Restoran işletmeciliği dünyanın en zor işlerinden biri olsa da öyle güzel yönleri var ki, tüm yorgunluğumu unutturuyor. Gazetelerde, televizyonlarda gördüğünüz ama ulaşamadığınız insanlar karşınıza çıkıveriyor bazen
Bülent Hiçsönmez, Mahmure Üzmez, Vinton Cerf, Süreyya Üzmez (soldan sağa)
İki hafta önce pazartesi akşamı yoğun bir tatlı telaş içinde önlüğümü giyip mutfak arkadaşlarımın yükünü almak üzere hummalı bir şekilde çalışıyordum. Mutfağın kapısında sanki 40 yıllık dostmuşuz gibi, sakallı, sevimli tanıdık bir yüz beliriverdi: “Kolay gelsin, nasılsınız?” diye hatırımı soran simayı anımsamaya çalışırken Google Türkiye Direktörü Bülent Hiçsönmez imdadıma yetişti. “Süreyya Bey geçen yıl aynı masaya babamı getirmiştim, doğum günü kutlamıştık, bu yıl da internetin babasını getirdim” dedi. Tanıştırdığı kişi bugün yeryüzünde yaşayan insanların hayatını kolaylaştıran internetin fikir babası Vinton G. Cerf’di.
“Hayat hikayeniz nedir?”
Deniz ürünlerine oldukça meraklı bu tonton kişi lakerda, avokadolu karides, jumbo karides ızgara gibi deniz ürünlerinden yapılan yiyeceklere bayıldı. En son kömür
ızgarasında pişirilen 5.5 kg.’lık Karadeniz kalkanından ızgara parçalarını yiyince damaklarının adeta çatladığını hissettim. Yemeğin sonunda beni masasına davet eden Cerf, “Bu başarının arkasında bir hikaye olması lazım, bana hayat hikayenizi anlatır mısınız?” dedi. Küçük yaşlardan itibaren bu günlere nasıl geldiğimi anlatınca etkilenen Cerf’in hayat hikayesi de benim merak konum oldu.
Dev aşk interneti buldurdu
Doğuştan işitme engelli olan Sigrid ile tanıştıktan sonra ona büyük bir tutkuyla bağlanarak evlenen Cerf, eşini çok seviyordu ve onun dış dünyayla iletişim sağlayamamasına çok üzülüyor, buna bir çözüm bulmak için sürekli çabalıyordu. Aklına gelen bir fikirle araştırmalara başlayan Cerf, bilgisayarlar arasındaki veri transferi olayını belirli temellere oturtmaya çalışıyordu.
O dönemlere denk gelen süreçte Amerikan ordusu tarafından 1969’da Arpanet isimli, internet benzeri geniş bir yerel ağ kurulmuştu. Bu sistem tamamen güvenlik amaçlı bir iletişim ağı olduğundan kendi sınırları içerisinde hapsolmuş bir yapıya sahipti. Cerf araştırmalarında bu sistemi ilham kaynağı olarak kullandı ve eşinin diğer insanlarla iletişim kurabilmesini sağlayabilmek için sistemi yaymaya başladı. Diğer bilimadamları tarafından da büyük ilgi gören çalışma, 1970 yılında resmen kullanılmaya başlandı. TCP/IP protokolünün geliştirme sürecinden sonra da dünyanın her yerinden internete bağlanmak mümkün oldu.
Bu noktada işin fikir babası olan Cerf, kıvılcımı çaktıktan sonra mail, web, html vs. gibi birçok yenilik ve teknoloji diğer bilimadamları tarafından geliştirildi. Sadece eşinin uzaktaki kişilerle iletişim kurabilmesini sağlamak amacıyla internetin tohumlarını eken Cerf, şu an milyonlarca kullanıcısı olan dev bir ağın mucidi olarak anılmakta. Dr. Cerf, aldığı sayısız ödülle beraber 1992 yılından bu zamana kadar internet üzerine yaptığı çalışmaların karşılığı olarak “İnternet Dünyasının Başkanı” ödülünü aldı.
Baktığında berrak görmeyi düşünen, dinlediğinde ise iyi duymayı ama görünüşünde de o denli sıcak bir dahi geldi geçti, çok derin iz ve hayranlık bırakarak. Haftaya kadar yeni lezzetlerin keşfine çıkarak keyifli bir hafta yaşayın.
KALKAN CiĞERi TERiN
Malzemeler
* 1 adet kalkan ciğeri
* 2 yemek kaşığı konyak
* 4 yemek kaşığı beyaz Porto şarabı
* 1 litre ayçiçek yağı
* 1 çay kaşığı toz şeker
* Yarım çay kaşığı beyaz toz biber
1 yemek kaşığı tuz
Yapılışı: Kalkan ciğerinin sinirlerini elinizle ayıklayın. Bir kabın içerisinde konyak, şarap, tuz, şeker, beyaz toz biberle soslayıp bir gün boyunca buzdolabında bekletin. Hazırladığınız kalkan ciğerini bir mutfak bezi içerisine yerleştirip rulo halinde sarın. Yan kısımlarını sıkıca bağlayın. Fırında derin bir kapta ayçiçek yağını 130 derecede ısıtın. Beze sardığınız kalkan ciğerini içine yerleştirin. Bir buçuk saat boyunca 130 derecedeki yağın içerisinde pişirin. Yağdan çıkarıp soğumaya bırakın. Afiyet olsun.