Yahşi Batı’nın devamı Çin’de

Filmde 10 yaşındaki Arthur adlı bir çocuğu seslendiren Yılmaz, gösterimin ardından Ozan Güven’le basının sorularını yanıtladı. Küçük bir çocuğu seslendirmenin zor olup olmadığı sorusuna Yılmaz, “Belli bir ücret için yapıyoruz” diyerek önce esprili bir yanıt verdi, ardından da filmi çok beğendiğini söyledi. Yılmaz, “Eskiden dublaj çok zordu. Abdurrahman Palay nerdeyse bütün erkek oyuncuları seslendiriyordu. Polat Alemdar’ı seslendiren Payidar abinin(Tüfekçi) beni de seslendirmesini isterdim. Ne kadar değişik olurdu düşünsenize” diye konuştu.
Hasılat olarak beklentisini karşıladığını belirttiği “Yahşi Batı”nın finalinde Çin’den getirdiği bir spor aletini tanıtan Yılmaz, devam filminin de Çin’de çekileceğini açıkladı. “Yahşi Batı 2”de yine Ozan Güven’le kamera karşısına geçeceğini belirten Yılmaz, “Biz müthiş ikili değiliz. Daha da fazlasıyız. Kafalarımız çok iyi anlaşıyor. Ozan da inşallah yine benimle birlikte olacak. Sürekli aynı insanların kadroda yer almasına laf edenler var ama frekans iyi tutuyorsa neden oynamayalım ki? Bana ‘Kendi filmlerinde oynama’ diyen oldu ya... O zaman benim filmim olmaz ki” diye konuştu.

‘Tamamen müzikten çıkış’
* Geçen hafta Borusan Flormani Orkestrası’nda şeflik yapan Cem Yılmaz bu organizasyonu “Müziğe giriş değil, tamamen müzikten çıkış” olarak tanımladı. Yılmaz, “Bunu devam ettirmek isterim. Ozancım sana da tavsiye ederim. Kemanı çalmadım, arkadan çalan kemancı bir arkadaş vardı o çaldı ama görmediniz” dedi.
* Yahşi Batı’nın galası için Almanya’ya giderken pasaport kontrolünde sorun yaşadığı ve gazete küpürleriyle kendisini pasaport polisine tanıttığı iddia edilen Yılmaz “Bunlar doğru değil. Bir arkadaşımızın vizesi İtalyan schengen’di, onu beklettiler. Ben de doğal olarak bekledim. Uçaktakiler benim içeri alınmadığımı zannederek. Hakkınızı arayın Cem Bey filan şeklinde yaygara kopardılar. Aslında böyle bir olay yok” dedi.
* Yılmaz, “Yoğunluk arasında ailenize nasıl vakit ayırıyorsunuz?” sorusuna, “Aileme kronometreyle vakit ayırıyorum. Başlatıyorum kronometreyi, ‘Konuş baba’ diyorum” diye espri yaptı.