Dünyadaki en önemli anlaşmalar yemek masalarında yapılır, dostluk köprüleri kurulur, kalbe giden tüm yollar buralardan geçer.
Geçtiğimiz günlerde mutluluğunu paylaşmak isteyen Hüseyin Özer, gece yarısı beni aradığında heyecanı nabız atışına yansımıştı. İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson, yılbaşı yemeklerinin ilkini İngiltere’nin dünyaca ünlü Türk restoranı Sofra’da verdi. Büyük büyükbabasının Osmanlı soyundan geldiğini söylemesiyle Türk kamuoyunda da tanınan Johnson, genlerin yemek yeme alışkanlıklarında ne kadar önemli olduğunun en büyük göstergesi. Çünkü belediye başkanlığı yaptığı dönemden bu yana sık sık Sofra Restoran’ı ziyaret edip Türk yemeklerini tercih etmekte.
Osmanlı mutfağı favorisi
Boris Johnson’ın Sofra Restoran’da beğenmediği yemek yok. Hüseyin Bey ile gazetecilik yaptığı yıllardan beri dostlar. Başbakan Binali Yıldırım’ı çok sevdiğini de dile getiren Johnson, Yıldırım’ın sevdiği yemeklerden yapılan menüyü çok beğenmiş. Fıstıklı kuzu gerdan ile Özer’in Ankara’da ilk mutfak deneyimini yaptığı Sobacılar Çarşısı’ndaki pidenin aynısını tadınca çok hoşuna gitmiş.
“O yıllarda aynada saçlarımı taramak için su kasalarının üzerine çıkardım” diyor Özer. Johnson, Tokat pekmeziyle tatlandırılmış gün kurusu kayısı, künefe ve kuru baklava ve Türk çayıyla final yapmış.
Londra-Ankara köprüsü
İngiltere’nin kapısının, büyük büyükbabası gibi İngiltere’ye gelerek hayatlarını burada kurmak isteyen enerjik, yetenekli ve parlak Türklere her zaman açık olduğunu söyleyen Boris Johnson, Hüseyin Özer’in Londra’ya katma değer kattığını, Birleşik Krallık ve Türkiye’nin ilişkilerinin son derece güçlü olduğunu aktarmış.
Bu bağlamda Londra-Ankara köprüsünün kurulmasında Hüseyin Özer’in rolü çok büyük. Zamanında Napolyon bile Dışişleri Bakanı Talleyrand’a “Bana iyi şefler verin, size harika anlaşmalar hazırlayayım” diye boşuna söylememiş.
İyi ki varsınız gastro diplomasinin kahramanları!
Malzemeler:
- Yarım kilo levrek
- 1 su bardağı aşurelik buğday
- 10 su bardağı su
- Bir tutam safran
- 2 kahve fincanı sirke
- Yarım demet maydanoz
- Yarım demet nane
- 4 yemek kaşığı tereyağı
- 2 adet orta boy kuru soğan
- 3 adet yumurta sarısı
- 1 limonun suyu
- 2 yemek kaşığı buğday nişastası
- Yeterince tuz
Yapılışı: Buğdayı bir gece önceden ıslatın. Üzerine altı su bardağı su döküp karıştırarak, helveleşinceye kadar pişirin. Buğday pişince süzüp bekletin. Pişmiş buğdaydan altı yemek kaşığını bir kenara alın. Safranı bir kahve fincanı sirke içinde yarım saat bekletin. Bir tencerede tereyağını eritin. Halka doğranmış soğanı rengi dönene kadar soteleyin. Üzerine kıyılmış maydanoz ve naneyi ekleyip dört dakika çevirin. Tencereye su, sirke ve tuz ilave edip yarım saat pişirin. Kılçığını ayıkladığınız balığı ve buğdayı ekleyip beş dakika daha pişirin. Yumurta sarısı ve limonu çırpıp buğday nişastasını ilave edin. Ocaktaki çorba suyundan beş kaşık ekleyip safranlı sirkeyi katın. Karışımı azar azar koyarak tencereye yedirin. Çorba koyulaşıncaya kadar pişirin. Afiyet olsun.