Halk arasında “kupa”, “lopa” ve “gopes” olarak bilinen kupes, denizin en arsız balıklarından biri. Avınız için hazırladığınız yeme musallat olur
Güzel bir hafta sonu hem iyi vakit geçirmek, zihnen dinlenmek, hem de avlanmak için nevaleyi hazırlayıp balığa çıktınız. Sahilden çipura ve karagöz niyetine oltayı yemleyip denize salladığınızda eğer olta kısa düşerse, derin olmayan sığ bir yere denk gelirse vay haline oltanın ucundaki o güzel yeme. Tekneyle derinde mercan avına çıktıysanız yine oltanız dibe geldiğinde onu üst sulardan itibaren takip eden balıklar yemi didikler de didikler, oltada tık olmaz ve uzun süre beklersiniz. Kontrol etmek için çektiğinizde yemin bittiğini görürsünüz. Yemi kim yedi diye hiç merak etmeyin. İşte halk arasında “kupa”, “lopa”, “gopes” diye anılan, büyük balık yakalamak isteyen avcıların başına musallat olan, kıyıların arsız balığı kupestir yeminizi çalan.
Avlanması kolaydır
Kupes avına çıktıysanız iskeleden kurşunsuz sinek oltasının ucuna ekmekleri takıp salıverin. Biraz da fazlaca ekmek atın denize. Sürü halinde gezen kupeslerin hepsi gelsin. Çok fazla beklemeden yukarıya alırsınız.
Aslında izmarit familyasından olan kupes balığı, şekil olarak da izmariti andırır. İzmaritten daha uzun ve silindiriktir. İzmaritin olduğu her yerde kupesi de görebilirsiniz. Boyları 20 cm.’yi geçenlere bizim denizlerimizde pek rastlanmaz. Oldukça pulludur. Sonbahar ve kış mevsimleri en lezzetli olduğu dönemdir. Bolca avlanıyor olması, her keseye uyabilen bir fiyattan
satılmasına, dolayısıyla ekonomik
bir balık olmasından dolayıdır.
Yeşil otları çok sever
Kupes, gezici bir balık olsa da Karadeniz’de bulunmaz. Marmara’da Erdek ve Bandırma körfezlerinde ve Çanakkale
Boğazı’nda bol miktarda bulunur. Etinin lezzeti balığın yaşadığı deniz dibine göre değişir. Eğer denizin dibi çamurluysa
etinde bu çamurun kokusu hissedilir ve bu durumda hiçbir değeri yoktur. Daha çok ot, yosun ve planktonla beslenir. Kayaların üzerine yapışan koyu kahverengi ve yeşil renkli otları çok sever. Akıntılı yerlerde oltanın ucuna bu otları sarıp yakalamak da mümkündür.
Yakalandığında tazeyken temizlenmesi ot kokmamasına yardımcı olur. Otobur olduğu sonucu çıkarılırsa da oltadaki yeme açgözlülükle saldırışı göz önüne alındığında onun aynı zamanda küçük balıklar ve kabuklularla da beslendiğinden şüphe edilmez.
En kolay yakalama şekli de midyenin kenar ucunu sinek oltasına dolayarak avlamaktır.
Koca gözlüdür
Kupesin gözleri kocamandır ve biraz dikkatli bakarsanız gözlerinin üzerinde sanki gözkapağıymış gibi kapanıp açılan saydam zarı görebilirsiniz. Kupesin başının üzeri zeytin rengidir, iki tarafında da uzunluğuna sarı çizgiler bulunur. Hiçbir ayırıcı özelliği olmayan bir dili var. Benim küçüklüğümde en çok tuttuğum balık, kupesti. Çünkü İstanbul Balıkhanesi’ne Karekin Deveciyan’ın müdürlük yaptığı yıllarda gelen yıllık 3-4 ton kupesin yüzde 90’ı Çanakkale Boğazı’nda tutulurdu. Minicik ağzı olan kupesin ağzından sinek oltalarını
çıkarırken alt ve üst çenedeki küçücük dişlerine dokunmaktan kendimi kurtaramazdım. Ama genelde beni hiç üzmezdi kupes balığı ve elim boş olarak hiç eve göndermezdi. Sonbaharın bitimiyle güzel günlerde buluşmak üzere vedalaşırdı kupesler
bizimle ve derinlere inerdi.
Denizlerin sunduğu ucuz bir protein kaynağı olan kupes balığının en yaygın tüketim şeklii tava. Avrupa ülkelerinde balık çorbalarında da yaygın olarak kullanılır. Balıklara çizgi atmak, öz suyunu ızgaraya bırakmakla eş anlamlıdır ama evinizde elektrikli ocakta bile çok kolay pişirebileceğiniz lezzetli bir ızgara tarifi var bu hafta.
Şeker tadında bir bayram diliyorum.
KUPES IZGARA
Yapılışı: Kupes balıklarının pullarını kazıyın ve iyice temizleyip sadece bir tarafına üçer adet çizik atın, zeytinyağı, tane karabiber ve defne yaprağı bulunan bir kabın içerisinde 10 dakika bekletin. Tuzlayın ve çizgilerin üzerine kekik serpiştirin. Üzeri kapalı bir elektrik ocağına balıkların çizilmiş kısımları üst tarafa gelecek şekilde yerleştirip 10 dakika pişirin. Afiyet olsun.