Süreyya Üzmez

Süreyya Üzmez

s_uzmez@yahoo.com twitter.com/sureyyauzmez

Tüm Yazıları

Öğrencilik yıllarımda balık tutarken kendimden geçerdim. Ama özellikle gece balığına çıktığımda oltama gelmesini istemediğim türler vardı. Lipsosun dikeninden çektiğim kadar başka bir şeyden çekmedim

Çanakkale’de öğrencilik yıllarımda en büyük dinlencem balık tutmaktı. Öylesine kendimden geçerdim ki dünyayla adeta ilişiğim kesilirdi. Midye tarlasına eğilip topladığım iki midyeyi birbirine çarpıp kırmak ve midyenin kenarını kurşunsuz bir oltaya bırakıp zargana yakalamak, Kilitbahir’de iğdeliklerin altında karagöz ve çipura yakalamak, yakalan- dığında kafa ata ata bana direnen çipura ile boğuşmak pek hoşuma giderdi. Ama özellikle gece balığına çıktığımda
oltama gelmesini isteme-diğim balıklar vardı.
Bunlardan birincisi yılan balığıydı. Nedense itici adından mıdır nedir, oldum olası hep mesafeli durduğum balıktır yılan balığı. Halbuki eti çok lezzetlidir ve zararsız bir balıktır. Japonya’da temmuz ayında bayramını bile kutluyorlar.
İkincisi trakonyadır. Bir kez çarpıldım sırtındaki zehirli dikenine. İki gün çok acı çektim. Yakaladığım zaman misinamı oltaya en yakın kısmından büyük bir üzüntüyle keser ve denize bırakırdım.
Üçüncüsü lipsostur. Lipsosun dikeninden çektiğim kadar başka bir şeyden çekmedim.

Akdeniz balıklarının sembollerinden biri
Kırmızı renkli lipsos balığı, Akdeniz balıklarının sembollerinden biridir. Eti çok lezzetlidir. Su ve kayalıklardaki aromalı otların lezzetini tencereye taşır lipsos balığı. Fakat her geçen gün suların kirlenmesiyle bu özelliğini yitirmektedir.
Görünüşü ürkütücü olan bu balığın dikeninin batması gibi talihsiz bir olay yaşarsanız sükûnetinizi hiç kaybetmeyin. Lipsosun sırt dikeninde bulunan zehri ısıyla özelliğini kaybettiği için ağrıyan bölgenizi ateşe doğru yaklaştırın veya dayanma seviyenize kadar üzerine sıcak su dökün.
Balıkçılar böyle bir talihsizlik yaşandığında yarayı bıçakla genişletip mümkün olduğunca kan akıtmaya çalışılması gerektiğini salık verir.
Halk arasında adı adabeyi
Yaz aylarında sahillerdeki sığ ve kayalık bölgelere giren lipsos balığına halk arasında “adabeyi” denir. 30-40 kulacı bulan derinliklerde de kış aylarını geçiren lipsosun 60 cm’yi ve 5-6 kg’ı bulan boylarına da rastlamak mümkün. İşte o zaman fileto çıkarıp şişlerde ızgara olarak da pişirebilirsiniz.
Marmara ve Ege Denizi’nde sık görülen lipsosa, Çanakkale Boğazı’nda da rastlanır. Derisi oldukça kalındır. Dikenlerle boğuşmamak için balıkçınıza temizletip tulum çıkarmakta yarar vardır.

Çorbası makbuldür
İskorpit balığına benzeyen lipsos balığı denizin içinde bir taşın üzerinde hareketsiz biçimde oturur. Kamuflaj yapmış gibi görünür. Aslında gerçek amacı da budur.
Bu çirkin görünümü yüzünden sofralarımızda pek yüz vermediğimiz bu balığı da son zamanlarda keşfettik. Ama yine geç kalarak ve temiz denizlerdeki kayaların üzerindeki rayihaların tenceremize gelmesinden mahrum olarak.
Denizlerimizin eskisi gibi olacağına dair umudumu hiçbir zaman yitirmedim. Haftaya kadar siz de yitirmeyin.

Haberin Devamı

FISTIKLI LiPSOS ÇORBASI

Haberin Devamı

Malzemeler: * 1-1,5 kg lipsos balığı * 1 yemek kaşığı çam fıstığı
* 2 yemek kaşığı tereyağı * 10 su bardağı su * 1 adet limonun
suyu * 1 yemek kepçesi balık bulyon (stok) * 1/2 kereviz sapı
* 2 adet dolmalık yeşil biber * 2 adet paprika * 2 diş dövülmüş sarımsak * 2 adet domates * 1/2 demet maydanoz * 2 adet defne yaprağı * 1 yemek kaşığı çiğ krema * Yeterince karabiber ve tuz

Haberin Devamı

Yapılışı: Derin bir tencereye suyu ve balık bulyonu koyup kaynatın. Başka bir tencerede tereyağını ısıtıp, çam fıstıklarını kavurun. Doğradığınız
yeşil biber, paprika ve kereviz saplarını ekleyerek kavurmaya devam edin.
Üç dakika sonra kabuklarını soyduğunuz domatesleri ekleyin ve domatesler suyunu çekinceye kadar pişirmeye devam edin. Kaynattığınız suyu ekleyip, temizlediğiniz balığı kılçığıyla bırakın. Defne yaprağı, sarımsak, karabiber ve tuzu ekleyin. 15 dakika daha pişirmeye devam edin. Balık kılçığından kolayca ayrılmaya başlayınca pişmiş demektir. Pişen balığı alıp ayıklayın. Küçük parçalar halinde servis yapacağınız tabaklara paylaştırın. Çorbanın suyunu bir taşım daha kaynatıp çiğ krema ile bağlayın. Kıyılmış maydanozu da ekleyip balıkların bulunduğu tabaklara dökerek servis yapın. Afiyet olsun.