MUCİZE TAŞLI BALIK: MİNAKOP
Pişirme şekline bile mesafeli olan halkımız, yeni bir balık türüyle karşılaştığında hemen burun kıvırır. Neyse ki, oldukça lezzetli olan minakopa olan mesafemiz geç de olsa kısaldı
Denizlerimizdeki canlı sayısı, karada yaşayanlardan çok. Japonya ve İzlanda’da kişi başı balık tüketimi 40-50 kiloyu bulurken bizde 7-8 kilo arasında gidip gelmekte. Bunun nedeni, denizin nimetlerinden yararlanmayı yeterince bilmememiz ve denizlerde yaşayan canlıları tanımamamız.
Alışkanlıklarımızı değiştirme konusunda tutucuyuz. Kalkan, mezgit, istavrit gibi balıkların sadece tavasını gözümüz görür, ızgarasını tahayyül bile edemeyiz. Gerçek durum hiç de öyle değildir. Aromatik ağaçlardan elde edilen kömürün ızgarasında muhteşem lezzetler elde edebilirsiniz, üstelik sağlığınıza katkıda bulunarak.
Pişirme şekline bile mesafeli olan halkımız yeni bir balık türüyle karşılaştığında hemen burun kıvırır, çekingenlik gösterir. Neyse ki, oldukça lezzetli olan minakopa olan mesafemiz geç de olsa kısaldı.
Yeni tatlara dirençliyiz
2002 yılında bir pazartesi akşamı, deniz ürünlerine çok düşkün bir dostuma nefis bir minakop pişirmiştim. Türkiye’nin en saygın şirketlerinden birinde CEO olan Yaman Akarsu’ya Samsun’dan yeni gelmiş 2.5 kilo ağırlığındaki minakopu fırında pişirip sunduğumda arkadaşlarıyla ilk çatalı ağzına atar atmaz
yüzünde mutsuz bir ifade gördüğüm için hemen balığı kaldırıp yerine levrek ızgara vermiştim.
Aradan yıllar geçtikten sonra pek çok konuğum minakopun lezzetini anlatmaya başladı bana. “Çok güzel ve lezzetli bir balıktır minakop” diyen tüm dostlarıma başımdan geçen bu olayı anlatırım.
Son yıllarda adı duyulmaya başlayan minakop, ticari değerine de ulaştı. Karadeniz’de “Kötek” olarak anılan balık, kıyıya yakın yerlerde, kayalıkların diplerinde veya kumsal kıyılarda bulunur. Nehirlerin döküldüğü kıyıları tercih ettiği için en irilerine Karadeniz’de rastlanır. Sırtı kamburca,
başı vücuduna oranla küçük, vücut yapısı elips şeklinde olup yan tarafları yassıdır.
Şifa niyetine
Minakopun gözlerinin arkasında her biri 4-5 gram civarında iki adet beyaz taş bulunur. Bunların idrar söktürücü ve böbrek taşı düşürme özelliği olduğuna inanılır. Limon suyu ve zeytinyağında eritilen taşların böbrek hastaları tarafından ilaç niyetine kullanıldığı söylenir.
Minakopun dişileri, mart-nisan aylarında yumurtalarını dökerler. Alt çenesinde küçük bir bıyık bulunan minakopların bir kısmı yaşadıkları bölgeyi terk etmez, bir kısmıysa sonbaharda Karadeniz’den Marmara’ya iner, ilkbaharda da Marmara’dan Karadeniz’e çıkar. Üreme mevsimleri yaz aylarıdır.
Beyaz ve lezzetli bir ete sahip olan minakopun kışın yağlıyken ızgarası nefis olur. Buğulaması, fırında sebzelisi, galeta ununa bulanıp tavası yapılabilir. Filetosunu çıkarıp limon suyunda bekletikten sonra meze olarak da tüketebilirsiniz.
SEBZELi MiNAKOP
Malzemeler:
* 1.5 kg minakop * 1 su bardağı balık bulyon * 2 su bardağı su * 2 adet orta boy soğan * 2 adet orta boy sakız kabağı * 4 adet orta boy domates * 2 adet orta boy patates * 1 kahve fincanı beyaz şarap * 3 yemek kaşığı sıvı yağ * 1 adet limon * Çeyrek demet maydanoz * Yeterince tuz
Yapılışı
Sebzelerin kabuklarını soyup doğrayın. Tencerede kızdırdığınız yağa doğranmış patates, soğan ve kabağı ilave ederek birlikte kavurun. Balık bulyon, ince kıydığınız maydanoz ve iki bardak suyu ekleyip biraz daha pişirin. Yeterince tuz katarak püre haline getirin. Elde ettiğiniz püreyi bir tencerenin dibine yerleştirin. Temizlediğiniz balıklardan fileto çıkarıp dört parçaya ayırın ve pürenin üzerine dizin. Domatesleri yuvarlak dilimlere bölüp balıkların üzerine yerleştirin. Beyaz şarap ve limon suyu gezdirerek önceden 180 dereceye ayarlanmış
fırında 20 dakika pişirin. Afiyet olsun.