'Yağ almak bizim işimiz!'

Sağlık turizmi konusunda dünya genelinde ön sıralarda yer alan Türkiye, özellikle estetik ve plastik cerrahi konusunda yurtdışından hasta çekiyor.

Jane Fonda, Demi Moore, Dwayne Johnson, Beyonce, Kim Kardashian gibi dünyaca ünlü oyuncu ve şarkıcıların da güzelleşme uğruna başvurdukları yağ aldırma işlemine talebin yüksek olduğuna dikkat çeken Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi uzmanı Op.Dr. Hüseyin Güner, “Türkiye artık lazer lipoliz ve ultrasonic lipoliz konusunda uluslararası bir marka oldu” dedi. Op.Dr. Güner, yağ aldırma işlemine olan talebi ise şöyle anlattı...

Yurtdışından güzelleşmek için ülkemize gelen hastaları bel, karın ve bacak bölgesindeki cilt altı yağ dokusunu ileri teknolojiye sahip cihazlarla tedavi ederek düzeltiyoruz.. Öyle ki, yapılan her iki estetik ameliyattan biri bu tur girişimler olmakta. Boyun, gıdı, ayak bileği, kol gibi damar sinir paketlerinin fazla ve yüzeye yakın olduğu belirli bölgelerde eskiden rahatlıkla yağ alma işlemi yapılamıyordu. Lazer teknolojisi yepyeni bir çağ başlattı diyebiliriz.

YAĞ ALDIRAN ÜNLÜLER
Estetikteki bu yeni çağa ilk ayak uyduranlar elbette ki göz önünde olduklarından dolayı ünlü uyuncu ve sanatçılar. Size bir çok isim de sayabilirim.Mesela en bilindik örneklere bakacak olursak;
Kim Kardashian- birçok yağ aldırma operasyonu geçirmiş
Jessica Alba – Çocuklarını doğurduktan sonra yağ aldırma işlemi geçirmiş
Beyonce – yaptırdığı bir çok operasyonun yanında yağ aldırma işlemi de yaptırmış
Susan Sarandon – Oyuncu yüz bölgesinden yağ aldırdığını kendisi de açıklamıştı
Jane Fonda – Oscar ödüllü oyuncu çene bölgesinde yağ aldırma işlemi yaptırmış
Mariah Carey – Şarkıcı 2011’de ikizlerini doğurmasının aardından yağ aldırma işlemi uygulatmış
Demi Moore – Ünlü oyuncunun uyluklarında ve dizlerinde yağ aldırma işlemi yapılmış
Dwayne johnson - “the rock” yani “Taş” olarak adlandırılan ünlü oyuncu ve eski güreşçi bu günlerinden sonra oldukça büyüyen göğüsleri için yağ aldırma işlemi yaptırmış.

Op.Dr. Hüseyin Güner: “Lazer enerjisi, derideki elastik lifleri harekete geçiriyor”

Lazer yardımı ile tüm operasyonlar kısa sürede uygulanabiliyor ve ameliyat sonrasında hastalarımızın konforu da son derece üst düzeyde tutulabiliyor ve genel anestezi kullanılmadan uygulanabiliyor. Hastalar operasyon sonrası kısa bir süre dinlendikten sonra işlerine, evlerine, alışverişlerine devam edebiliyorlar. Haftalarca kullanılan korseler, inmeyen ödemler, hematomlar, morarmalar, şişlikler ve dayanılmaz ağrılar lazer ve ultrasonik lipoliz operasyonları ile tarihe karıştı diyebiliriz.

Lazer teknolojisi damar, sinir, tendon gibi yapılara zarar vermediğinden lazer lipoliz operasyonu ile komplikasyon riski sıfıra yakın kabul edilebiliyor. Böylece çoğu cerrahın korkulu rüyası olan, özellikle ayak bileği bölgesindeki yağ dokusunu rahatlıkla eriterek alabiliyoruz. Bu teknolojide diğer klasik yöntemlerden ayrılan en büyük özellik ise yağ dokusu alınan bölgelerdeki cildin gerginleştirilmesinde de lazerin kulllanılabilmesidir. Genç yaşlarda uygulanan operasyonlarda cildin gerginleşip yerine oturması çok daha kolay olabilirken ileri yaşlarda derinin elastikiyetini ve kalitesini kaybetmesi ile bu sıkılaşma, gerginleşme gerçekleşmiyor, öncesinden daha çirkin ve kötü bir görünüm ortaya çıkıyor. Lazer enerjisi ile derideki elastik liflerin harekete geçirilmesi, cilt katmanlarında bir iyileşme, yenilenme döngüsünün başlatılması operasyon sonrası görünümün istediğimiz gibi olmasına büyük katkıda bulunuyor.

Karın ve bacak ise özellikle kas, tendon, sinir ve damar paketlerinin cilde oldukça yakın olduğu bir bölgedir. Tüm bu yapılar hareket ve duyusal anlamda oldukça büyük öneme sahiptirler. Bu kadar önemli ve hayati anatomik yapının bulunduğu karın, bacak ve özellikle alt bacak yağların alınması açısından önceki teknolojilere göre yıllarca yasak bölge olarak kabul edildi. Kalın bilekler, çizme giymeyi engelleyen baldırlar, bacakların tüm görüntüsünü bozan diz içleri, iç çamaşırı veya bikininin hemen altında moral bozucu bir görüntü sergileyen bacak içleri lazer lipoliz yardımıyla son derece kısa ve ağrısız bir şekilde tamamen yok edilebiliyor. Gebelik ve doğum sonrası oluşmuş kas yırtıklarına bağlı sarkmalar da aynı şekilde ortadan kaldırılabiliyor.

Hem şehir turu hem güzelleşme bir arada
Yurtdışındaki hastalarımız bu rahatlığı ve kısa sürede sonuç alabildiklerini bilerek geliyorlar. Ayrıca Euro ve dolar paritesi çok değiştiği için, bu hastalara Türkiye çok ucuz geliyor. Hastalar 1-2 günlüğüne İstanbul’a geliyorlar, bir şehir turu yapıyorlar ve bunun yanında da kurtulmak istedikleri bölgeden kurtuluyorlar. 4.000 euroya hem güzelleşip, hem de şehir turu yaparak mutlu bir şekilde dönüyorlar.