CaddeTürk modern tasarımının tarihi eserlerle dansı...

Türk modern tasarımının tarihi eserlerle dansı...

20.05.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:

11 ünlü Türk tasarımcısının 80 eseri “Türkish Delight” adıyla Berlin’de Bergama Müzesi’ndeki İslam Sanatları Müzesi’nde... Sergi, Türkiye’nin çağdaş sanatçıları ile Berlin’deki Osmanlı-Selçuk eserleri arasında köprü kuracak

Türk modern tasarımının tarihi eserlerle dansı...

Carl Humann tarafından Bergama’da gün ışığına çıkarılan Zeus Sunağı’na yer sağlamak amacıyla, 1910-1930 yılları arasında inşa edilen Pergamon (Bergama) Müzesi, daha doğrusu bu müzenin içindeki Berlin İslam Sanatları Müzesi, bugünlerde yine Türkiye’den eserlere ev sahipliği yapıyor.
İslam Sanatları Müzesi’nde, Garanti Bankası’nın sponsorluğunda Berlin Başkent Kültür Fonu’nun desteğiyle gerçekleştirilen Türkish Delight sergisi, farklı kuşaklardan 11 seçkin Türk tasarımcısının, Selçuklu ve Osmanlı sanat geleneğinden izler taşıyan ürünlerini Avrupalı izleyicilerle buluşturuyor.
Serginin küratörü çok genç bir isim; Güven Günaltay... 1976 doğumlu Günaltay, 2001 yılında Humbold Üniversitesi’nde müzikoloji öğrenimi için geldiği Berlin’de yaşıyor. İTÜ Mimarlık Fakültesi’nin Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümü mezunu Günaltay, Berlin Sanatlar Üniversitesi Tasarım Fakültesi’nde, Ürün ve Tekstil Tasarımı konusunda eğitim de almış. Günaltay “Turkish Delight” sergisinde yer alan eserleri, “İslam eserlerindeki gelenek ile modernite arasındaki ilişkiyi yansıtıyor” diye tanımlıyor. Günaltay’a göre Osmanlı ve Selçuklu’dan izler taşıyan eserlerin, İslam Sanatları Müzesi’nde sergilenmesi ayrıca önemli...

Küratör Günaltay’a övgü
Basın toplantısında, “İyi ki Güven Günaltay bizi ikna etmek için bu kadar uğraştı ve iyi ki bizi ikna etti” diyerek serginin önemine dikkat çeken İslam Sanatları Müzesi Müdürü Prof. Dr. Claus Peter Haase şöyle diyor: “Modern sanatlarda ve modern tasarımda Türk olan ne? Günaltay sergisinde bunu açıklığa kavuşturdu.”
“Bir modern yapıt içinde ne kadar Türk ögesi olmalı ki Türk olmayanlar da sevsin ve alsın” diye yola çıktıklarını anlatan Prof. Haase’ye göre bu sergi,  Türkiye’nin çağdaş sanatçıları ile Berlin’deki eski eserler arasında bir köprü... Sergiye gelenler orijinal Osmanlı ve Selçuklu eserlerini gördükten sonra, buralardan esinlenen çağdaş Türk tasarımlarını daha iyi yorumlayabilecek.
Prof. Haas, Güven Günaltay’ın bu sergi konusunda kendilerini ikna ettikten sonra finansmanı için Berlin Başkent Kültür Fonu’nu ve Garanti Bankası’nı ikna etmesini ise hayranlıkla karşılıyor ve “Ben olsam Garanti Bankası ile konuşmaya cesaret edemezdim. Bir bankanın uluslararası böyle bir sergiyi desteklemesi büyük bir şeref” diyor.
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere de böyle bir sergiye  sponsor olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, daha önce Türkiye’de de benzer sanatsal etkinliklerine sponsor olduklarını ifade ediyor.

11 tasarımcı, 80 eser
Sergide, farklı kuşakları temsil eden Alev Ebüzziya Siesbye, Faruk Malhan, Gönül Paksoy, Oya Akman, Ela Cindoruk, Defne Koz, Koray Özgen, Can Yalman, Erdem Akan, Gülname Turan ve Joelle Hançerli’nin 80 eseri yer alıyor.
Seramik, cam, moda, takı ve mobilya tasarımından örnekler sunan koleksiyon, müzenin 5 salonunda, Selçuklu ve Osmanlı kökenli eserlerle iç içe sunuluyor. Sergi, 29 Haziran’a kadar sürecek.

ERDEM AKAN
Turkish Delight’ta yer alan Fescap, fes ile beyzbol kepini bir araya getirmiş bir Doğu-Batı sentezi... Eastmeetswest adını verdiği çay bardağı da Doğu ile Batı’yı bir araya getiriyor. İçteki kısım geleneksel çay bardağı, dış kısım ise Batı’nın simgesi... Akan, bu bardağın eli yakmadığını da keşfetmiş!

DEFNE KOZ
Defne Koz, İznik çini tekniğiyle kuarz’ı bir araya getirdiği tasarımlarında derinlik hissini vermeyi amaçladığını söylüyor. Koz, “Bakıp dokunduğunuzda aldığınız huşu duygularını, derinlik hissini bugünkü seramiklere yansıtmak istedim” diyor.

CAN YALMAN
Yalman’ın çatal, bıçak ve kaşık setinin tasarımı İslam mimarisinin tipik bir öğesi olan mukarnası başka bir boyutta soyutlayarak günlük kullanım nesnelerine aktarıyor.

KORAY ÖZGEN
Özgen’in sergideki “Tepsi”si birçok Akdeniz ülkesinde halen yaygın olarak kullanılan askılı çay tepsisinin işlevsel ve fiziksel ilkelerinden esinlenerek hazırlanmış.

GÖNÜL PAKSOY
Paksoy eski kıyafetlere çağdaş yorumlar getirdiği eserlerine “Zamansız sadelik” adını veriyor.

ALEV EBÜZZİYA   SIESBYE
“Turkish Delight”ta, 20. yüzyılın en önemli seramik sanatçıları arasında yer alan Alev Ebüzziya Siesbye’nin gümüş kaseleri, kristal bardakları, seramikleri, sürahisi ve kaseleri yer alıyor.

JOELLE HANÇERLİ
İtalya’da öğrenim gören Hançerli’nin tasarımı olan nalın şeklindeki sehpa ve kavuk benzeri pufların amacı, İtalyanların Türkler hakkındaki önyargılarını değiştirmekmiş. 

GÜLNAME TURAN
Anadolu gelin takılarından esinlenen Turan’ın mantıdan esinlendiği Mantı gelin de ilginç tasarımlar arasında yer alıyor.

OYA AKMAN
Akman’ın seramik viski bardakları, üretim tekniğiyle de yurtdışında çeşitli ödüller almış.

Haberin Devamı

ELA CİNDORUK
Yüzükleriyle şehir silüeti oluşturan Ela Cindoruk’un İstanbul adını verdiği yüzük görmeye değer...

FARUK MALHAN
Mimar, tasarımcı, sanayici ve mühendis Malhan’ın sergide yer alan çay bardakları tabaklarıyla bütünleşmiş durumda. Malhan bu durumu şöyle anlatıyor: “Bizde bardak bir yana, tabak bir yana gider. Bu şekilde ise bir aradalar.”