Yıl 1998... Atandığı gün karargahta karşılaştığım Tokyo Askeri Ataşesi Deniz Kurmay Albay Nedim Anbar’a, kendisini ilk fırsatta ziyaret edeceğime söz vermiştim. Birkaç ay sonra Tokyo’ya yanına gittim. Nedim Bey’le, sabahları erken
saatte Tsukiji balık hali,
öğlen suşi, akşam saşimi
deneyimledim. Bir
başka gün teppanyaki,
ramen ve şabu şabu…
Sürekli Japon mutfağıyla
ilgili deneyimler yaşadım.
Balık halindeki karar
Nedim Albay, Denizaltıcı Kurmay Subay’dı. Türkiye denizlerini, koylarını, derinliklerini ve kıta sahanlıklarını karış karış bilen birisi. Bir sabah hal ziyaretindeyken dev orkinosların bulunduğu bir stantta takıldık. Tezgahtaki balıkçı, henüz deniz kokusunu üzerinde taşıyan orkinoslara ikejime işlemi yapıyordu. Nedim Bey, birdenbire durup; “Süreyya’cığım ben Türkiye’ye dönünce, gemileri yakıp, emekli olacağım ve bu halde orkinos satacağım” dedi.
Sayıları arttı
Orkinoslar son yıllarda ciddi tehlike altındaydı. Alınan tedbirler sonuç verdi ve Akdeniz’de beş kat arttı. Avlanmaları
konusunda ülkelere verilen kotalar da bu artıştan nasibini aldı. Orkinos sayısında 1950’li yıllara geri dönüldü. Bu yıllarda Arnavutköy’de orkinosları zıpkınla vururlarmış, o kadar bol olurmuş. Umarım Marmara Denizi ve Boğazlar’da da eski bolluğuna kavuşur.
Hasat başladı
Ödüllü orkinos çiftliğinin sahiplerinden Akua Group’un ortaklarından Nedim Anbar, bu aralar çok yoğun... Japon gemilerinin balıkları götürmek için beklediğini, bin 500 ton civarında hasatı, şubat ayına kadar yapmaları gerektiğini söylüyor. Şubatta 20 gün ara veriliyor hasada, sonra tekrar devam ediliyor. Sadece Japonya’ya değil, Avrupa Birliği ülkelerine, Amerika, Rusya ve Ukrayna’ya da orkinos ihraç ediliyor. Doğal balıkla beslenen orkinoslar, titizlikle büyütülüyor. Ton ve kılıç balıklarının yönetiminden sorumlu komisyon, 1969 yılında kurulmuş ICCAT... Bu komisyona Türkiye
2003 yılında dahil oldu.
John F. Kennedy yıllar önce söylemiş: “Denizlerle ilgili bilimsel çabalarımızın nedeni merak değil, hayatta kalmamızın denizlere bağlı olduğuna
inanmamızdandır.”
Bir de biz inanabilsek!
SEBZE PÜRELİ LEVREK
Malzemeler:
- 1 kg levrek
- 1 adet kereviz
- 1 adet patates
- 1 su bardağı un
- 4 dal taze kekik
- 1 yemek kaşığı tereyağı
- 1 su bardağı süt
- 4 yemek kaşığı balzamik sirke
- 1 yemek kaşığı dolmalık fıstık
- 1 su bardağı portakal suyu
- Yeterince karabiber ve tuz
Yapılışı: Kerevizi ve patatesi soyup küp doğrayın. Kekiğin taze yaprakları ve sebzeleri suda haşladıktan sonra, çatal yardımıyla sebzeleri ezin. Orta ısıda, ezilen püreyi süt, tereyağı, tuz ve karabiberle buluşturun. Levreğin filetosunu çıkarıp dörde bölün, una bulayın ve tereyağda kızartın. Dolmalık fıstığı tavaya ilave edip iki üç kez çevirin. Balzamik sirke ve portakal suyunu kaynatıp sos hazırlayın. Balıkları servis tabağına alıp üzerine dökün, sebze püresiyle servis yapın. Afiyet olsun.