfeksiyon altındayken -10 ve -65 derecelik odalardan -110 derecelik odaya girip üç dakika soğuğu iliklerimde hissettim! Bana üç saat gibi gelen bu üç dakika olimpik sporcular için antrenman sonrası kendini tazeledikleri bir rutin olmuş.