31.01.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:
CAFE SOHBETLERİ Demet Akbağ'la bu söyleşiyi cuma sabahı Bebek Koru Kahve'de yaptık. Söyleşide BKM'nin basın danışmanı Selma Semiz ve Akbağ'ın bir de kadın arkadaşı vardı. O günün akşamında Akbağ'ın NTV'de programında konuklardan biri de Yılmaz Erdoğan'dı... Ve Demet Akbağ'ın, Semiz aracılığıyla BKM'ye göndereceği bir kamyon tatlı sitem vardı... Aylardır program yapmasına karşın BKM'den hiç kimsenin NTV'ye gelmediğini ancak "patron" (Yılmaz Erdoğan) geliyor diye herkesin gelecek olmasını sitem dolu sözlerle dile getirdi. BKM'nin iki sanatçısına eşit mesafede durmamasının konuğumun ruh halini söyleşi öncesinde nasıl etkilemiş olduğunu yazmazsam Demet Akbağ'a haksızlık ederdim. Söyleşinin ilerleyen bölümlerinde ortaya çıktı ki her hafta NTV'de "Hiç Bunları Kendine Dert Etmeye Değer mi?" diye program yapan Akbağ, aslında sadece bunu değil birçok şeyi dert etmiş kendine... Yılmaz Erdoğan olmadan bir tane filmim var; "Neredesin Firuze" onu atladınız. Benim için önemli bir filmdir. Teklif olarak kapıda kuyruk olmuyor ama ben de kolay beğenmiyorum. Belki bir zamanlar vardı öyle bir şey ama şimdi yok. "Yılmaz Erdoğan'dan ayrı, Necati Akpınar'dan ayrı iş yapmaz" diyorlarmış. Aksini ispatlamak için gittim Ezel Akay'la film çektim. Ondan sonra pek aklı başında olan, iyi bir senaryosu olan birinin benimle çalışmak isteyip ulaşamaması gibi bir durum söz konusu olamaz. Yılmaz Erdoğan film çekiyorsa oynuyorsunuz, çekmiyorsa oynamıyorsunuz gibi bir imaj var. Bu imaj nedeniyle teklif mi gelmiyor, geliyor da kabul mü etmiyorsunuz? NTV buldu. NTV'de Kadir Çöpdemir'le sunduğunuz "Hiç bunları kendine dert etmeye değer mi?" ismini kim buldu? Ederim ben. Çok ederim. Ben tamamen çok dert eden bir tipimdir. Programın adı benimle hiç örtüşmüyor. "Hiç bunları kendine dert etmeye değer mi?"yi sunan biri olarak siz her şeyi dert eder misiniz? Seneye Kanal D'de Beyaz Show'u yapmayı düşünüyorum. (Gülerek) Beyaz'ın yaptığı işleri arkasından takip ediyorsak seneye bana teklif edecekler. O evlenecek artık, büyüdü o. İlginç bir tesadüf. Biz Beyaz'la iyi dostuz. NTV'de sunduğunuz programda daha önce Beyaz vardı. Kanal 1'de sunduğunuz programı daha önce Beyaz sunuyordu. NTV, "Hazır oyununuz olmadığını öğrendik bir şey yapmak istiyoruz" dedi. Hatta bu dört hanımın (Haydi Gel Bizimle Ol) sunduğu program da dahildi buna. "Bir de geçen seneki Beyazıt Öztürk ve Kadir Çöpdemir'in programını artık yapamıyoruz. Çünkü Beyazıt yok. O programa da devam edebilirsiniz, ama istemezsiniz diye teklif etmedik" dediler. Yeni bir arayışa girmeyin ben yaparım o programı dedim. Size direkt Beyaz'ın yerine programa dahil olmanızı mı teklif edildi? Geldi ama zaten Türkiye'de kadının çok fazla rolü yok. O yüzden o iş erkeklerin yaptığı kadar reyting almaz. Türk televizyonlarında hiç kadın talk show yıldızı yok. Size teklif gelmiyor mu? Zamanında denendi. Kadıncağız memleketi terk etti neredeyse. Hiç denendi mi gece yarısı programı? Yüksek Ökçeler. (Leyla Tekül'ü kastediyor) Kimdi o? O işin abartısı. Çok yetenekliydi. Amerikalarda okumuş, şan eğitimi almış, komik, mizahçı, taklitçi. Tek kişilik şovları vardı üstelik. Malzeme Türkiye'de erkek. Ben öyle olduğuna inanıyorum. Fıkralarda kadının adı "Nasrettin Hoca'nın karısı" olarak geçer. Bizde öyledir. Adı yoktur o kadının. Nereden baksanız öyle. Bakın bir tane kadın başrollü dizi yaptılar onun da başını yerler yakında. Parmaklıklar Ardında. Dikkatinizi çekerim ben bu konuda biraz gerginim. Leyla Tekül memleketi o nedenle mi terk etti? Sazan bekliyorlar Hayır öyle değil. Birçok alanda ben bunun bedelini ödedim. Daha hiçbir şey yapmadan niye böyle yapılmış da, niye biz Kadir'le yapmışız da, niye Beyazıt'ın yerine geçmişim de, güçler