Denizlerin derinlikleri, ayrı bir dünya. Değişik görünümlerde ve değişik davranış biçimlerine sahip birçok canlı türü yaşar diplerde. En dikkat çekici olanlardan biri de ahtapottur bu canlıların. Gelin onların dünyasına yakından bakalım
Hayvanat bahçesinde iki ahtapot kollarını birbirine sarmış vaziyette dolaşıyorlardı. Erkek ahtapot eğildi, hafif bir sesle dişi ahtapotun kulağına fısıldadı: “Ne güzel bir gece değil mi sevgilim? Mehtap, yıldızlar, sen, ben ve bu güzel gecede; seninle ikimiz böyle kol kola, kol kola, kol kola, kol kola, kol kola, kol kola, kol kola, kol kola dolaşıyoruz.”
Denizlerin derinlikleri, ayrı bir dünyadır. Değişik görünümlerde ve değişik davranış biçimlerine sahip birçok canlı türü yaşar. En dikkat çekici olanlardan biri ahtapottur. Sekiz adet kol, torba gibi bir vücut ve göze hiç de hoş gelmeyen vantuzlarla donatılmış; kısacık bir ömrü olan, yalnız yaşayan bir deniz canlısıdır ahtapot. Çiftleşmek için eşiyle sadece bir kez karşılaşır.
Ahtapotu denizin dibinde bir kayanın altında sizi izlerken ya da kumluk bir zeminde kendi topladığı deniz kabuklarından süslediği yuvasından kafasını çıkarıp bakarken görebilirsiniz.
Eğer onu ürkütürseniz içine çektiği suyu hızla püskürterek geriye doğru fırlar. Takip ederseniz kendisini gizlemek için mürekkebimsi maddeyi püskürtür. Tropik denizlerde yaşayan bazı türlerin salgıladıkları sıvı, diğer canlıların duyu organlarını felce uğratır.
Akdeniz’de yaşayan türlerin en büyüğü 1 metre boyundadır. Bodrum’da tıknaz, kısa kollu bir tür vardır ki olağanüstü lezzete sahiptir.
Uzun kollu cinsleri, yengeç, böcek, ıstakoz gibi canlıların başlıca düşmanıdır. Onları kollarıyla sarar, başının altındaki boynuzumsu ağzıyla hayvanın kabuğunu parçalar ve ağzının içindeki törpü gibi organıyla etini yer.
Merdaneli çamaşır makinesi işinizi görür
Ahtapotlar, küçük köpek balıklarına denizin dibinde pusu kurarlar, saklandıkları kayanın önünden geçme gibi bir gaflete düşerlerse vay hallerine. Hemen ahtapot fırlar ve kollarıyla anında kuyruğundan boynuna kadar köpek balığını sarar. Tükürük bezleri zehir salgılar ve hayvanın boğazından salıverilir. En büyük düşmanlarıysa müren, mığrı ve orfoz gibi balıklardır.
Ahtapotu öldükten sonra 40 kere yere vurmak adet olmuştur. Üç yıl önce gittiğim İtalya’nın Bari kentinde sabah saatlerinde sahilde yürüyüş yaparken yüzlerce insanın ellerindeki ahtapotu yere vururken gördüğümde donakalmıştım. Halbuki eski merdaneli bir çamaşır makinesi sizi bu ilkel duruma düşürmekten kurtaracaktır. Ama ne kadar çok sopa, o kadar az sürede pişme demektir kanısı oldukça yaygındır.
Firesi çok
Ahtapot, balık lokantalarında pahalı bir yiyecektir. Az bulunma özelliğinden ziyade firesinin çokluğundandır.
20 kiloluk bir ahtapottan sadece 3-4 kilo et çıkmaktadır. Komşumuz Yunanistan’da güneşte kurutularak yenmesi makbuldür.
Izgarası, söğüş salatası, kurutulmuşu makbul olan ahtapotun çok özel bir tarifini vereceğim bu hafta. Yarınsa, baharda otların uyanışını simgeleyen Alaçatı Ot Festivali’nde jüri olarak bulunacağım. Otların zeytinyağı, balık ve etle uyumunun sonucunda çıkacak nefis lezzetlerin
heyecanını şimdiden yaşıyorum.
MÜRDÜM ERiKLi AHTAPOT
Malzemeler
* 1 adet haşlanmış ahtapot bacağı
* 10 adet mürdüm eriği l 1 yemek kaşığı bal l 2 tatlı kaşığı nar ekşisi
* 1 çay bardağı kırmızı şarap
* 1.5 su bardağı su l 1 yemek kaşığı tereyağı l 1 çay kaşığı kuru kekik
Yapılışı
Haşlanmış ahtapot bacağını tereyağıyla tavada 5 dakika çevirin. Kırmızı şarap ilave edin ve çektirin. Mürdüm eriklerini bütün halde ilave edin. Bal, nar ekşisi ve suyu ekleyip kısık ateşte kıvamı koyulaşıncaya kadar pişirin. Kuru kekik serpiştirip servis edin. Afiyet olsun.