CaddeTürbelerin mucizevi sırları

Türbelerin mucizevi sırları

02.12.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Türbelerin mucizevi sırları

Türbelerin mucizevi sırları



Türbelerin mucizevi sırları
Efendim, bugün mübarek Kadir Gecesi. Öncelikle tüm İslam alemine ve sevgili POSTA okuyucularına hayırlı olmasını diliyorum. Bildiğiniz gibi, Ramazan’ın son 10 gecesinden biri olduğu düşünülen Kadir Gecesi, mübarek ayın 27. gecesi olarak kabul edilir. Kur’an-ı Kerim ayetlerinin inmeye başladığı ramazan’ın 27. gecesi, İslam’da en faziletli ve en kutsal gecedir. Bu gecede yapılan ibadetler bin ayda yapılan ibadetten daha faziletlidir. Gelecek seneye kadar meydana gelebilecek her türlü hadiseler ezeli kaza ve tekdiri ile melekler kanalıyla Allah’a bu gece bildirilir. Kadir Gecesi’ni namaz kılarak, tövbe ederek geçirebilirsiniz. Ben hemen her Kadir Gecesi’nde mutlaka 7 cami dolaşır, tatil gününe denk geldiyse namazımı türbelerde kılar, ibadetimi yerine getiririm.
Ve bu işi tek başıma yapmayı tercih ederim. Bugün de öyle yapacağım.
Bu arada son yıllarda sosyete ve sanat dünyasında bir türbe merakı başladı. Geçen yıllardaki ramazan aylarından da biliyorum; hangi türbeye gitsem mutlaka sosyeteden bir ünlü ya da aileyle karşılaşırdım. Örneğin; Beşiktaş-Yahya Efendi’deki teravide bir gece Revna Demirören, Tülin Hanım ve annesi Tülay Ulusoy’la karşılaşmıştım. İstanbul’un en ücra köşelerinde, girilmesi izne bağlı olan pek çok yatır ve türbede sevgili Dodo (Doğan Çakıt) ile yüz yüze gelmişimdir. Nilgün Delikan, Nevgül Andaç, şarkıcı Harika Avcı ve pek çok sosyetik hanımın gözdesi ise Beykoz’daki Yuşa Hazretleri’dir. Eyüp Sultan Hazretleri ise halkın yanı sıra ünlülerin de tek adresidir. Oruç tutan ve Beşiktaş-Yahya Efendi, Beykoz-Yuşa Hazretleri, Sümbülefendi, Zuhuratbaba’da karşılaştığım ünlülerin listesi pek kalabalık: Sosyetenin güzel kadınlarından Şebnem Çapa, kızkardeşi Çiğdem Kayalı, Zeynep Çarmıklı, modacı Muzi Karaata, modanın duayeni Yıldırım Mayruk, Seba İnşaat’ın büyük patronu Orhan Keçeli ve eşi Müzeyyen Hanım, oğulları Engin ve Nedim Keçeli kardeşler, Atilla Başer, Polo 13’ün işletmecisi Ali Sayar, Mustafa Koç, Alican Ulusoy, Zeynep Çarmıklı, İnci ve Binnur Gazioğlu, Gül Sonef, Ayşegül Toplusoy, Feryal Gülman, Emrah Hattat, Buket Taşdelen, La Pergola’nın sahibi Celal Altınel, Fenerbahçe eski yöneticisi Erol User ve karısı Berna, Yüksel-Sadri Şener, Fatih-Fulya Terim çifti, Mustafa Denizli... Kimi işleri bozulan ya da çapkınlık yapan kocası düzelsin, kimi haşarı çocuğu yola gelsin diye dilek dileyip, adak adar. Kimi de sadece inançları uğruna ziyaret ettikleri bu türbelerin kendilerini çok rahatlattığına, huzur bulduğuna inandığı için gider. Tıpkı Eyüp Sultan ve Beşiktaş’daki Yahya Efendi Hazretleri’nin de bana iyi gelmesi gibi...