ayrılmışlar, iki güç ayrı yerlerde diyorlar. Kadına karşı böyle bir önyargı var. Kadının başrol, kadın odaklı dizi, kadın üzerine bir film yok. Bir zaman Atıf Yılmaz iyi ki yapmış Müjde Ar'la saygıyla anıyorum. Biz çok erkek odaklıyız. Ataerkiliz toplum olarak. Kadının yaptığı taklit de itici oluyor, erkek eşcinsel taklidi yapıyor ayakta alkışlıyorlar. Kadın sivri dilli olamaz, kadının ağzına küfür yakışmaz, kadın başka bir yerde durması gereken bir şey. O yüzden tek başına çıkacak hele hele Okan gibi 'Niye aradın' deyip telefonu suratına kapatacak, azarlayacak. Okan'a hayran olan "Allahım keşke bir kere arasam da Okan Bayülgen beni bir dövse" diye aranır. Kadın bunu yaptığı zaman ne antipatik şey diye yerden yere vururlar. Toplum böyle. Hiç benim branşım olmayan bir iş de deneyip de, popomun üstüne oturamayacağım. Anlatabildim mi? Direnmeden, savaşmadan diyorsunuz. Herkes zaten bekliyor bir tane sazan çıksa da, "Erkekler var, kadınlar niye olmasın?" deyip ortaya yumruğunu vursa da, biz de onu bir rezil etsek diye. Herkes bunu bekliyor. Ama ben bunu yapmayacağım. Sahaya çıkmadan yenilgiyi kabul ediyorsunuz. Orada yine erkek aldı parsayı topladı merak etmeyin. Kıza bir şey olmadı. O jesti yapan erkek. Kadınla alakası yok o işin. Haklı olduğunuz taraflar var ama canlı yayında sevgilisinin önünde diz çöküp evlenme teklif eden insanları bile gördük. Böyle ettiler, böyle değildim ben. Böyle oldum bu yaşımdan sonra şu anda çok mutluyum. 8 yaşında bir oğlum var. Böyle polemiklere sebep olup, hakkımda bilmem ne bilmem ne dedirtmem. Bundan sonra büyük bir iddiayla ben Türkiye'nin kadın stand-up'çısıyım falan diye ortaya çıkıp kendimi güldürmem. Bence de bu işi Cem Yılmaz çok güzel yapıyor. Bunu ayrıca televizyonda yapmam. Tiyatro sahnesinde deneyebilirim. Benim inandığım senaryoyu seyirci sevmiyor. O reyting kazandıran seyirciyle ben aynı fikirde değilim ki . Enterasan... Komik bir kadın yerine hızlı bir feminist buldum karşımda! İşte o kadar vardı. Yılmaz'ın yeni tanındığı bir Mükremin Abi gerçeğini Türkiye'ye kabul ettirdiği bir durumdu. Ne oldu aynı işin bence çok daha iyi yazılmış tekrarının suratına bile bakmadı insanlar. Çünkü televizyon son derece hızlı tüketen bir mecra. Daha önce çok uzun soluklu diziniz vardı. Var ama özel, mesleki değil. Keşke yapmasaydım dediğiniz bir şey var mı hayatınızda? İyi ki "Otogargara"yı Yılmaz bana getirdiği zaman kabul etmişim. İyi ki 10 yıl birlikte çalışmışız. İyi ki "Ateş Böceği"ni oynamışım. İyi ki "Bir Demet Tiyatro"yu çekmişiz. İyi ki "Neredesin Firuze"yi kabul etmişim. İyi ki Zafer'le evlenmişim. İyi ki, Ali doğmuş. İyi ki yapmışım dediğiniz ne var? Öyle hedef koymuyorum. İnşallah bundan sonra pişman olacağım bir şey yapmam. Mutlaka yapmalıyım dediğiniz ne var? 'Değerimiz kişi başı 1000 YTL' Davayı kazandık ama 750 bin YTL alamadık. Eşiniz ve oğlunuzla gittiğiniz Akmerkez'de bir heykel kazası yaşamış ve tazminat davası açmıştınız. Sonuç ne oldu? 3 bin YTL. Kişi başı bin YTL. Değerimiz buymuş. Kaç lira aldınız? Niye öyle bir ima var sorularınızda! Bilmem... Türkiye'deki yönetmenler organize olamıyor herhalde ya da yapımcılar. Ben teklif gelirse oynarım. En son 2005 yılında "Organize İşler" filminde oynadınız. Ondan sonra organize olamadınız mı? Doğum gününde Amerika'ya gitmeden önce. 4 Kasım'da. Siz niye beni böyle sorguya çekiyorsunuz savcı gibi çok komik. (Gülüyor) Ne manası var acaba bu sorunun, nasıl cevaplamam gerekiyor diye düşünüyorum. En son ne zaman gördünüz Yılmaz Erdoğan'ı? Zafer Çika: Arkadaşım, kocamAli Çika: Oğlum, hayatımın anlamıYılmaz Erdoğan: DostumKadir Çöpdemir: PartnerimBeyazıt Öztürk: ArkadaşımFatih Terim: AbimCem Yılmaz: Komik kardeşYasemin Yalçın: Eski dostNimet Çubukçu: BakanGülben Ergen: Şarkıcı 10 ismin çağrıştırdıkları