1976 - 1980 yıllarının yaz aylarında uzun bir süre kaldığım Menteş kampını bir türlü unutamıyorum. Dalyan Koyu’nda gruplar halinde dolaşan çipuraları izleyişimin, cephane torbasına topladığım kekiklerin kokusunun, çarşaf gibi bir denizde kıyıya yaklaşan balıkların seyrinin bile beni nasıl dinlendirdiği hâlâ aklımda.
Çipurası ünlü
İzmir, ismi balıkla anılan en önemli kentlerimizden biri. ‘Balıkların Afrodit’i çipura bu kentle özdeşleşmiş. Istakoz, trança gibi deniz ürünleri İzmir deyince ilk akla gelenler. O nedenle şehrin bütün semtlerinde balıkçılar çoğunlukta. Geçen hafta günübirliğine gittiğim İzmir’de kendi kategorilerinde lider olmuş iki restoranı ziyaret ettim.
İzmir deyince benim aklıma ilk gelen yer Kordon’daki Deniz Restaurant. Klasikler ölmez, taklitler asillerini yaşatır. Gerçekten de Deniz Restaurant’ın uzun yıllardır çizgisini koruyan, kaliteden taviz vermeyen kararlı tutumu hak ettiği yerde kalmasını sağlıyor.
Girit dolmasından olta kalamarına, kefal havyarından yengeç dolmasına, karidesten taş barbuna kadar her şey mükemmeldi Deniz Restaurant’da. Sahibi Yılmaz Ramazan Çelikkaya ve oğlu Ercan Bey sürekli işin başındalar, güler yüzleriyle lezzet katıyorlar mekâna. Konuklarınızı ağırlamak için hiç risk almayacağınız Deniz Restoran’ın yeri her zaman şeref mevkii olmalı.
Güzelbahçe’de Kule
Uçağı kaçırma pahasına da olsa Güzelbahçe’deki Kule Restoran’ı denemeden dönemezdim. Cuma akşamı tıklım tıklımdı. Balıkları kapıda tartarak satın alıyorsunuz. Halk tipi bir pişirici burası. Tüm deniz ürünleri günlük. İşini çok seven sahibi Ekrem Yıldırım her masayla ilgileniyor. Deniz çipurası yemeden İzmir’den dönülmez!
Taş barbun ve kalamarı her fırsatta araya eklerim. Başlangıçtaki Ege otları, yemeğin finalindeki dondurmalı incir tatlısı muhteşem. Patentini de almış Ekrem Bey.
İzmir’in deniz havası iyi geliyor insana. Bol balıklı bir hafta olsun.
KETÇAPLI ÇiPURA
Malzemeler:
- 1 - 1.5 kg. çipura balığı
- 1 su bardağı ketçap
- 1 tatlı kaşığı acı hardal
- 2 diş dövülmüş sarımsak
- 2 limon
- 1 tutam rezene otu
- 2 domates
- 1 çay bardağı zeytinyağı
- 1 tutam tarhun otu
- 1 demet maydanoz
- Karabiber - Tuz
Balığı temizleyin ve sırtına dört çentik atın, çentikleri tarhun ve rezene otuyla doldurun. Kabın içinde hardal, ketçap, limon suyu, tuz, sarımsak ve zeytinyağını karıştırın. Fırın tepsisine yerleştirdiğiniz balığın üzerine harcı boca edip üzerini kapatın. Önceden 180 dereceye ayarladığınız fırında 20 dakika pişirin. Çıkarıp kapağı açın, limon ve domateslerle süsleyip 5 dakika daha fırınlayın. Kıyılmış maydanoz serpiştirip servis edin. Afiyet olsun.
Tadımız tuzumuz kaçtı
Yazıyı hazırladığım dakikalarda burnumuzun dibinde yapılan hain saldırı, yemeğin de hepimizin de tadını tuzunu kaçırdı. Baş sağlığı ve sabır dilerken, bugünleri de aşacağımıza olan inancımızı hiçbir zaman yitirmeyelim. Huzurlu bir hafta dileğiyle.