Çarşamba günü, sosyetedeki hemen herkesin sevgilisi olan, on parmağında on marifet bulunan Dodo (Doğan Çakıt) ile türbe turuna çıktık. Çoğunu bilirim ama Dodo beni kimselerin bilmediği, ancak izinle girilebilen Büyük Veli Pir Ümmi Sinan Hazretleri’ne götürdü. Kocaman bir bahçe ve içinde üç ayrı bina. Üç katlı olan büyük binada, bilmem kaç kuşaktır, Ümmi Sinan Hazretleri’nin akrabaları yaşıyor. Bahçenin içinde dikine gömülmüş yüzlerce mezar taşı. Ümmi Sinan Hazretleri’nin soyundan evliyalar... Ümmi Sinan Hazretleri’nin bulunduğu binada iki rekat namaz kılıp dua ettim ve bahçede turladım. İnsanın içi bir tuhaf oluyor. Dergah, Ümmi Sinan Hazretleri’nin halifesi Nasuh Dede’nin özel mülkü üzerine kurulmuş. Ümmi Sinan Hazretleri’nin tek kızı olan Abide Bacı’nın oğlundan devam eden ve Nasuh Dede ile kan bağı olan torunlarıyla Dodo konuştu. Ama dergah çok bakımsızdı. Bence Vakıflar Genel Müdürlüğü bu işe el atmalı. Dodo, İstanbul’da 173 türbe olduğunu ama en çok bilinenlerin Beşiktaş’daki Tuzcubaba, Sarıyer’deki Tellibaba, Kocamustafa Paşa’daki Uykucubaba ve Sümbülefendi, Beykoz’daki Yuşa Hazretleri, Karacaahmet, Göztepe’deki Şahkulu, Gözcübaba, Kartal’daki Kartalbaba olduğunu söyledi. Bu mübarek gecede türbe ziyareti yaparsanız sırlarını da öğrenin istedim. Önce Beşiktaş-Yahya Efendi’den söz edeyim. Aslen Amasyalı ama nedense ‘Şamlı Ömer Efendi’ diye biliniyor. Uzun yıllar kadılık yapmış. Babası alim. Annesi Afife Hanım.
O yıllarda Şehzade Yavuz Selim, Trabzon valisiymiş. Onun da bir oğlu olmuş ve adını Süleyman koymuşlar. Fakat Süleyman’ın annesinin sütü az olduğu için kendisini Yahya’nın annesi Afife Hanım emzirmiş. Süleyman dediğimin kim olduğunu anladınız değil mi? Tarihe ‘Muhteşem Süleyman’ olarak geçen Kanuni Sultan Süleyman ile Yahya Efendi süt kardeşler. Yahya Efendi’nin alçakgönüllülüğü ve cömertliği çevresindeki pek çok kişiyi müslüman yapmış. Apostol isimli Hıristiyan bir komşusu, kendisine gösterdiği yardım ve nezaket sonunda Müslümanlığı kabul edip Ali adını almış. Ali’nin mezarı, Yahya Efendi’nin ayak ucunda. Yahya Efendi’ye elbise diken Kusto isimli Rum terzi de aynı nedenle dinimize girmiş. Öykü şöyle; Bir gün Kusto, Yahya Efendi’nin ısmarladığı elbisesini getirmiş. Elbiseyi giyen Yahya Efendi ceplerinin dikişlerinin açılmadığını farketmiş ve "Dikişleri aç, bak bakalım ceplerinde birşey var mı? Varsa senin olsun" demiş. Dikişleri söken Rum terzi bir kese altın bulmuş ve anında kelime-i şahadet getirerek Müslümanlığı kabul etmiş. Yahya Efendi Hazretleri, dünyevi ve uhrevi ilimlerde yüksek derecelere ulaşmış büyük bir müderris ve murşid. Efsane bu ya; Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u kuşattığı zaman Bizanslılar kuyulara zehir atmışlar. Topkapı surlarını ve çevresini koruyan Zuhurat Baba ile arkadaşları, Osmanlı ordusunun su ihtiyacını karşılamış. Zuhurat Baba da mucizevi biri. Bakırköy’de bulunan türbesi normal günde bile yüzlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. Asıl adı İmam Abdullah Efendi olan ve türbesi Sarıyer’de bulunan Telli Baba ise Fatih Sultan Mehmet zamanında orduda tabur imamı iken şehit olmuş. 80 yıl önce hastalıklı bir genç kız onu rüyasında görmüş, mezarı bulunmuş, rivayete göre kız iyileşmiş. Bu türbeyi genelde şifa arayanlar ve evlilikleri sağlıklı gitsin isteyen taze çiftler ziyaret edip gelin teli bırakıyorlar. Yuşa Aleyhisselam 127 yaşında şehit düşmüş. Filistin ve Şam bölgesine girmek ona nasip olmuş. Yuşa Tepesi, İstanbul’un en önemli ziyaret yerlerinden biri. Orada son aylarda müthiş bir rant kavgasının yaşandığını duydum. Evet efendim, bu gününüzü ve gecenizi değerlendirmeniz açısından size biraz rehberlik etmeye çalıştım. Bilmem hoşunuza gitti mi?

