18’inci yüzyılın çapkını Kazanova’nın, her sabah kahvaltıda 50 tane istiridye yediği rivayet edilir. İstiridyenin cinsel gücü artırdığını kanıtlayan bilimsel araştırmalar var
Denizlerin kabuklu ürünlerine bir hayli yabancıyız. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde 16’ncı yüzyılda Haliç’te zengin istiridye yatakları olduğundan söz edilir. 19’uncu yüzyılın ikinci yarısında yazılan Turabi Efendi’nin yemek kitabında da istiridyeyle ilgili tariflere rastlanır. Ama istiridye, sofralarımızda hak ettiği yeri bulamadı.
Alışmak mı zor vazgeçmek mi?
İstiridyeyi çiğ yemek adettendir. Ama pişirerek de bal gibi yenebilir. Üstelik zehirlenme riskini ortadan kaldırmış olursunuz. Ateş bulunduktan sonra yemeklerin tüketim şekli değişti. Ancak tek değişmeyen ve yüzyıllardan beri çiğ olarak yenen yegane yiyecek, istiridye.
İlk yemeye başladığınızda tadı pek hoş gelmeyebilir. Sol elinizin baş ve işaret parmağı ortasına yerleştirin, limonu sıkın, çiğnemeden yutun. Canlı olduğunu, limonu sıkınca büzüldüğünden anlarsınız. Oldukça zor bir deneyim. Ama alıştıktan sonra bırakmak çok zor gelir, hele bir de yararlarını öğrendikten sonra.
Gençlik iksiri
18’inci yüzyılın en ünlü çapkını olarak bilinen Kazanova’nın her sabah 50 adet çiğ istiridyeyle kahvaltı ettiği söylenir. Afrodizyak kalitesinin en yüksek olduğu aysa, nisan.
Tarih boyunca hep rivayet edilen istiridyenin cinsel gücü artırıcı etkisi geçen yıllarda Miami Barry Üniversitesi’nden kimya profesörü George Fisher ve ekibi tarafından yapılan uzun araştırmalar sonucu bilimsel olarak kanıtlandı.
Kolesterolsüz protein
İstiridye sabit duran, hareket etmeyen bir kabuklu deniz ürünü. İlk görüldüğü yer, Hindistan kıyıları. Gemilere tutunarak Avrupa’dan Portekiz’e geldi. Daha sonra istiridye çiftlikleri yaygınlaşınca bütün Avrupa’ya yayıldı. İstiridyenin denizlerdeki en büyük düşmanı efendi ve nazik görünümlü deniz yıldızı. Ahtapot ve vatoz da istiridye avlar. Çift cinsiyetli istiridyeler, kimi zaman erkek kimi zaman da dişi olabilir. Önemli protein kaynağı istiridyede kolesterol hiç yok. Servis yapılırken mutlaka düzine ve katları olmasına dikkat edilir.
Sosyete yanılıyor
İngilizce’de içinde ‘r’ olan harflerin bulunduğu aylarda istiridye yenir. Yani mayıstan eylüle kadar yenmez. Bu ‘yasaklı’ aylarda yenirse sindirim sistemini kolaylıkla alt üst edebilir. Bu kuralı gastronominin beşiği sayılan Fransa çıkardı. Ama gel gelelim yaz aylarında Saint Germain ve Şanzelize’deki restoranlar, göğüslerini kabarta kabarta istiridye satar.
İstiridyeyi natürelliği bozulmasın diye kendi suyuyla yutanlara önemli bir uyarım var. Bu sadece hava atma vesilesi. Siz siz olun istiridyeyi çiğ olarak tüketmeden önce arındırın. İstiridyeler, kumdaki minik yataklarından çekilip alındıklarında atmosfere çıkmanın ezikliğini yaşarlar! Sifonlarını içeri çekip kabuklarını sımsıkı kapattıklarında kumla birlikte büyük olasılıkla oralarda ne var ne yoksa kaparlar. Bu yüzden kabuklarını fırçaladıktan sonra, yalancı deniz suyuna (bir litre suya yarım bardak tuz ölçüsü) bir yemek kaşığı irmik atıp istiridyeleri bir saat kadar içinde bekletin. İstiridyelerin mısır irmiğiyle beslenerek arındığını göreceksiniz. Bir süre sonra kabın dibinde ne kadar çok püskürtülmüş pislik olduğuna şaşıracak ve benim ısrarıma hak vereceksiniz. Güzel geçsin hafta sonunuz.
FIRINDA iSTiRiDYE
Malzemeler
* 24 adet istiridye
* 2 yemek kaşığı çiğ krema
* 1 yemek kaşığı zeytinyağı
* 2 diş sarımsak
* Çeyrek demet maydanoz
* 1 çay kaşığı pul biber
* 10 adet tane karabiber
* Yeterince tuz
Hazırlanışı: İstiridyelerin kabuklarını soğuk akan suda sert fırçayla temizleyin. Özel istiridye bıçağıyla kabukları ikiye ayırın. Etini ve kabuğunu tekrar akar suyla yıkayın. Etini kabuğundan ayırıp ayrı bir kapta toplayın. Tavada ısıttığınız yağın içine maydanoz ve dövülmüş sarımsak ilave edin, 2-3 dakika karıştırın. Krema ve baharat koyarak sosu koyulaşıncaya kadar karıştırın. İstiridye kabuklarının her birine istiridye eti koyun. Üzerine bir yemek kaşığıyla hazırlanmış sos ekleyin. İstiridyeleri 200 derecede ısıtılmış fırında beş dakika bekletin. Afiyet olsun.