BU OLANLAR DA MI TWITTER’IN SUÇU?

Erkan Oğur; müzisyenliği, duruşu, kendine haslığıyla memleketin yetiştirdiği en önemli sanatçılardan biri. Perdesiz basgitarın babası, 6 telli kopuzun mucidi...
Cumartesi günü, Sakarya’da, Belediye’nin davetlisi olarak sahur konseri verecekti Oğur (İsmail Hakkı Demircioğlu ile birlikte).
Henüz yola çıkmıştı ki, bir haber geldi kendisine; konser iptal edilmişti.
Sebep? Twitter’dan ‘Erkan-ı Oğur’ adıyla yazan hesap.
Hesap sahibi ne yapmış? İçinde MİT’in de adı geçen ve Sayın Başbakan’ı eleştiren bir tweet atmış.
Sonra ne olmuş? Twitter’da; Erkan Oğur’u linç etme yarışı başlamış.
Ancak ‘Erkan-ı Oğur’ adlı hesabın Erkan Oğur’la uzaktan yakından ilgisi yok.

BİZİM SANATÇIMIZ, BİZİM SAHURUMUZ
Derken; Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, konserin iptalini yine Twitter’dan duyuruyor (ki bizzat Başkan’ın duyurması ilginç).
Akabinde Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülhamit Gül, Twitter’ı şereflendirerek diyor ki; “Başbakanımıza, milletin değerlerine hakaret eden sanatçıların; Ak Partili belediyelerde etkinlik yapması mümkün değildir...”
Belediye santralini arayanlara, iptal gerekçesi olarak 28 derece ve açık hava koşullarını gösterenlerin fikri de, zikri de ortada.
Söz konusu tweet’te bir hakaret değil iddia var. Üstelik yazan da Erkan Oğur değil. Hatta daha önce ilgisini çekmeyen Twitter’da bir hesap açmak zorunda kaldı kendisi; gerçeği söylemek için...
Yani en net ifadesiyle; Ramazan günü iftiraya maruz kalan, ekmeğiyle oynanan bir müzisyen Erkan Oğur.
Twitter’a erişimi engellerken sahte hesapların mağdur ettiği kişileri gerekçe gösterenler, kendisine sahip çıkar mı dersiniz?
Yazarın ricası: Bu yazıyı okurken fonda; Erkan Oğur, Derya Türkan, İlkin Deniz imzalı ‘Dokunmak’ albümünü dinleyiniz.

ACUN KEŞFETMEDİ, ERDEM İSTEDİ!

Erdem Uygan, TV8’de haftanın 5 günü yayınlanan ‘Yükselen Sözler’ adlı sahur programını sunuyor. Kendisi, hızlı zekâ ve kelime esprilerine dayanan ‘Müebbet Muhabbet’ adlı radyo-TV programının iki yaratıcısından biri.
Diğeri Cenk Durmazel. Cenk, Malt grubunun solisti aynı zamanda. Yıllara dayanan bir dostlukları var. Zaten ‘Müebbet Muhabbet’in başarısının sırrı ve bu denli sevilme nedeni ikilinin arasındaki güçlü frekanstı.
Erdem’in sahur programı sunması önce şaşkınlık yarattı. Ardından “Helal olsun Acun Ilıcalı’ya, yine turnayı gözünden vurmuş, Cenk-Erdem’in Erdem’ine sahur programı sundurmak süper fikir!” şeklinde yorumlandı. Ama kazın ayağı öyle değil.
Erdem hidayete erdi mi bilmem ama uzunca bir süredir dini konulara ilgi duyuyor. Bir süre önce de net biçimde inançlarına göre yaşamayı tercih etti. Yani Acun Ilıcalı’nın keşfi sonucu sakal bırakıp, İslamiyet’i öğrenmeye karar vermiş değil.
Kendisinin tercihine saygı duymakla birlikte; ‘Müebbet Muhabbet’in artık tarih olduğunu, Cenk ve Erdem’in yollarının ayrıldığını duyurmak durumundayım.
Devam ederlerse nasıl bir muhabbet olur; kestirmek güç...

‘GÜNEŞİ BEKLERKEN’İN SONU BELLİYDİ...

Geçen yıl eylül ayında ‘Güneşi Beklerken’in
henüz 11 bölümü izleyiciyle buluşmuşken; dizi
Türkiye-Romanya maçıyla aynı anda yayınlanıp tarihi reyting almışken, bu köşede şöyle bir şeyler yazmışım:
“Güneşi Beklerken’deki düğüm ve çatışmaları azaltmak gerekiyor. Dizinin
senaryosu bu yükü hissetmeye başladı. Böyle
giderse, hedef kitlesi gençler olan dizinin hızı kesilecek, izleyicisi dramatik doz aşımına uğrayacak...”
Haksız çıkmayı isterdim ancak reytingleri düşen ‘Güneşi Beklerken’, ayın 27’sinde, 54’üncü bölümünde final yapacak.
Başta Kerem Bürsin ve Hande Doğandemir olmak üzere İsmail Ege Şaşmaz ve Yağmur Tanrısevsin gibi genç oyuncuların kariyer yolunu açan dizinin bir
diğer kazanımı da başarılı yönetmeni Altan Dönmez.
Demek ki iyi başlayan işlerin senaristlerini reyting baskısı altında boğmamak lazım. Yaratıcılığa yer
açmak lazım.