Tuzla Piyade Okulu’nda staj yaptığım 1980 yılında bir bayram tatilinin son günü Çanakkale’den dönerken şimdiki Çanakkale Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Cevat Bayraktar’la yan yana sohbet dolu bir yolculuk gerçekleştirdim. Tabii ki sohbetin önemli bölümü yemek, balık gibi konulardı.
Sonunda “Balığın yanında limon ve soğan olmalı mı?” konusu geldi gündeme. Limondaki sitrik asidin balığın yumuşak dokusunu bozduğuna ve lezzeti azalttığına oldum olası inanırım. Ama yine de klasik sözümü eklerim: “Damak zevki renk katmanları gibidir, nasıl hoşunuza gidiyorsa, nasıl beğeniyorsanız öyle tüketin.”
“Ya soğan? Soğanın zarını çıkarmadığım zaman midemde şiddetli bir ağrı oluyor” demişti Dr. Cevat Bey.
“Bilimsel bir açıklama var mı?” dediğimde “Benim midem kanıtlıyor” demişti. Sonra etkilendim herhalde ki, her soğan yiyişimden sonra midemi dinlemeye başladım ve doktoru haklı bulup zarını çıkartmadan soğan yemedim bir daha.
Nar suyuna dikkat
Eski hakemlerden Erman Toroğlu toptancı halinde iştigal ettiği işinden dolayı meyvelere karşı çok araştırmacı olmuş, hepsinin besin değerlerini hatmetmiş ve nasıl yeneceği konusunda bilgi edinmiş.
Her restoran ziyaretinde narın kabuğunun soyulup soyulmamış olduğuna, portakal suyu sıkılırken kabuğunun acılığının suyuna geçmemesine varıncaya kadar dikkat eder. Ama biz de yıllardır aynı titizliği gösterdiğimiz için aramızda hiçbir sorun yaşanmadı şimdiye dek.
Geçen hafta ilginç bir istatistikle karşılaşınca sizlerle paylaşmak istedim. Çok titiz bir konuğum, yemek öncesi nar suyu istedi. Sonra da garson kendisine nar suyunun nasıl sıkıldığını söyleyince içi rahatladı. Ankara’daki önemli hastanelerden birinde acilde çalışan bir doktor yakını her gün mide kanamasından acile gelen 15 - 20 hastanın çoğunun nar suyu içerken zarıyla birlikte içtiğini bu nedenle mide kanaması geçirdiklerini söylemiş kendisine. Dikkate almakta hiçbir mahsur olmadığı kanaatindeyim.
Greyfurt da sabıkalı
Greyfurtla birlikte alınan ilaçların zehre dönüştüğüne dair pek çok fikir üretildi. C vitamini deposu greyfurt, tek başına yenildiğinde çok güzel bir meyve.
Zayıflama diyetlerinde baş tacı. Ancak artık reçetelere bile geçmiş, ‘ilacı greyfurtla birlikte almayın’ uyarısı.
Bilinçli tüketim her zaman insan sağlığının yanında olacaktır. Her şeyin azı karar, çoğu zarar felsefesine dikkat etmeli.
Yeni yılda sağlığınızın en iyi dostu balık yanında güncel hayatımızdan koparamadığımız yiyeceklerin de püf noktalarına dikkat çekmek istedim.
Malzemeler:
-Yarım kg. sardalye balığı
-4 adet taze soğan
-1 tatlı kaşığı kekik
-Yarım demet maydanoz
-2 yemek kaşığı rendelenmiş kaşar peyniri
-3 yemek kaşığı zeytinyağı
-1 çay kaşığı kırmızı pul biber
Yapılışı: Sardalyeleri temizleyip kılçıklarını alın. Soğan ve maydanozları ince kıyın. Kaşar peyniri, pul biber ve kekikle harmanlayın, ikişer sardalyenin arasına paylaştırın. Izgarada 3’er dakika iki tarafını da pişirip servis edin. Afiyet olsun.