Bugün bu türbelerden alacağınız kitapları ‘Yolcular’ grubunun CD ve kasedini ya da Yusuf İslam’ın ‘Son Peygamber’e Övgüler’ adlı CD ve albümünü ise sevdiklerinize armağan edebilirsiniz. Peygamberimizi öven 13 ilahi ve şiirden oluşan Yusuf İslam’ın albümüyle huzur bulacaksınız, inanın. Sizlere biraz da kendisinden söz edeyim. Cat Stevens, Stephen Demetre Georgiou adıyla, 21 Temmuz 1948’de doğmuş. Babası Rum, annesi İsveçli. İncil’de bulamadığı yanıtları, erkek kardeşinin 1977’de verdiği Kur’an-ı Kerim’de bulmuş. Ve Yusuf İslam adını almış. Yaşamının ilk çeyrek yüzyılını Hıristiyan (Katolik), ikinci çeyreğini Müslüman olarak ‘algılayan’ Yusuf İslam katı anlayışından ılımlı müslümanlığa kayışın işaretlerini veriyor. Ama ticaretten kazandığı paradan faiz almayı haram olduğu için reddetmekten de geri kalmıyor. Efendim, bugün sağlıklı iftar yapmak isteyenler için de bir adresim var; ramazana özel mönü ile giren, sağlıklı yemekleri ve makul fiyatlarıyla tanınan Esentepe-Gazeteciler Mahallesi’nde bulunan Caretta Restaurant. Burası, doktorum Prof. Muzaffer Bayhan’ın eşi ve oğlu tarafından işletiliyor. Birkaç kez gittim, çok temiz ve sıcak bir atmosfere sahip. Ramazan mönüsünde sayısız çeşit var. Ama bizim o gece için tercihimiz hurma, zeytin, pastırma, sucuk, peynir, reçel, bal, pekmez gibi daha çok kahvaltı çeşitlerini içeren iftar tabağı oldu. Ardından mercimek çorbası, kıymalı köy böreği, yeşil salata, hünkar beğendi ve kaymaklı ekmek kadayıfı istedik. Bir başka masada Lobby Halkla İlişkiler’in sahibi Ünal Uzun ağabeyimiz, oğlu Ömer, kızı Özge ve konuklarıyla oturuyordu. Kişi başı 22 milyon. İçecekler ikram. Telefon numarası (0212) 288 65 93. Cami ve türbe ziyaretlerinin ardından kesenize uygun sahur yapmak isterseniz, 24 saat açık olan Casita Mantıcısı’na gidebilirsiniz. Etiler ve Şaşkınbakkal’da şubeleri var. "Mantıcı" dediğime bakmayın, Haluk Tanrıverdi’ye ait olan Casita’da her çeşit çorba, hamur işi, çökertme, soya soslu tavuk, kaşarlı-acılı köfte ve tatlı var. Telefon numarası (0212) 263 70 07 ve (0216) 385 11 26. Kebap deyince ilk akla gelen yerlerden olan Venge, Türk ve Osmanlı mutfağından örnekler bulabileceğiniz, keyifle iftar yapabileceğiniz bir başka mekan. Venge bu yıl da özel bir mönü hazırlamış. İftariyelik olarak hurma, kayısı, bal, şakşuka, kısır, salatalık, domates, pastırma geliyor. Ardından fındık lahmacun, Venge lahmacun, içli köfte, gavurdağı salatası, döner, çöp şiş, Adana kebap, tavuk kanattan oluşan karışık et tabağı sunuluyor. Yanında içli pilav. Tatlı olarak da güllaç, fırın sütlaç, karışık Türk tatlı tabağı var. Meşrubat, çay, kahve de cabası. Venge’ye gitmeden rezervasyon yaptırın, yoksa ayakta kalabilirsiniz. Telefon numarası (0212) 264 07 20. Bu pazar da bu kadar efendim. Her zamanki gibi en güzel günler sizin, artanlar benim olsun.

Yazara e-mail: